Son yıllarda meyveciliğe büyük yatırımlar yapılıyor. Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’nın verdiği destekler de yatırımların artmasında etkili oluyor.
Yatırımlar ne kadar bilinçli yapılıyor?
Türkiye’de tarımsal yatırımların çok az bölümü fizibilite çalışması, pazar araştırması sonucunda yapılıyor. Birçok yatırım ise devletin verdiği desteğin cazibesi veya günün modasına uyularak gerçekleştiriliyor.
Hatırlarsanız birkaç yıl önce nar fiyatı artınca ve meyve suyu firmalarının da pompalamasıyla ok sayıda üretici nar dikti. Nar üretimi arttı ve fiyat düştü. Plansız olarak kurulan nar bahçeleri birkaç yıl sonra sökülmeye başlandı. Buna rağmen nar üretimi her yıl artıyor ve buna bağlı olarak fiyat düşüyor. Bundan mutlaka ders çıkarılmalı.
Meyvecilik yatırımı yapılırken nelere dikkat edilmeli?
Bu soruya yanıt vermeden önce, meyvecilikteki genel durumumuza bakmakta yarar var.
Türkiye İstatistik Kurumu verilerine göre 2012’de Türkiye’nin meyve üretimi 2011’e göre yüzde 4.8 oranında artışla 18.2 milyon tona ulaştı. Üretim artış oranlarına bakıldığında en fazla artış nar üretiminde oldu. Nar üretimi bir yılda yüzde 44.8 oranında artış gösterdi. 2011 yılına göre elma üretimi yüzde 7.8, kayısı yüzde 16.9, şeftali yüzde 12, erik yüzde 11.7 kiraz yüzde 7.4 oranında arttı.
Meyve Suyu Endüstrisi Derneği’nin tahminine göre önümüzdeki dönemde yerli ve yabancı sermaye meyveciliğe daha çok yatırım yapacak. Derneğin Genel Sekreteri Ebru Akdağ’a göre üretilen meyvelerin miktarı, çeşitliliği ve stratejik konumu açısından önemli avantajlara sahip olan Türkiye, meyvecilik sektöründe yerli ve yabancı sermayenin yöneleceği en önemli ülkeler arasında yer alıyor.
Ebru Akdağ; büyük ölçekli ve sanayiye uygun “meyve bahçeciliği”nin geleceğin en parlak yatırımlarından biri olmaya aday olduğunu, orta ölçekli yatırımcıdan büyük holdinglere kadar birçok yatırımcının yeni rotasının “meyve bahçeciliği” olacağını söylüyor.
Akdağ’ın değerlendirmesi şöyle:”Büyük ölçekli yatırımların hedeflendiği “meyve bahçeciliği” meyve suyu sektörünün de geleceğini şekillendirecek. Ülkemiz meyve ve meyve işleme sanayisinin önünde hem dış hem de iç pazardaki gelişmelerden dolayı çifte fırsat bulunuyor. Bu da şirketlere meyveciliğin yeni bir yatırım alternatifi olmasını sağlıyor. Bugünden doğru adımların atılması halinde Türkiye meyve ve meyve suyu sanayisinin, başta Avrupa Birliği olmak üzere dünyanın tedarik merkezi haline gelmesi hayal değil. Türkiye meyve suyu sanayisi, ülkemizin tarıma elverişli ekolojik ve iklimsel şartları, ihracat gücünü arttıran özel konumu, genç nüfusu, ekonomideki gelişmelere paralel olarak artan alım gücü, her geçen gün gelişen ve genişleyen dinamik iç pazarı, üretilebilen meyvelerin çeşitliliği, ekilebilir alana sahip oluşu gibi birçok avantaja sahip. Bu büyük şansı, hem özel sektör hem de devlet olarak doğru politikalarla değerlendirmemiz gerekiyor.”
Yatırım yaparken nelere dikkat edilmeli?
