İlgili Yazılar

Bir Yorum

  1. 1
    cengiz şahin

    cengiz şahin

    Ben yine bir şey anlamadım bu işten ! .

    Hani dereden akan suyun bir miktarı bırakılacaktı ! DSİ nin ” su kulanım hakkı anlaşmaları ” bunu gerektirmiyor muydu ?

    ( Bknz.; http://www.mevzuat.adalet.gov.tr/html/21493.html )

    ” su kullanım anlaşması – şirketin yükümlülükleri – madde 4 ” e göre ;
    ……………….
    …………
    Şirket , dere yatağının su alma yeri mansabında doğal hayatın idamesini sağlayacak ve bu kesimde su haklarını karşılayacak miktardaki suyu yatağa bırakacaktır !!!
    ……………….
    …………
    Nehirde son on yıllık ortalama akımın %10 undan daha az akım olması halinde suyun tamamı doğal hayatın devamı için mansaba bırakılacaktır.
    ……………….
    …………

    Sayın enerji bakanımız Taner Yıldız ve Artvin milletvekilimiz Ertekin Çolak beyefendinin kulaklarını çınlatmak isterim . Bu işler memleketimizde böyle oluyor işte sayın bakanım . Sanırım , ” Bu girişim de mobil santraller gibi olmasın ! ” şeklindeki uyarılarımız daha fazla ciddiye alınmalıydı .

    Bırakın eylemi falan . Bu işler ” elde pankart taşımakla ” çözülmüyor ! Aşağıdaki maddeyi ( ve bence tüm yönetmeliği ) sonuna kadar okuyun . ” HES işleteceğim ” diyen her şirketin bu anlaşmanın altında imzası var ! Eğer bir taraf anlaşmanın hükümlerine uymazsa ne olur ?! Hemen söyleyeyim ; ” eski heybe dikilip , yeni heybe yapılmaz ! ” . Hukuki argümanlar kullanılarak o taraftan bunun hesabı sorulur . Ve bedeli de ağır olur !!! Yoksa bu talanı kimse durduramaz . Hemen bu maddeye istinaden ” Tazminat Davaları ” açılmaya başlansın bakalım neler oluyor ?! Kendi işinizi hükümete veya başka ilgililere bırakmayın . Bu işten zarar gören bölge halkının yapması gereken asıl iş bu . ” Pankart taşımak ” değil !

    Yalnız burada bir konuya dikkat edilmesi gerekebilir ; Anlaşmalar kamu adına DSİ ile ilgili şirket arasında yapılıyor . O nedenle anlaşma şartlarına uyulup uyulmadığını denetlemek ve gerekirse anlaşmayı iptal etmek DSİ nin görevi ! . Burada , bölge halkı uğradığı zararın tazminini ilgili şirketten mi yoksa kamu adına görevlendirilen DSİ den mi talep edecek bunu çok net olarak ifade edemiyorum ancak eğer DSİ İl Müdürlükleri görevlerini yapmıyor ve “ Su Kullanım Hakkı Anlaşmasının ” şartlarına uyulup uyulmadığını denetlemiyor ise o zaman bölge halkı ayrıca DSİ İl Müdürlüklerini Cumhuriyet Savcılarına şikayet edip yetkili personel hakkında Kamu Davası açılmasını talep edebilirler .

    İşte anlaşmanın can alıcı maddesi . “ Tazminat Davaları “ açılmaya başlansın bakalım o zaman ne olacak ! :) 4628 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu gereğince hazırlanan ,

    ELEKTRİK PİYASASINDA ÜRETİM FAALİYETİNDE BULUNMAK ÜZERE SU KULLANIM HAKKI ANLAŞMASI İMZALANMASINA İLİŞKİN USUL VE ESASLAR HAKKINDA YÖNETMELİK ;
    …………………………..
    ………………

    Şirketin Yükümlülükleri :

