Çanakkale Çan’a bağlı Karadağ köyünde altın madeni işletmesine karşı aylardır direnen köylülerin açtığı davada mahkeme, yürütmeyi durdurma kararı verdi. Köylülerin sondaj yapmasına fırsat vermediği ESAN Eczacıbaşı A.Ş., köyü terk etti
Çanakkale Çan’a bağlı Karadağ köyünde altın madeni işletmesine karşı aylardır direnen köylülerin açtığı davada mahkeme, yürütmeyi durdurma kararı verdi. Köylülerin sondaj yapmasına fırsat vermediği ESAN Eczacıbaşı A.Ş., su havzalarını da içine alan yaklaşık 46 bin metrekarelik alanda 600’den fazla noktada sondaj yapmayı planlıyordu. Köylülerin sondaj henüz başlamadan açtığı davada Çanakkale İdare Mahkemesi’nin verdiği yürütmeyi durdurma kararı ile şirket, köyü terk etti.
Davanın kazanıldığını duyuran Karadağ Köy Muhtarlığı’ndan yapılan açıklamada “Aylardır davullu zurnalı eylemler yapıldı, yürüyüşler düzenledi, bilgilendirme seminerleri yapıldı ve bunların sonucunda istediğimiz sonucu aldık. Kazanılan davanın mutluluğu şüphesiz ki çok büyük, köyümüz zaten bizimdi artık geleceğimiz için yaşam koşullarımız için önümüzdeki tehdit kalktı ama asıl önemlisi köyümün güzel insanlarının göstermiş olduğu birlik ve beraberlikti” denildi.
Sondajlar başlamadan durduruldu
Konuyla ilgili Çanakkale Çevre Platformu ve Karadağ köylüleri önceki gün (15 Aralık) bir basın açıklaması düzenledi. Platform Dönem Sözcüsü Dr. Nihat Gülhan, Çanakkale’de bulunan 8 adet altın-gümüş-bakır işletmesi ile ilgili açılan 10 ÇED iptal davasından 9’u için Çanakkale İdare Mahkemesi’nce iptal kararı verildiğini, 10. davanın yargılama sürecinin devam ettiği bilgisini verdi. 11. dava olan ESAN Eczacıbaşı A.Ş.’ye karşı Karadağ köylülerinin açtığı davada bir ilk yaşandığını söyleyen Gülhan, sondajların başlamadan durdurulduğunu, köyün delik deşik edilmekten kurtarıldığını söyledi.
Kararın oluşmasında en büyük pay Karadağlı kadınların
Gülhan, sondajların yaratacağı tahribata da dikkat çekti: “Sondajlar sırasında bentonit, polimer, gres yağı, yerine göre mazot yeraltına dolayısıyla yeraltı sularına karıştırılmakta, içme ve kullanma suları kirletilmekte, kirletilen sulardan içen bebekler ishal olmakta, yetişkinler hastalanmakta, hayvanlar yavru atmakta böylece çok ciddi sağlık sorunları yaşanmaktadır. Telafisi imkânsız bu zararlar yaşanmadan verilen yürürlüğü durdurma kararı önemlidir.” Gülhan, kararın oluşmasında en büyük pay sahibinin başından beri kararlı ve dik duruş sergileyen Karadağ köylüleri olduğunu söyleyerek, “Özellikle de Karadağlı kadınlardır. Onları kutluyoruz. Bu konuda destek olan Kocayayla köylülerini ve çevre köyleri de tebrik ediyoruz” dedi.
Karadağ Muhtarı Ramazan Dizman “Orası bizim yaşam bölgemiz. Su kaynaklarımız var, bitki ötümüz, ormanımız var. Çevreye zarar verilmeden biz bu davamızı kazandık” diyerek direniş süresince destek olanlara teşekkür etti.
Diren Karadağ grubundan Mustafa Önder, “Hem eğlendik hem üzüldük. Uykularımız kaçtı, Çocuklarımız, kadınlarımız hepimiz zor günler geçirdik. Karadağlılar bir daha böyle bir zulme geçit vermeyecekler bunu biliyorum bunu söylüyorum. Artık hiçbir şirket o dağda gelip maden arayamayacak” dedi.
Kaynak : Sendika.org – 17 Aralık 2014