Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Adana Milletvekili Hulusi Güvel, son dönemlerde bazı büyük işletmeler ve mandıralarda süt yerine kaçak yollarla ülkeye sokulan süt tozunun işlenerek piyasa sürüldüğünü ileri sürdü.
Güvel, yaptığı açıklamada, çiğ süt fiyatının düşmesinde süt tozu ithalatının ve kaçak olarak ülkeye sokulan süt tozunun etkisi olduğunu vurguladı.
Sütün neredeyse tamamının 8-10 büyük firma tarafından satın alınarak işlendiğini anlatan Güvel, bu firmalar arasında yaşanan yoğun rekabet baskısının süt üreticisine ve fiyatlara doğrudan yansıdığını kaydetti.
Güvel, ülkedeki süt hayvancılığı potansiyelinin yeterince kullanılamadığını, hükümetin yanlış politikaları sebebiyle bu sektörde gelişme sağlanamadığını öne sürdü.
Sadece Avrupa Birliği’nden ‘Dahilde İşleme Rejimi’ kapsamında 5 bin ton süt tozunun vergisiz ithal edildiğini, süt fiyatlarında fiyat istikrarı sağlanamaması halinde hayvancılığın tükenme noktasına geleceğini aktaran Güvel, yüksek maliyete dikkat çekti.
Türkiye’de 1 kilogram yem fiyatının hemen hemen 1 kilogram süt fiyatına eşdeğer olduğunu dile getiren Güvel, “Avrupa ülkelerinde bir kilogram sütün fiyatı 3-4 kilogram yem fiyatına eşdeğerdir. Üreticilerimiz Avrupa Birliği ülkelerinden neredeyse iki katı fazla maliyetle üretim yaparken, Avrupalı üreticilerin yarısı oranında bile teşvik alamamaktadır. Bu sebeple yem fiyatlarını aşağı çekecek tedbirlerin hızla alınması gerekiyor. Ayrıca süt üreticilerine verilen teşvikler muhakkak artırılmalı, kaliteli süte yüksek prim desteği verilmeli.” dedi.
Türkiye’de süt hayvancılığı alanında sahip olduğu potansiyelin yeterince kullanılamadığının tüm otoriteler tarafından ifade edildiğini ancak iktidarın uyguladığı yanlış politikalar nedeniyle süt sektöründe yeterli gelişme sağlanamadığına işaret eden Güvel, şöyle devam etti: “Toplumun yarısından fazlası günlük beslenmelerinde hemen hiç süt tüketmiyor. Finlandiya’da 139 litre, İngiltere’de 100 litre, İtalya’da 63 litre süt tüketilmesine rağmen Türkiye’de bu miktar sadece 24 litre. Üreticilerimiz 1 litre sütü ortalama 55 kuruştan satıyor, bu paraya kahveye oturdukları zaman ancak bir bardak çay içebiliyorlar. Süt sığırcılığının ekonomideki ağırlığını artırmak zorunluluğu var. Süt sığırcılığımız alarm vermekte. Ülkemizin bu konudaki muazzam potansiyelini doğru değerlendiremezsek süt ve süt ürünleri anlamında gıda güvencemiz tehlike altına girecektir. Ülkemizin yıllık süt üretimi ortalama 12 milyon ton civarındadır. Ancak üretilen sütün kalitesi konusunda sorunlar var. Kaliteli süt sorunu sadece küçük ve orta ölçekli üreticilerin sorunu değildir. Ne yazık ki özellikle son dönemlerde bazı büyük işletmelerde ve mandıralarda süt yerine kaçak yollarla ülkeye sokulan süt tozu işleniyor. Kaliteli süt üretimi için uzun soluklu eğitim programlarının uygulanması gerekiyor.”
Tüm ülkede olduğu gibi Adana ve Çukurova bölgesinde de işletme ölçeğinin dünya standartlarına göre küçük olduğunu ancak girdi maliyetlerinin bu denli yüksek ve teşviklerin bu denli düşük olduğu koşullarda üreticilerden işletme kapasitelerini büyütmelerini beklemenin anlamsız olacağını vurgulayan Güvel, Adana’da Tarım İl Müdürlüğü verilerine göre 135 bin ton süt üretildiğini söyledi.
Güvel, Tarım ve Köyişleri Bakanlığı’nın öncelikleri arasında süt üreticilerinin korunmasının yer alması gerektiğini vurguladı
08/06/2009 -www.bighaber.com