Prof.Dr. Mustafa KAYMAKÇI
Geçtiğimiz günlerde E.Ü. Ziraat Fakültesi’nde Damızlık Koyun-Keçi Yetiştirici Birlikleri temsilcileri ile bilim adamları bir araya geldiler ve Şubat 2009 ayında “Türkiye Koyunculuk Kongresi, 2009” adıyla bir kongre düzenlenmesini kararlaştırdılar. Kongre’de koyunculuğumuz teknik ve ekonomik sorunları tartışılacak ve çözüm yolları konusunda ilgililere öneriler götürülecek.
Koyunculuk ve keçicilik ne alemde!
Türkiye’de koyunculuk ve keçicilik işletmeleri küçük ve dağınık. Meralar yetersiz. Yem ve ilaç gibi girdilerin alımında olduğu gibi ürünlerin pazarlanmasında sömürüye en açık bir üretim dalı. Yeni üretim tekniklerinin kullanımı en az düzeyde. Koyun ıslahı çalışmaları kitlesel düzeyde planlanamamış. Sığır yetiştiricilerine yapılan desteklemeler koyun ve keçi yetiştiricileri için geçerli değil. Bunlara ek olarak, Güneydoğu ve Doğu Anadolu Bölgelerinde terör eylemleri ve kaçak hayvan girişleri özellikle koyunculuğu olumsuz olarak etkilemiş. Bunların dışında kentlerdeki tüketicilerin kimileri koyun ve keçi etinden, olumsuz ancak kasıtlı söylentiler nedeniyle kaçar olmuş.
Sonuçta koyun sayısı hızla azalmış. Son 15 yıl içinde 40 milyondan 25 milyonun altına düşmüş. Keçi sayısında azalma daha vahim. Ancak bu durum, Türkiye kırmızı et tüketiminde alarm zillerinin çalmasını neden olmuş. Türk halkı sağlıklı beslenmeden uzak duruma gelmiş. Deri ithalatında patlamalar yaratmış. Koyun ve keçi sütünün de azalmasıyla güzelim koyun yoğurdu ile koyun ve keçi peynirleri unutulmuş.
Koyunculuk ve keçicilik neden ihmal edildi?
Koyunculuk ve keçiciliğinin ihmal edilmesinin temel nedeni Türkiye’de uygulana gelen dışa bağımlı Tarım politikaları. Bu politikalarla Türkiye, kendi halkını dahi besleyemiyor, gıda açısından dışa bağımlı ve Avrupa Birliği (AB) ülkeleri ile Amerika Birleşik Devletleri’nin tarım ürünleri pazarı durumuna getirildi. Ancak bunun için, hayvancılık politikalarında iki hayvan türü, sığır ve tavuk öne çıkarıldı. Sığır ve tavuk yetiştiriciliğinin geliştirilmesi için olağanüstü destekler sağlandı. Burada yanlış anlamalara meydan vermemek için şunu söylemek gerekiyor. Elbette sığır ve tavuk yetiştiriciliğine desteklemeler gerekiyordu, ancak onlar desteklenirken koyunun ve keçinin hiç dikkate alınmaması, en azından aymazlıktır. Diğer yandan bu türler için önerilen üretim sistemleri ve işletme büyüklükleri de Türkiye için uygun modeller olmadı. Şirketleşmeler önerildi. Bunun nedeni şuydu; Dünya’da çok güçlü sığırcılık ve tavukçuluk lobileri, daha doğrusu küresel tekelci şirketler vardı ve bunlar damızlık dahil her türlü girdileri, Dünya Bankası’nın sağladığı desteklerle Türkiye’yi bir pazar durumuna getirmek istiyorlardı. Tekelci şirketlerin amaçları, içerideki işbirlikçileri de devreye sokularak gerçekleştirildi. Ancak Türkiye, özellikle bir milletin beslenmesinde olmazsa olmaz kırmızı et üretimi açısından yoksul bir ülke durumuna geldi.
Koyunculuk ve keçicilik neden geliştirilmeli?
Konunun iki önemli boyutu var. Birincisi; ülkemizin et, süt ve deri gibi ihtiyaçlarını karşılamak için küçükbaş yetiştiriciliğine önem verilmeli.
İkincisi; hayvansal ürün ihracatında en önemli ürünlerimizin koyun ve keçiden sağlanabileceği potansiyelidir. Özellikle AB ülkelerinin koyun-keçi eti ile koyun-keçi sütünden üretilmiş ürünlerde büyük açığı var. AB açığının önemli bir kesimini Yeni Zelanda, Avustralya ile yeni AB ülkeleri olan Romanya, Macaristan ve Bulgaristan’dan sağlıyor. AB’nin yıllık 250 bin ton koyun-keçi eti ithalatı yapacağı biliniyor. Birkaç soru soralım. Birincisi şu;
Acaba, Türkiye AB’nin bu ihtiyaçlarını karşılayamaz mı?
İkincisi ise şu olabilir; AB, koyun ve keçi ürünleri dışında bizden 1 gr sığır ve tavuk ürünleri alır mı?
Bu ürünlere ait stoklar ne durumda?