1-Meyveciliğe yatırım yapılırken dikkat edilmesi gereken konulara gelince, uzmanlara göre, yatırım yapmadan önce çok iyi bir pazar araştırması yapılmalı. Yani “ben üretirim nasıl olsa birileri ürünümü alır” dönemi çoktan bitti. Üreteceğiniz ürünün pazarda karşılığı var mı? Kime satacaksınız? Tüketici tercihine, damak tadına uygun mu veya sanayinin talep ettiği bir ürün mü? İç piyasada mı satacaksınız yoksa ihracata mı göndereceksiniz? Bu sorulara yanıt bulmak için mutlaka fizibilite çalışması yapılmalı.Çıkan sonuca göre karar vermeli.
2-Yatırıma karar verdikten sonra hangi meyve çeşidine yatırım yapılacağına karar verilmeli.
3-Çeşit seçimi yapıldıktan sonra üretimin yapılacağı bölgeye uygun doğru anaçların seçilmesi büyük önem taşıyor. Çünkü bu anaçlar sizin üretiminizin temelini oluşturuyor. Temelde yapılacak bir yanlışlık üretime doğrudan yansır.
4-Sektörü bilmiyorsanız mutlaka meyvecilik konusuna hakim uzmanlarla çalışmakta yarar var. Üretimine karar verdiğiniz çeşit ile ilgili birkaç bahçeyi yerinde görerek, sahibiyle, yetkilisiyle görüşerek işin inceliklerini öğrenerek onların yaptığı hatayı tekrarlamamış olursunuz.
5-Fidan seçimi çok önemli.Meyvecilik yatırımlarına ilgi artınca çok sayıda fidan üreticisi piyasaya çıktı. Sertifikalı diye satılan fidanın sertifikalı olmadığı, çok büyük umutlarla dikilen fidanların meyve vermeye başladığında tam bir hayal kırıklığı yaşandığı durumla sıklıkla yaşanıyor. Bu nedenle sadece fiyatına bakarak veya piyasadaki popülerliğine bakılarak fidan seçimi yapmak doğru değil.Fidanın kalitesi fiyatından çok daha önemli.
6-Yapılacak yeni yatırım günün teknolojisine uygun olmalı. Don,dolu ve diğer olumsuz hava şartlarına karşı önlem alıcı teknolojiler kullanılmalı. Sulama damla sulama sistemi ile yapılmalı.
7-Meyve bahçesi kurmak bir başlangıç.Verimli ve sağlıklı ürün almak için bahçenin bakımı çok önemli.Bu nedenle bakım periyotlarını atlamamak ve işin başında olmak başarılı olmanızı sağlayacak etkenlerden birisidir.
Meyvecilikte devlet destekleri
Meyvecilikte devlet desteklerine gelince, meyve alanlarına 2012 yılında dekara 4 lira mazot,5 lira gübre desteği veriliyordu. Bu yıl destekler açıklanmadı ama en az bu seviyede olacak veya birkaç kuruş daha artırılacak.
Meyve fidanı için de devlet destek sağlıyor. Standart bodur ve yarı bodur fidan kullanarak bahçe tesisi edenlere dekar başına 150 lira, sertifikalı bodur fidanla bahçe tesis edenlere dekara 350 lira, yarı bodur sertifikalı fidanda ise dekar başına 300 lira destek sağlanıyor. Bağ ve diğer standart meyve fidanı ile bahçe tesisinde dekara 100 lira, sertifikalı fidanda ise 230 lira destek var.
Narenciye bahçelerinde sertifikalı fidanla yapılacak aşılama ve çeşit değiştirmede dekara 250 lira destek veriliyor. Kullanılan fidanlar virüsten ari ise standart fidanlarda dekara 50, sertifikalı fidanlara ise 100 lira ilave destek ödemesi yapılıyor.
Özetle, meyvecilik yatırımına büyük ilgi var. Bu ilgi sonucunda yapılacak yatırımın karlı ve sürdürülebilir olması için yatırım öncesinde ve sonrasında alacağınız karar ve yapacağınız uygulamalar büyük önem taşıyor.
Kaynak : Tarımdunyası.net – 15 Şubat 2013