EGE’DE REKOLTELER, ÜRÜN TÜRÜNE GÖRE YÜZDE 20 İLE 80 ARASINDA DÜŞTÜ
Kuraklık çiftçiyi vurdu
Boy atamayan darı tarlalarında mısır koçanları büyümedi, bağlarda salkım ve tane kurumaları meydana geldi. Buğdaydaki tane kaybı yüzde 50’ye ulaştı.
ZÜLFİKAR SEKİZLER / RIDVAN KÖRPE / GÜLAY BOZKURT
Ege’de yetersiz yağışlardan kaynaklanan kuraklık, tarımsal alanları vurdu. İlkbaharda yağmur alamayan, gölet ve barajlardan da yeterli sulama suyu verilemeyen ekili alanlarda büyük rekolte düşmeleri meydana geldi. Bakanlar Kurulu’nun 4 Temmuz’da kuraklık görülen 40 il arasına aldığı Ege’deki 8 ilde ilkbahar ve yaz dönemi su ihtiyacı olan buğday, arpa, nohut, üzüm, karpuz, kavun, salatalık, incir, zeytin, taze fasulye, domates, patlıcan gibi ürünlerde yüzde 20 ile yüzde 80 arasında değişen rekolte kayıpları yaşandı.
Verim elde edilemez
Manisa, Söke, Denizli, Nazilli, Aydın, Akhisar ovalarında pamuk rekoltesinde yüzde 30, mısırda yüzde 40, buğday’da yüzde 50 azalma olurken, Torbalı’da salatalık, Ödemiş’te karpuz, Bergama ve Bakırçay Havzası’nda ayçiçeğinde yüzde 20 oranında rekolte düşmesi oldu.
çiftçiler kış boyunca su kaynaklarını besleyecek kar yağışının gerçekleşmemesi, ilkbahardaki kırkikindi yağışlarının olmaması nedeniyle toprağın suya doymadığını belirterek, “DSİ de 15 Temmuz’a kadar baraj kapaklarını açmadı. Şu anda verilen su da çok yetersiz. Birliklere dönüşümlü olarak su veriliyor. Normal koşullarda suyun 2.5 ay gibi bir süre kesintisiz verilmesi gerekirken, bu sulama dönemi bir ay ile sınırlandırıldı. Bu durumda hiçbir üründe verim elde edemeyiz” dediler.
Manisa Tilkiköylü üreticiler, akar su yetersizliği nedeniyle ihtiyaçlarını sondaj suyundan karşıladıklarını, ancak suyun derine kaçtığını belirterek, “Önceki yıllarda 3 metrede sondaj suyuna ulaşılırken, bu yıl 20 metrede zor buluyoruz. Bazı yörelerde 60 metreye kadar inildiği oluyor. Dalgıç pompa kullanarak derinden su çıkarmaya çalışıyoruz” dediler.
Ağaçlar kuruyor
Aydın Ziraat Odası Başkanı Arif Gürdal, görüşlerini şöyle dile getirdi: “Bu yıl hat safhaya varan kuraklık nedeniyle Aydın’daki sebze meyve olmak üzere tüm ürünlerde yüzde 3-40 oranında rekolte kaybı yaşanıyor. Rekolte kaybının incirde yüzde 50-60’lara bulacağını düşünüyoruz. Çiftçilerin bu yıl pamuk yerine alternatif bitki olarak yöneldikleri mısırda yüzde 40, pamukta yüzde 30 rekolte kaybı bekliyoruz. Narenciye ağaçları ve yonca tarlaları susuzluktan kurumaya başladı. Yok yılı sayılan zeytinde hem rekolte kaybı, hem ağaç kuruması görülüyor. İklim şartları böyle devam ederse kayıpların daha üst seviyelere ulaşmasından endişe ediyoruz. Hkümet buğdayı afet kapsamına aldı. Ama asıl yaz ürünlerinin afet kapsamına alınması gerekiyor.”
