Soma’ya bağlı Yırca Köyü’nün zeytinliklerine ait tapuları el değiştirdi. Acil kamulaştırma ile köylünün geçim kaynağı olan zeytinlikler ellerinden alındı. Termik santral kurmak üzere Kolin A.Ş. diye bir firmaya verildi. Şirket, zeytinliklerin etrafını tel örgüyle çevirdi. Köylüleri zeytinliklerine sokmuyor!
Kurulacak santralin alanı 490 dönüm. Bu da yaklaşık 9000 zeytin ağacının kesilmesi demek. Termik santralin yapılacağı Yırca Köyü 400 nüfuslu. Geçimini zeytincilikten sağlıyor.
Bu olup biten karşısında Yırca Köyü’nün köylüleri, şu an sesli direniyor. Ankara’daki “baş”lar duymuyor. İlgili Bakanlar ise, görmüyor(!)
Beşinci kuvvet olarak adlandırılan, yazılı basın ile görsel medyanın ana akımı tıslıyor.
Bir avuç yaşam savunucusu insan, aktivist, hukukçu ve toplumsal mücadele örgütü, Yırca Köyü’ndeki katliamı engellemek için nöbet tutan köylülerin yanı başında; gündüz gece demeden onları destekliyor.
Şirket, Yırca Köyü’nde zeytin ağacı katliamına devam ediyor. İlk hamlede 13, ikinci hamlede 475 ağaç katletti. Yaş kesenler, Ankara’daki başların gömüldüğü derin sessizliğin “desteğinde” ilerliyor. Salı günü 475 ağaca ek olarak, 383 ağaç daha söktü şirket.
Ağaçlar, üzerindeki meyveleriyle birlikte kesiliyor. Hasat zamanı gelmiş bulunan zeytinliklerde çiftçilerin hasatlarını yapmalarına şirket zor kullanarak engel oluyor. Şirkete bağlı 100 kişilik özel güvenlik gücü, hakkını korumaya çalışan köylüleri jop, tekme-tokat ile darp ediyor. Yetmiyor, köylüler ile destekçilerini kelepçeliyor. Kelepçelerin anahtarları kayboldu diyerek çözmüyor. Köylüler kelepçeli bir şekilde hastaneye gitmek zorunda kalıyor. Somaínın Yırca Köyüínde yaşananlar; İsrailíin Filistinli zeytin çiftçilerine reva gördüğü zulümden daha beterÖ
Tarım Gıda ve Hayvancılık Bakanlığı, bölgenin yüzde 70-80’inin zeytinlik alanı olması nedeniyle tarım dışı amaçlı kullanımına izin vermedi. Yapılmak istenen santralin henüz imar planları da onaylanmadı. Soma Belediyesi, imar planında “Orası sanayi ya da termik santral için uygun değil, orası tarım alanı. Bir değişiklik yapmadık” açıklamasına rağmen, Kolin A.Ş ağaç kesimine devam ediyor. Tarım İl müdürlüğü, “zeytin kesme izni tarafımızdan verilmedi, orası birinci sınıf tarım arazisi” diyor ve ekliyor, “ağaç kesilmeyeceğini ama kesilirse cezasının ağaç başına 90 lira” olduğunu söylüyor.
Bu durum bize, 90 lira verenin 80 yaşındaki bir zeytin ağacını kesebileceği bir dünyada olduğumuz gerçeğini, devlet eliyle bildirmiş oluyor(!).
Jandarma, sadece kesilen ağaç sayısı hakkında zabıt tutmakla yetiniyor. Enerji ve maden şirketleri “eşkıyavari” davranışlarını sürdürüyor, kırların hükümdarı olmuşlar; zulüm köylerde kol geziyor. Kolin A.Ş’nin özel güvenlikçileri, şafak operasyonları ile köylü üzerinde terör estiriyor.
Türkiye, halkın, çiftçinin ve emekçinin değil, şirketlerin devletine hızla dönüşüyor/dönüştürülüyor.
Şimdiye kadar katledilen ağaç sayısı 1000’e yaklaştı. Hükümet, zeytinliklerin katline fermanı Kolin’e arkadan ulaştırmak için “Elektrik Piyasası Kanunu ile Zeytinciliğin Islahı ve Yabanilerinin Aşılattırılması Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı”sını Meclis’ten geçirmeye çalışıyor.
Şirketler için hazırlanan bu “yasal kılıf”, hükümet destekli Kolin A.Ş’nin zorbalığından/zulmünden dolayı; çalınan minare, kılıfa sığacak gibi gözükmüyor.
Kaynak : Özgür GÜndem – 24 Ekim 2014
Köylerde zulüm kol geziyor / Abdullah Aysu
