MUĞLA’da narenciye üretiminin yüzde 65’ini gerçekleştiren Köyceğiz ilçesi Toparlar ve Beyobası beldeleri ile Ekincik ve Döğüşbelen köylerinde tonlarca mandalina çürümeye terk edildi. Büyükşehirlerin marketlerinde kilosu 2-4 lira arasında değişen fiyatlardan satılan mandalina için tüccarların köylülere 20-25 kuruş teklif etmesi, üreticileri isyan ettirdi. Köyceğiz Ziraat Odası Başkanı Şaban Ali Çetin, ”Bu yıl üretimi fazla olan İzmir’in ‘satsuma’ mandalinası revaçta olunca, Köyceğiz’in ‘gramantin’i satılmadı’ dedi.
2009 Yılında Muğla’da 95 bin 539 ton portakal, 8 bin 27 ton mandalina ve 52 bin 757 ton da limon olmak üzere narenciye üretimi toplam 156 bin 323 ton olarak gerçekleşti. Bu yıl bu rakamın 237 bin ton olması beklenirken, il üretiminin yüzde 65’ini gerçekleştiren Köyceğiz bölgesindeki üretici, tüccar tekliflerinin düşük olması nedeniyle isyan etti. Köyceğiz’in Toparlar ve Beyobası beldeleri ile Ekincik ve Döğüşbelen köyleri arasında kalan bölgede yapılan üretimde, tüccar mandalina için 20-25, portakal için de 45-50 kuruş teklif etti. Köylü bu fiyatın masrafı bile karşılamayacağını belirterek, ürünü ağaç üzerinde bıraktı.
Köyceğiz Ziraat Odası Başkanı Şaban Ali Çetin, bu yıl mandalinada ortaya çıkan rakamların çok düşük olduğunu ve halen aynı seviyelerde devam ettiğini söyledi. Bunda en büyük etkenin ise İzmir’in satsuma cinsi mandalinası olduğunu kaydeden Çetin, ”Bu yıl üretimi fazla olan İzmir satsuma mandalinası revaçta olunca, Köyceğiz’in gramantin cinsi ürünü satılmadı. Ne yaptıysak para etmedi. Mandalinada artık şansı kaybettik. Bundan sonra portakal satışlarının yükseltilmesi için uğraş vereceğiz. Fakat şu andaki rakamlara baktığımız zaman portakalda da durum aynı. Yani sezon başında ne fiyat verildiyse hala aynı. Hiçbir yükseliş yok’ dedi.
KARA KARA DÜŞÜNÜYORUM
Toparlar beldesinde 25 dönüm arazide yılda 20 ton mandalina, 15 ton da portakal ürettiğini belirten Zühre Uslu (67), bunun yarısını bile satamamaktan şikayetçi oldu. Uslu ”Bu yıl 2 bin liradan fazla masrafım oldu. 30 yaşına gelmiş evlenecek oğlum var, evlendiremiyorum. 18 yaşında üniversiteye gidecek kızım var kara kara düşünüyorum. Eskiden pamuk ve susam üretiyor ve para kazanıyorduk. Şimdi üç kuruşa muhtaç ettiler. Alan olmayınca ne yapacaksın. Kilo başına 20-25 kuruş fiyat veriyorlar’ dedi.
Üreticilerden Mehmet Çakır (39), çocukluğunun portakal ve mandalina ağaçları arasında geçtiğini belirterek, ”Adam gibi para kazandığımızı hatırlamıyorum. Sürekli borç, borç. Mandalina portakal yetiştiriyoruz, alan yok. Soğuk hava deposu ve konsantre fabrikası olmadığından meyveler yerlerde çürüyor. Milli piyango bileti aldım ve yılbaşını bekliyorum. Eğer çıkarsa meyveler için konsantre fabrikası kuracağım’ diye konuştu.
6 dönüm arazide 200 ağacı olan Selçuk Öztürk (42) de ürünü belki pahalanır düşüncesiyle 25-30 kuruşa satmadıklarını söyledi. Sadece gübrenin torbasının 50 lira olduğunu kaydeden Öztürk, ”Durumumuz içler acısı. 10 bin liraya yakın borcum var’ diye konuştu.
HÜKÜMET ÖNLEM ALMIYOR
Toparlar Köyü’nde yaşayan çiftçi Erhan Demir, toptan fiyatın 20-25 kuruşa düştüğünü kaydederek, ”Bunun gübresi, suyu var, herşeyi var. Köylü malını satamıyor, ağacının dibine dökülmüş. Her taraf çöp. Hükümet önlem almıyor. Köylüyü destekleyen taban fiyat yok. 100 ton malı olanın 50 tonu tarlaya döküldü. Diğer bir kısmı dalında kaldı. Mandalina yağmur ve don yiyip şişti. Şişmiş malı bir hafta daha satamazsak bunu da dökeriz. Ağaç üstündekiler de çöpe gidecek. Eskiden tarım kooperatifleri vardı, iş yapardı, şimdi o da yok. Tüccarın insafına kaldı herşey’ diye konuştu.
Arazisi bulunmayan, ancak yıllardır narenciye toplayarak karnını doyuran 70 yaşındaki Gülüzar Kıy da ”Meyve seçiyor, topluyor ekmek parası kazanıyorum. Hasta bir çocuğuma ben bakmak zorundayım. Çalışmak zorundayım ama şu anda günde 10 lira bile kazanamıyorum. Ne yapacağımızı bilemiyorum’ diye konuştu.
Kaynak : Haberler.com – 27 Aralık 2010