Avrupa Birliği’nin (AB) 2008’de verdiği tarım teşviklerine ilişkin istatistikler 700’den fazla kişi ya da şirketin en azından bir milyon euro aldığını gösteriyor. İtalyan şeker şirketi Zuccheri tek bir ödemede 140 milyon euro ile en fazla para alan kuruluş oldu. İtalyan Bankası ICPBI ise 5 ayrı ödemede 180 milyon euro aldı. ABD ve Avrupa’da Weight Watchers markasıyla yemek üreten İrlandalı Greencore şirketi 83 milyon euronun üzerinde teşvik alırken, Fransız piliç devi Doux yaklaşık 63 milyon euro aldı.
27 üyeli Avrupa üyeliğinin baskıları sonucunda 26 ülke bu konudaki bilgileri yayımladı. Almanya ise bu konuda bilgi vermedi. Kâr amacı gütmeyen bir kuruluş olan Farmsubsidy.org verilen teşviklerin şeffaflaştırılması konusunda bir kampanya yürütüyor. 18 AB üyesinde en fazla teşvik alanların listesini oluşturan bu kuruluş, teknik nedenler yüzünden dokuz ülke ile ilgili bilgilerin listede yer almadığını bildirdi.
‘Fazla ödeme yapılmış’
Söz konusu liste AB genelinde toplamı 50 milyar euroyu aşan tarım teşviklerinde en büyük payın büyk çaplı tarım işletmelerine gittiğini gösteriyor. Berlin merkezli Humboldt Üniversitesi’nde uluslararası tarım ticareti ve ekonomik kalkınma ile ilgili çalışmalar yapan Prof. Harald von Witzke, New York Times gazetesinde yayımlanan açıklamasında, “Büyük çaplı ödemeler konusunda hiç tartışma yaşanmıyor. Eğer bunlar sosyal politikanın bir parçası olarak düzenlenmişse haklılığı yok. Eğer AB’nin çevre standartlarını yükseltmesine bağlı bir tazminat ödenmesi söz konusuysa çok fazla ödeme yapılmış” dedi.
Avrupalı çiftçileri ve tarım kooperatiflerini temsil eden Copa-Cogeca kuruluşundan Simon Michel-Berger ise bu düşünceye katılmadığını belirterek “Biz ve büyük çiftçilerin büyük, küçüklerin de az teşvik alması adaletli çünkü büyük çiftçilerin ilgilenmeleri gereken daha geniş arazileri var. AB üyesi ülkelerde gelir vergilerinde sağlanan ilerlemelere de dikkat edilmeli. Böylece büyük çiftçiler daha fazla vergi ödeyecekler” dedi. Farmsubsidy.org’un kurucularından Jack Thurston ise asıl probleminin paranın neden ödendiğinin bilinmemesi olduğunu dile getirdi.
09.05.2009 | Referans