Türkiye, bitkisel üretimde kendi kendine yeter konumda olmasına karşın, her yıl ortalama 5 milyon tondan fazla ürün, işleme ve hasat aşamasında, ekonomik değere dönüşmeden heba oluyor.
Çöpe giden, ekonomik olarak değerlendirilemeyen bitkisel ürün miktarı, yılda ithal edilen bitkisel ürünün neredeyse yarısı kadar.
Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK), 2008-2009 dönemine ilişkin açıkladığı verilere göre, Türkiye, bitkisel üretimde kendi kendine yeterliliği çok yüksek düzeyde olmasına karşın, üretimin hepsi ekonomik değere dönüşemiyor. Belli seviyede üretim kayıpları normal karşılanmasına karşın, özellikle hububattaki, hasat aşamasında ortaya çıkan yüksek düzeyli kayıplar dikkat çekiyor.
Türkiye’nin bitkisel ürün ithalatında önemli yer tutan mısırda, 460 bin tonluk ithalata karşın, 253 bin tonluk ürün kaybı, işleme ve hasat dönemlerindeki kayıplarının boyutunun büyüklüğünü ortaya koyuyor.
”Hasat sırasında ve hasat sonrası çiftlik avlusuna getirilinceye kadar oluşan kayıplar” üretim kayıpları olarak tanımlanırken, TÜİK ile Tarım ve Köyişleri Bakanlığı tarafından gerçekleştirilmiş araştırma sonuçlarında elde edilen oranlar kullanılarak, üretimin belirli bir yüzdesi olarak tahmin ediliyor.
Ürünün çiftlik avlusuna getirilmesinden sonraki süreçte taşınması, işlenmesi ve depolanması sırasında meydana gelen kayıplar ise ”kullanım kaybı” olarak nitelendiriliyor. Ankara, İstanbul ve İzmir ticaret odalarının üyelerinden araştırma yolu ile elde dilen fire ve randıman oranları kullanılarak, kullanılabilir üretimin belirli bir yüzdesi olarak tahmin yapılıyor.
Verilere göre, 2008 yılında 80 milyon 224,3 milyon ton tahıl, patates, çeltik, kuru baklagil, şekerpancarı, ayçiçeği, kolza, pamuk ve soya üretim gerçekleşti. Aynı yıl, söz konusu ürünlerden 12 milyon ton ithal edilirken, 6 milyon ton da ihracat gerçekleştirildi. Söz konusu yıl, gerçekleştirilen bitkisel üretimin 5 milyon 202 bin 641 tonunun, ekonomik değere dönüşmeden heba olduğu tahmin ediliyor. Ürün kayıplarının, 3 milyon 55 bin 409 tonu üretim aşamasında, 2 milyon 147 bin 232 tonu ise işleme aşamasında gerçekleşti.
En fazla ürün kaybının 2,2 milyon ton ile hububatta yaşandığı dikkat çekiyor. Bu toplam 28,5 milyon tonluk hububat üretiminin yüzde 7,7’sinin heba olduğu, çöpe gittiği anlamına geliyor. Sadece buğday üretimindeki ekonomik kaybın, 978 bin tonu üretim aşamasında, 504,1 bin tonu ise işleme aşamasında olmak üzere 1,5 milyon tona düzeyinde olduğu tahmin ediliyor. Buğdayda, 2008 yılında 1,5 milyon tonluk üretim kaybı yaşanırken, aynı yıl 3,6 milyon ton ithalat yapılması dikkat çekici. Hemen hemen ithal edilen ürünün yarısı kadar buğday, hasat ve işleme aşamasında çöpe giderken, Türkiye, bu ürünün ithalatı için ayrıca para ödüyor. İthal edilen buğday, dahilde işleme rejimi kapsamında un ihracatı amacıyla ve yurt içi tüketim amaçlı unun kalitesinin yükseltilmesini sağlamak amacıyla kullanılıyor.
Türkiye, mısırda da yüzde 80 düzeyinde kendi kendine yeterli duruma gelmesine karşın, hala yılda 400-500 bin ton kadar ithalat yapmak durumunda kalıyor. Mısırda, 2008 yılında 459,5 bin ton ithalat yapılırken, aynı yıl 128,2 bin tonu üretim, 124,3 bin tonu işleme aşamasında olmak üzere toplam 252,6 bin ton ürün kaybı yaşandığı belirlendi.
Çeltik ihtiyacının yüzde 75,66’sı yerli üretimle karşılanırken, 2008’de 183,6 bin ton ithalat yapıldı. Diğer taraftan, 4 bin 520 ton çeltik üretim, 14 bin 543 ton çeltik de işleme aşamasında olmak üzere toplam 19 bin 63 ton çeltik çöpe gitti.
Verilere göre, 2008’de, 6 bin 269 ton kuru fasulye, 8 bin 497 ton kuru mercimek, bin 566 ton yeşil mercimek, 16 bin 745 ton nohut, 195 bin 682 ton patates, 305 bin 948 ton şeker pancarı ekonomik olarak değerlendirilemedi.
Türkiye, net ithalatçı konumunda olmasına karşın, ürettiği ayçiçeğinin 50 bin 170 tonunu, kolzanın 5 bin 161 tonunu, soyanın 14 bin 659 tonunu ekonomik olarak değerlendiremedi. Soyada, 34,4 bin tonluk üretime karşın, üretilen ürünün yarısı kadar 14,6 bin tonluk üretim kaybı dikkat çekti. Yem sektöründe kullanılan soyada, 2008’de 1 milyon 140 bin ton ithalat yapıldı. Soyada ürün kaybının 276 tonu üretim, 14 bin 383 tonu ise işleme aşamasında gerçekleşti.
-MİLLİ GELİR HESAPLARI AÇISINDAN DA ÖNEMLİ-
Üretim kaybı olarak hesaplanan 2,2 milyon tonluk tahıl, bir çok ülkenin üretimine veya tüketimine eşit. Ürün kayıplarının önemli bölümü, hasat aşamasında, biçerdöverlerin tekniğine uygun olarak kullanılmaması, bu konudaki yetişmiş eleman eksikliğinden kaynaklanıyor. Ayrıca, taşıma ve depolama aşamalarında da önemli kayıplar yaşanıyor.
Toplamda 5,2 milyon tonluk ürün kaybı, milli gelir hesaplamaları açısından da çok önemli. Bu ürünler, ekonomik değere dönüşmediği için katma değer artışı da ekonomiye yansımıyor.
Kaynak : Zaman Gazetesi