Sulama barajarı
Manisa Ziraat Odası Başkanı Nuri Sorman ise üzümde dünya ihracatının yüzde 50’sine sahip olan Manisalı üreticinin, bu üründen umudunu keserek mısıra yöneldiğini söyledi. Sorman, “Ala mısırlar susuzluk nedeniyle boy vermedi. Üç yıl önce 250 bin ton olan üzüm rekoltesinin bu yıl 180-200 bin ton civarında gerçekleşmesi bekleniyor. Mısırdaki tek endişemiz yine susuzluk. Çünkü hükümet 24 Temmuz’dan sonra barajları süreli olarak kapatacağını söyledi. Sıcaklar devam edip, sular verilmezse pamuktaki kozalar kurur, bağlar kendini besleyemez ve mısırda da tane dökümleri yaşanır” dedi. Bu sorunu önümüzdeki yıllarda da yaşamamak için tarım politikalarının sürdürülebilir hale gelmesi gerektiğini vurgulayan Sorman şunları söyledi: “Sulama barajlarının sayısı artırılmalı ve sulama sistemleri yenilenmeli. AB’de gelişmiş ülkelerde tarıma ayrılan pay bütçenin yüzde 45’idir. Ülkemizde ise maalesef bu oran binde 8’dir. İnsanoğlunun gıda güvencesini temsil etmek için tarımı destekleyen Avrupai sistem ülkemizde de uygulanmalıdır.”
Üretici ne diyor?
Üretici Şaban Arslan bölgede binlerce dönüm alana mısır ekildiğini, ancak kuraklık nedeniyle zamanında ve yeterli miktarda su veremediklerini söyledi. Arslan, “Ektiğimiz ürünler tarlada kavruldu. Mısır boy atamadı, koçan ve tane kaybı yaşandı. Devlet, kuraklık nedeniyle çiftçinin zararını karşılayacağını açıkladı. Biz de zarar tespiti için ilçe tarım müdürlüklerine başvurmaya başladık. Devlet bu parayı da zamanında ödemezse önümüzdeki yıl tarlaya ekecek tohum bile alamayabiliriz” dedi. Üretici Adem Kartepeli ise şunları söyledi: “Kırk yıldır bağcılık yapıyorum. bugüne kadar böyle bir kuruklık görmedim. Üzüm salkımları asmalarda kavruldu. Buğday ve mısır boy atmadı. kıt imkanlarla bulduğumuz su bitkinin köküne gitmeden yüzüyde kalıyor. İşimiz çok zor.”
Kirazda bolluk yaşandı
Ege’de bazı ürünlerde yaşanan kuraklık üreticileri korkuturken, çiçek döneminde soğuktan etkilenmeyen meyvelerde bolluğa yol açtı. Çiçek dönemindeki yağışın ve don olaylarının yaşanmamasına bağlı olarak arıların verimli çalışarak döllemeyi sağlaması, çiçekten meyve tutumu yüksek oranda gerçekleşti. Normalde çiçeğin yüzde 10-20’si arasında meyve tutumu olan kirazda bu yıl meyve tutumu yüzde 80’nin üzerine çıktı. Bu nedenle Salihli, Afyonkarahisar gibi ihraç ürünü kiraz yetiştirilen bölgelerde bile fiyatlar 50 Ykr’ye kadar düştü. Vişnede bu yıl üretimin 120 bin tonun üzerine çıkması bekleniyor. İlkbahar aylarında olumlu hava şartları kayısıya da çok yaradı. Ülke genelinde bu yıl 700-800 bin ton arasında kayısı üretimi olacağı tahmin ediliyor. Bu yıl bademde de artış bekleniyor. Elmasıyla ünlü Karaman’da da bu yıl rekor düzeyde elma üretimi öngörülüyor.
Üzümcü de destek istiyor
Alaşehirli üzüm üreticileri, Ziraat Odası öncülüğünde Hhükümetin verdiği kuraklık desteğinin üzüme de verilmesi için Tarım Bakanlığı’na faks gönderdi. Üreticiler, kuraklık nedeniyle hiç ürün alamadıklarını belirterek, buğday, arpaya verilen desteğin üzüme de verilmesini istediler. Alaşehir Ziraat Odası Başkanı Necdet Türk, aşırı sıcak ve susuzluk yüzünden çekirdeksiz sultaniye üzümün dalında kuruduğunu ve döküldüğünü öne sürdü. Türk, “Asmada bırak salkımı, dallar kurumuş. Hükümet, seçim öncesi çiftçiye arpa ve buğdayda kuraklık desteği verme kararı aldı. Türkiye’nin üzüm ambarı olan Gediz Havzası’nda üzüme kuraklık desteği yok. Üreticimizin bağları gözlerine baka baka kuruyor” dedi. Türk, hükümetten kuraklık destekleme kapsamına alınan ürün listesini bir daha gözden geçirmesini istediklerini, konuyla ilgili Tarım Bakanlığı’na dertlerini anlattıkları bir faks gönderdiklerini belirtti.
Kaynak: 16 Temmuz 2007 Yeni Asır Gazetesi