Bunlara doğru cevaplar vermek gerekiyor. Ancak bu cevapların Türkiye koyun ve keçi yetiştiricileri ve uzmanları tarafından Tarım politikalarına yön verenlere öğretilmesi zorunlu. Korkarım geç kalmamışızdır!
Son sözümüz,
Türkiye, koyun ve keçi yetiştiriciliğine sığıra ve tavuğa verilen önemin yüzde 10’unu verse, et, süt ve deri üretimi konularında hiçbir sorun kalmaz, önemli bir ihracatçı ülke olur.
7 Yorumlar
muhammet öztürk
çocukluğumdan bu güne aralıklarla hep koyunlarımız oldu 1970.li yıllarda Ada sakızları vardı elimizde 16.aylık erkek 145,kilo koyunlar yaklaşık60 kilo ve üzeriydi günlük 4,litre üstü süt verimi her doğumda ikiz üçüz kuzular doğardı.şehirleşme sonunda hepsini yok ettik bu gün o vasıflara sahip sakız koyunlar göremiyorum .Ülkemizin hiçbir alanda olmadığı gibi hayvancılık alanındada bir politikası yoktur.komşumuz Suriye’nin bile belli bir politikası var örneğin Dişi bir koyunun üretimden düştüğünü veteriner hekim onay belgesi olmadan asla kesemezsiniz.bizde öyle mi neslini bitirmecesine kesbililirsiniz.
murat topcu
özel sektörün içinde çalışan . verimliliği ilke edinmiş sermayesi olmayan ama büteşebbis ruhlu insanlara devletimiz destek verilirse bence bu sorun kolayca aşılır. ben özellikle küçükbaş hayvancılıkla ilgileniyorum ve yapılacak çok iş olduğuna inanıyorum ama yeterli sermayem yok.
Bayram kivilcim
ben en az 15 sene koyunculuk yaptim son bes yilda merinos koyun besledim ve simdi gecerli nedenlerden dolayi koyunlarimi sattim cok uzgunum ama baska carem yoktu ben simdi tekrar koyun almak istiyorum ama artik bu isi buyuk yapmak istiyorum yani benim hedefim 500 ana koyun buyuk bir ciftlik kurmak istiyorum ve bunun icinde devletin yardimlarini bekliyorum eminimki koyunculukta ulkeme buyuk katkim olacak ve koyunculugu sonunakadar gelistirmek icin elimden gelen herseyi yapacam ben koyunlarin icinde buyudum ayriyeten koyuna karsi bir sevgimvar.devlet bana yardim etsin bende ulkeme hizmet edeyim.bu yazim yetkili yerlere ulasirsa cok memnun olurum ve ulkem icinde her fedakarliga hazirim
ismail yokuş
slm ismailben bursa mustafa kemal paşadan yazıyorum eskıden 490kadar keci besledık yasak ettıler sattık bursaya geldık bobam emeklı oldu yıne gıttık şimdi koyun var bu devlet bu mıllet kara kecının kaybını anlıcak ama iş işten geccek şimdi ormanlar gırılmıyo kecı alt dallarını yer bılende konusuyo bılmıyende zıyan ettıler hayvanları en faydalı süt anne sutune es deger sut varken yasıkolmadımı devlet sımdı besleme ıcın versın yardım ulkemısede faydamız olsun koyun kecı yardımı yapmakıstıyen olursa beklerım cok severım kounuda kecıyıde 05365159155 beklıyom
ismail yokuş
hayvan ıcın destekıstedik bı devlet görevlısı elını uzatmadı kardeşim al destekolalım yap yaşım genc ve severek yaptım işiçin destek ıstıyorum destek bobamın koyunlarına bıle destekleme alamadık nedense feterıner gelmemış köye
gecen sene aldımız desteklemeyi bu sene alamadık cok acı ama gercek kaymakam beyımız elınden gelenı yaptı ama yıne yok yine diyorum yabancı cıns kecilerin altından köylü kalkamaz ben keçinin içinde dogdum yemle tarla ekıp yaymakla cıfcı ker edemes ha ınek ha cıns keci kara keçinin cınsını kırın da kerlı
ismail yokuş
bu siteyi okuyanmı yok yoksa yardımcı olmak isteyen buymüzmü köye dönüş da cok hayvan yardımcı olmadan devlet nası olcak hayvan için deli olan bırı olarak yapcam yeterki destek diorum bı buyumuzde sana koyun alalım keçi alalım sen devlete öde dıyen yok cok acı gercekten acıı 05365159155 bi büyümüz eluzatsın artık lütfen
münir AKDAĞ
slm. arkadaşlar.anladağım kadarıyla,iyi niyetli ve güzel insanlarsınız.Hak,için,halk,için vatan ve millet için,güzel düşünce ve uğraş verme gayretlerinizin olduğunu görmek çok güzel,iyi niyetle çalışıp,mücadele edenler muhakkak,kazanacaklardır.sorunlarımızı,ve prejelerimizi,ilgili ve gerekli mercilere yerinde ve zamanında yaparsak gereken desteği en azından manevi olarakda olsa alacağımıza,inanıyorum.mucadeleye,çalışmaya devam etmemiz,bizleri kazançlı çıkaracaktır.hepinize üstün başarılar diliyorum.