HES karşıtı köylüler direnişten vazgeçmiyor. Kastamonu Loç vadisinde yapılması düşünülen HES’e karşı direnen köylüler bu hafta sonunu da eylemle geçirdiler
Eylemci köylülere destek vermek için bu hafta sonu köye giden eylemciler köy girişinde yaklaşık 75 kişilik jandarma grubunun engeliyle karşılaştı. Yıllardır bu vadide yaşayan köylüler dahi kimlik kontrolünden geçirildi, araçlarının belgeleri istendi. Köylülerin ve eylemcilerin çalışma sahasına girmelerine izin verilmedi.
Köylüler ve eylemciler şirketin, izinsiz yasadışı bir şekilde çalışmalar sürdürdüğünü ifade ederek çalışmalara engel olmak istediler. Jandarma yetkilileri ise çevrecilerin çalışma yapılan alana girmesine izin verilmeyeceğini bildirdi. Bu tartışmanın üzerine köylü kadınlar kendilerini zincirleyerek yaşananlara tepki gösterdi.
Küre Dağları’nda yer alan ve nesli tükenmekte olan sayısız bitkiye ev sahipliği yapan Devrekâni Çayı’ndaki dört köyün sakinleri, Orya Enerji’ye ait HES ve A tipi taşocağı çalışmalarının sürdüğü alanda tam üç aydan beri, gün boyu nöbet tutma eylemine devam ediyor. Çeşitli eylemlerle seslerini duyurmak isteyen köylüler tüm saldırılara karşı direnişten vazgeçmiyor.
Çevreciler saldırıya uğramıştı
Geçen hafta çevrecilerle köylüler yıkılan nöbet çadırlarını yeniden kurmak için gittikleri Loç Vadisi’nde Orya Enerji şirket yetkililerinin saldırısına uğramış birçok köylü ve eylemci saldırıda darp edilmişti. Saldırıya uğrayan çevreci vatandaşlar şikâyetçi olmak isteyince muhatap bulamadıklarını, saldırıları jandarmanın seyrettiğini iddia etmişlerdi.
Köylüler bu kez kendilerini zincirledi
HES ve A tipi taşocağı yapılması planlanan alanda tam üç aydır, 24 saat nöbet tutan köylüler, Kastamonu Devrekâni Çayının etrafındaki ağaçların yok edilmesi, ekosisteminin bozulması ve mevcut saha için yol çalışması yapılmasına karşı bu kez kamyonların geçişini engellemek için kendilerini zincirlere vurdular.
Geçen hafta kadınlara küfredip, erkekler, dövdüremeye çalışan şirket yetkilileri olaydan ders çıkartmış olacak, yüklenici firma şantiye müdürü Yük. İnş. Müh. Bekir Sıtkı Esendir kendini ağaçlara zincirleyen eylemcilerle konuşmak için büyük çaba harcadı. Konuşmalardan bir sonuç çıkmayınca jandarmanın olaya müdahale etmesiyle zincirli eylem sona erdi.
Köylülerin kafası karışık
Köylülerin arazileri acil durum gerekçesiyle EPK tarafından kamulaştırılmıştı. Elinde sadece kamulaştırma belgesi olan müteahhit firmanın da bu izini hoyratça kullanması üzerine köylüler yargıya baş vurmuştu. Bu konuyla ilgili davalar devam etse de firma kazanacağından emin bir şekilde yargı kararlarını beklemeden çalışmalarına son sürat devam ediyor. Bu durum da yöre halkının tepkisine neden oluyor. Yapılanlar konusunda yeterli bilgiye sahip olmayan; kW, debi hesaplarını anlamayan halkın kafası oldukça karışık. Köylüler kendi aralarında bölünmüş durumda.
Çalışmalar sürüyor
Dere kenarında hummalı bir çalışma var, yol açılıyor. Loç Vadisi’ne inen yolda genişletme çalışmaları var. Kastamonu yöresinde yapımı düşünülen 50 HES santrali sayısının tepkiler üzerine azaltıldığı öne sürülse de bu konuda yetkililerin henüz net bir açıklaması yok.
Kenarında verimli tarım arazileri bulunan barajın tamamlandığında yılda dört ay çalışmayacağını öne süren firma yetkilerinin, köylülere “Su bakımından hiç tedirgin olmayın, her türlü katkı sağlanacak dediği” de öne sürüldü.
Öte yandan yapılan çalışmalar sonucunda dere yatağı ve halkın doğal yüzme havuzu bozulmuş, birçok yeşil alan yok edilmiş durumda.
Loç halkı soruyor
Eylemci çevreciler jandarmanın müdahalesi sonrası son verdikleri eylem sonrasında “Loç Vadililer şu soruların yanıtlarını istiyor?” diyerek, şu soruları yönelttiler.
“Hukuk devletinin kanunlarını uygulamakla yükümlü olan jandarma kuvvetleri nasıl oluyor da hukuksuzluk gösteriyor?
İş makinelerinin gece çalışılmasına nasıl izin veriliyor?
Halkın tapulu arazilerinde kanunsuz bir şekilde çalışılmasına nasıl izin veriliyor?
Cumhuriyet savcıları neden görevini yerine getirmiyor?
Nöbetçi savcı neden yerinde bulunamıyor?
Kaymakam şirketin avukatlığına mı soyunuyor?
Hukuk devletinin yetkililerinin bu sorularımızı cevaplamasını ve yaşanan hukuksuzluğa son verilmesini istiyoruz…”
Kaynak : Karadeniz gündem – 9 Kasım 2010