Malatya Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı Fevzi Çiçek, Malatya nüfusunun yüzde 58’inin tarımla geçindiğini, ithal etin sarı kızların kesilmesine neden olduğunu, kurulacak Ziraat Fakültesinin Kayısıya bir yararı olmayacağını belirterek, Meyvecilik Araştırma Enstitüsünde Kayısının gen bankasının bulunduğunu belirterek, Malatya ‘da sessiz sedasız bir şekilde Tohma çayı ağırlıklı olmak üzere 27 adet HES’in kurulmakta olduğunu ve bunun bir çevre felaketine yol açacağını açıkladı.
Kanal Malatya’da yayınlanan, Vahap Güner ve Vehbi Aluçlu’nun birlikte hazırlayıp sundukları “4.Kuvvet” adlı programa konuk olan Malatya Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı Fevzi Çiçek, Malatya’da tarımın en önemli istihdam yaratan ve vazgeçilmez bir sektör olduğunu söyledi.
“MALATYA’DA 400 BİN KİŞİ TARIMLA GEÇİNİYOR”
Türkiye nüfusunun yüzde 28’inin tarım sektöründe çalıştığını kaydeden Fevzi Çiçek “Ama bu oran Malatya’da yüzde 58. Yani nüfusumuzun 400 bini tarımla geçiniyor, tarımla var oluyor. Malatya’da 1.240 hektar olan arazi varlığının 425 bin hektarını kullanıyoruz. O nedenle tarım sektörü vazgeçilemeyecek bir sektör özelliği bulunuyor. İstihdam yaratıyor, insanlarımızı daha sağlıklı besliyor. Kayısı ağırlıklı meyvecilik yapılıyor ve bu konuda da oldukça şanslıyız. Tarımla istihdam kaçınılmazdır. Planlı bir tarım politikasına ihtiyaç var, kaliteli ve modern üretime geçmek şart ama, tarımdan tamamen vazgeçmek mümkün değildir. Tarıma dayalı sanayi geliştirilmelidir” dedi.
“YANLIŞ POLİTİKA HAYVANCILIĞI BİTİRDİ”
Malatya’da hayvancılığın başlı başına bir sektör olduğunu da anlatan Çiçek, “Büyük ve küçük baş, kanatlı ve su ürünleri olmak üzere önemli bir sektördü. Kırmızı ette dünya da kişi başına tüketim 75 kilo iken bizde 7 kilo bile değil. Toplam tüketim 500 bin ton civarında idi. 1995’li yıllardan itibaren yapılan ithalat doğru kullanılamadı. Yerli ırklardan vazgeçilerek melez ırklara yönelim oldu, yıllık enflasyon üzerindeki girdiler artınca üretici sattığını yerine koyamaz oldu. 700 Liraya mal olan sütü 500’e satamadı. Ondan sonra da 2000’li yıllarda da tam bir girdaba girildi. 1995’de gümrük birliğine de girince dışardan ucuza gelen ürünler çiftçileri pes ettirdi, açılan yara da bir türlü kapanmadı. Kırsal boşaldı sektör kapandı. Yani Sarıkız kesildi hayvancılık yok edildi” diye konuştu.
“ZİRAAT FAKÜLTESİNİN KAYISIYA FAYDASI OLMAYACAK”
İnönü Üniversitesinde Ziraat Fakültesi kurulmasını da değerlendiren Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı Fevzi Çiçek, “Ziraat Fakültesi kurulmasına karşı değiliz ancak bu Fakültenin Kayısımıza bir fayda sağlayacağı söyleniyor. Biz bir faydasının olmayacağını söylüyoruz. Neden derseniz Fakülte bünyesinde Bahçe Bitkileri Bölümü açılıyor. Bu bir fayda getirmez diyoruz. Bunun yanına Bitki Koruma bölümü de lazım, Toprak bölümü de lazım. Bunlar birbirini tamamlayan bölümler. Sadece biriyle yetinemezsiniz. Bakalım Hoca bulabilecek misiniz? Ziraat Mühendisleri işsiz mi diye soruluyor, ben buna katılmıyorum. İşsiz değil işini beğenmeyen Ziraat Mezunları vardır, yoksa işsiz Ziraat Mühendisi yoktur” diye anlattı.
