Dilek Çolak
Bugün 8 Mart. Dünya Emekçi Kadınlar Günü.
Brezilya’da Porto Alegre’de Acampamento Jair Antonio da Costada’yım. Burası MST’li 300 aile tarafından 3 yıl önce işgal edilmiş bir topraksız yerleşkesi.
Sıcak bir hava var. Yaprak bile kıpırdamıyor derler ya işte oyle bir hava. Ağaç gölgelerine kurdukları hamaklarında uzanmş topraksızları, kampın hemen yanındaki anayoldan gelip geçen arabaların gürültüleri bile rahatsız edemiyor. Siyah muşambalardan yapılmış evlerin aralarında oturuyorum, bir kac topraksız militanı ile birlikte. Bayraklar ve camaşırlar ayni ipleri paylasıyorlar.Ev sahibem Micheline bütün kampı doyuracak kadar yemek yapıyor. Kampın meydanında orta malı bir gitar duruyor. Her defasında farkıbir topraksızın topraklı elleri muzikle dolduruyor tüm kampı. Gitarda tıpkı toprak gibi tek kişıye ait değil burda.
Sessizliği elinde megafon ile kamıin içinde dolasan İrma bozuyor. Dört gün önce topraksız kadınları tarafından yapılmıs bir eylemin değerlendirme toplantisını haber veriyor tüm yerleşkeye. Eyleme katılmış bütün kadınları toplantıya cağırıyor İrma. Micheline bir gazete uzatıyor bana.Gazetenin manşetinde MST’li kadınlar var. Kadınların yüzleri üçgen, mor renkli Via Campesina maskeleri kapatılmış. Ellerinde macheteleri zafer pozu vermişler.Eylem 4 mart günü sabaha karşı Brezilya Uruguay sınırına yakın Rosario do sul da, Fazenda Taruma da yapılmış. Bu eyleme ülkenin dört bir tarafından gelen 900 topraksiz kadını katılmış. Bu 900 kadin 45 hektarlık genetikleri değştirlmş bir okuliptus plantasyonunu isgal etmisler. Bu okuliptusler ayrıca çevredeki su kaynaklarına da zarar verdikleri için bu 900 kadının hışmına uğramış o gun sabaha karşı. Hepsi machetelerle paramparça edilmş. Iste simdi o fotoğraf duruyor karsımda. Ve o fotoğraftaki kadınlardan biri de Micheline. Ama o bunu gulerek inkar ediyor. Polis eylemci kadinlara cok sert davranmis. Onlarca kadın gozaltına alınmış. Kamptaki her kadının bedeninde o günden kalma morluklar hala duruyor. Bazılarında saçma izleri bile var.
Sinara yanıma geliyor. 10 yaslarinda bir topraksiz çocugu Sinara. O da eyleme annesi ile birlikte katılmış. Bal rengi gözlerini kocaman açarak bacağındaki morluğu gösteriyor. Fotoğrafını çekiyorum Sinara’nın. Ve digital dünyanın bir nimeti olarak hemen kendisine gösteriyorum. Çok hosuna gidiyor. Yeniden çekmemi istiyor. Ben yeni bir foto çekmeye hazırlanırken objektifin önünü onlarca topraksız çocuğu zafer işaretleri ile basıyor. Sinara benim icin not defterime yanında bir MST bayrağı olan bir resimçiziyor.
GÜnes yakıcı ışınlarını azaltığı zaman topraksız kadınları ellerinde tabureleri ve mateleri ile toplantının yapılacağıi mandioca tarlasının yanına geliyorlar. Bir çember oluşturarak oturuyor herkes. Mateler elden ele dolaşmaya başlıyor. Toplantıyı koordine eden bir kadın ortaya bir MST bayrağı, onun üzerine de eylem haberinin çıktığı gazeteyi koyuyor.
Sonra hep beraber bir şarkısöylemeye başlıyorlar. Bu şarkıda topraksız kadınlarının mücadelesi anlatılıyor. Toplantı da tek bir erkek sinek bile yok. Isteyenin söz aldığı, hic bir zorlamanın olmadığı bir toplantı süreçi başlıyor. Bu yerleşkedeki yaklaşık 40 kadın o gün eyleme çocukları ile katılmış. Herkes kendi açısından eylemi anlatıyor. Hepsinin de ayrı ayrı bir anısı var o günle ilgili. Ve birbirlerine gösterecekleri morluklari…
MST’ nin ulusal delegelerinden biri olan şair Charles Trocate”nin yeni bir şiir kitabı çıkmış. Bu günün ve eylemin başarısının anısına ondan şiirler okuyorlar. Toprak, özgürlük, sınırsız sömürüsüz bir dünya adına.
Tüm kadınların Dünya Emekçi Kadınlar günü kutlu olsun.
MACHETE’LI KADINLAR