    Madde 4 – Hidroelektrik enerji üretim tesislerinin bulunduğu bölgenin havza gelişimine paralel olarak DSİ tarafından yürütülmekte olan çalışmalar çerçevesinde, havzadaki mevcut, inşa halinde ve mutasavver projeler (kesin proje, planlama, master plan, ön inceleme ve ilk etüt) kapsamında içme-kullanma, turizm ve endüstri suyu temini, sulama, taşkın koruma ve enerji maksatları ile bunların dışında olabilecek başka maksatlara yönelik olarak diğer kuruluşlara ve tüzel kişilere tahsis edilecek suların miktar ve zamanlamasını belirleyecek olan işletme planları DSİ tarafından yapılır ve şirkete bildirilir. Şirket bu planlara uymakla yükümlüdür.

    Şirket, dere yatağının su alma yeri mansabında doğal hayatın idamesini sağlayacak ve bu kesimde su haklarını karşılayacak miktardaki suyu yatağa bırakacaktır. Doğal hayat için dere yatağına bırakılacak suyun miktar ve zamanlaması, kurulacak hidroelektrik enerji üretim tesisleri ile ilgili şirket tarafından hazırlanarak Çevre ve Orman Bakanlığı’ndan onay alınacak olan ÇED, Proje Tanıtım Dosyası’nda belirlenecektir. (Ek cümle: 18/08/2006 – 27323 S.R.G. Yön/7.mad) Ancak, doğal hayatın devamı için mansaba bırakılacak su miktarı projeye esas alınan son on yıllık ortalama akımın en az %10 u olacaktır. ÇED sürecinde ekolojik ihtiyaçlar göz önüne alındığında bu miktarın yeterli olmayacağının belirlenmesi durumunda miktar artırılabilecektir. Belirlenen bu miktara mansaptaki diğer teessüs etmiş su hakları ayrıca ilave edilecek ve kesin proje çalışmaları belirlenen toplam bu miktar dikkate alınarak yapılacaktır. Nehirde son on yıllık ortalama akımın %10 undan daha az akım olması halinde suyun tamamı doğal hayatın devamı için mansaba bırakılacaktır.

    İlgili mevzuat çerçevesinde ÇED veya Proje Tanıtım Dosyası gerektirmeyen projelerde ise fizibilite raporunda belirlenen ve DSİ tarafından uygun görülen miktardaki su, doğal hayatın idamesini sağlamak üzere şirket tarafından dere yatağına bırakılacaktır.

    (Değişik fıkra: 18/08/2006 – 27323 S.R.G. Yön/7.mad) Şirket tarafından inşa edilecek enerji üretim tesislerinin menba ve mansabında değişen ve gelişen şartlar çerçevesinde, havzada ihtiyaçların önceliği, havzanın gelişim durumu ve menba-mansap ilişkisi göz önünde bulundurularak, bu hidroelektrik santral projesi ile ilgili ilk Su Kullanım Hakkı Anlaşmasının imzalandığı tarihten itibaren yirmi yıllık periyotlar sonunda, havzadaki hidrolojik veriler, mevcut ve mutasavver projelerdeki değişiklikler ile ihtiyaçların güncelleştirilmesi, yeni projelerin geliştirilmesi ve buna bağlı olarak önceden tespit edilmiş işletme planında DSİ tarafından geçici veya sürekli olarak değişiklik yapma hakkı saklıdır. Hidroelektrik enerji üretim tesisinin bulunduğu havzada olabilecek içme ve kullanma suyu maksatlı taleplerin karşılanması amacıyla yirmi yıllık süre beklenmeden idarece uygun görülen talepler derhal karşılanır. Değişiklik yapılması halinde DSİ söz konusu değişiklikleri şirkete bildirir. Şirket bu planlara uymak zorundadır. Bu durumda şirket, DSİ den herhangi bir hak talebinde bulunamaz.
    ………………………………
    ………………….

Bir Yorum Yaz

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

* Copy This Password *

* Type Or Paste Password Here *

Toprak Onur Yaşam