“MEYVECİLİKDE KAYISININ GEN BANKASI VAR”
Yeşilyurt Yolu üzerindeki Fidanlıkta bulunan Meyvecilik Araştırma Enstitüsünün arazisi uğruna başka yere kaldırılmasına da karşı çıkan Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı Fevzi Çiçek, Meyveciliğin Kayısının DNA’sının ve Gen Bankasının bulunduğu yer olduğunu da açıklayarak, “Meyveciliği taşıyalım dediler, o gün tepki koyduk duymadılar bile. Siz Fidanlığın yıllar süren uzun araştırmalardan sonra 1937 yılında bulunan ve stratejik önemi olan özel bir bölge olduğunu biliyor musunuz? Orada rüzgarı bile hesaplanan, toprak yapısına bakılan çok özel bir bölgedir orası. Meyvecilikte bu gün Dünya da olmayan Kızılcık gen merkezi bulunuyor. 280 çeşit Kayısının DNA’sının saklandığı yerdir Fidanlık. 3 bin adet materyal var orada. Yani meyvecilik Gen Bankasıdır. Şimdi gen bankasını kamyona yükleyip nereye götüreceksiniz?. Bakınız oraya yüksek binalar yapılıyor o binalar bile zarar veriyor o bölgeye. Buna bile engel olmamız lazım. Battalgaziye fidan geliştirelim diye gidildi, tam 40 bin adet fidan kök kanseri olması nedeniyle oracıkta imha edildi. Meyvecilik bizim gen bankamız orayı koruyup kollamamız gerekiyor, yüksek binalara engel olmalıyız” diye konuştu.
“27 ADET HES KURULUYOR, HABERİNİZ VARMI?”
Türkiye genelinde kurulan Hidro Elektrik Santralarının durumunu da anlatan Fevzi Çiçek, Türkiye genelinde bin 600 adet HES kurulduğunu ve bunların tümünün üreteceği elektrik oranının Türkiye’nin yüzde 5 elektrik ihtiyacını karşılayacağını belirterek “Oysa Türkiye de kayıp ve kaçak oranı yüzde 20. Kayıp ve kaçağı önlediğinizde bile HES’lere ihtiyaç olmayacak. HES’ler doğal hayatı bozuyor, çevreyi etkiliyor. Suyun debisi esas alınıp elektrik üretiliyor. ÇET dediğimiz unsurlar var, ama maalesef bunlar göz önüne alınmıyor. Bu nedenle bu HES’ler çevre felaketine yol açacak. HES’lerle su yatağından alınarak yükseltilerle hız verilerek enerji üretiliyor. Yatağından başa yöne kaydırılan suyun normal yatağuında akması gerekiyor. Doğal döngü korunmayacak. İşte bu endişelerimizle birlikte Malatya’da 27 adet HES kurulması için başvuru var. Sadece Tohma nehri üzerine 10 adet HES kuruluyor. Tarım alanları ve çevre zarar görecek, bu kaçınılmaz. Bu HES’lerle sulama suyu HES’in sahibinin mülkiyetine giriyor. Tohma Nehtrine çok sayıda yerleşim biriminin kanalizasyonu akıtılıyor, hiçbirinde arıtma yok. Yarın HES kuruldu mu bu felaket de ortaya çıkacak. Yatağı değiştirilen akarsularda kanalizasyon sorunu sağlık boyutlarına çıkar. Tüm bunlar göz önüne alınmalıdır” diye ifade etti.
“TARIM ARAZİLERİNİ İMARA AÇMAKTAN VAZGEÇİN”
Tecde civarının imara açılmasının son derece yanlış olduğunu da anlatan Fevzi Çiçek, “2007 Yılından beri Tecde civarının imara açılmasına tepki gösterdik. Şehir merkezinde kayısı mı yetişir dediler. Oksijene ihtiyaç var, yarın gölgesinde oturacak bir ağaç bulamayacağız. Şimdi Kuzey Çevre yolu ile büyük bir ova imara açılıyor. Depremsel özelliği olan bir bölge tarım arazisi imara açılmaz. Tarım arazileri korunur, bizde tam tersini yapıyoruz, tarım arazilerini imara açarak çevreyi katlediyoruz” diye konuştu.
Kaynak : Malatya Güncel – 13 Şubat 2011