TMMOB Çevre Mühendisliği Odası bir açıklama yayınladı açıklama şöyle:
Oda Yönetim Kurulumuz, 19 Mayıs 2011 tarihinde Kütahya Simav merkezli 5.9 şiddetinde yaşanan depremin ardından, Eti Gümüş A.Ş.’nin siyanürlü atık barajında, depremin etkisini gözlemlemek için teknik bir ziyaret yapmak istemiştir.
Bu kapsamda, Odamızın teknik ekibi ile birlikte Oda Yönetim Kurulu Başkanımız Murat TAŞDEMİR ve Oda Yönetim Kurulu II. Başkanımız Baran BOZOĞLU tesise ulaşmıştır. Tesis kapısında güvenlik görevlileri tarafından durdurulan Oda Temsilcilerimiz içeriye alınmamıştır.
Talebimizin geri çevrilmesi üzerine, Kütahya Vali Yardımcısı Cengiz HOROZOĞLU’na telefon edilerek durum belirtilmiş ve tesiste teknik inceleme yaparak kamuoyunu bilgilendirme talebimiz kendisine iletilmiştir. Bu talebimizin ardından, İl Çevre ve Orman Müdürü tesisin önüne gelmiş ve kendisine gelişmelerle ilgili sorular sorularak tesise girme isteğimiz belirtilmiştir. İl Çevre ve Orman Müdürü de Eti Gümüş A.Ş. yetkilileri ile telefonda görüşmüş ancak içeriye girilmesine izin verilmeyeceği kendisine de belirtilmiştir.
Tesise girişe izin verilmemesinin ardından, Kütahya Valiliği’ne gidilerek Vali Yardımcısı Cengiz HOROZOĞLU ile görüşülmüş, endişelerimiz kendisine iletilmiştir.
Toplum yararı gözeten Odamızın kamuoyunu bilgilendirmek ve alınacak önlemlere dair öneriler sunmak amacıyla gerçekleştirmek istediği ziyaretin engellenmesi kafamızdaki soru işaretlerinin sayısını arttırmıştır.
Siyanür gittiği her yere ölümü, sefaleti ve felaketi götürmüştür. Geçtiğimiz iki hafta boyunca da Kütahya’da yaşanan şey tek kelime ile felakettir. Bir an evvel siyanür ile madencilik faaliyetlerine son verilmesi gerekmektedir.
Bu kapsamda, en kısa sürede alınması gereken tedbirler şu şekildedir;
• 5 No’lu padok alt zemininden numune alınmalı ve alınan numuneler geçirimsizlik ve stabilite testlerine tabi tutulmalıdır. Bu numuneler, doğal su içeriği deneyi, elek analizi deneyi, atterberg limitleri deneyi, özgül ağırlık deneyi, birim hacim ağırlığı, kuru birim hacim ağırlığı, standart proktor deneyi, konsolidasyon ve şişme deneyleri, üç eksenli basınç deneylerine tabi tutulmadan herhangi bir geomembran serimi işlemine geçilmemelidir.
• 5 No’lu padok inşaatında kullanılan HDPE geomembranların sızdırmazlık testlerinin yapılması gerekmektedir. Yapılan analizlerde, kalınlık, yoğunluk, akma dayanımı, akmada uzama, çekme dayanımı, kopmada uzama, yırtılma dayanımı, oksidatif indüksiyon deneyi yapılmalı ve deney sonuçları ulusal ve uluslararası standartlar ile karşılaştırılmalıdır. Bu membranların sızdırmazlığı ile ilgili gerekli tüm analizler yapıldıktan sonra padok altına döşenmesi gerekmektedir. Aksi takdirde bu padok kullanıma geçtiğinde siyanür sızıntısı devam edecektir.
• 5 No’lu padok altına döşenen membranların hava koşulları ve yağış da göz önüne alındığında birbirlerine kaynaklanması esnasında kaynak zafiyetlerinin olabileceği düşünülmektedir. Bu zafiyetlerin giderilmesi için yağmur altında membran kaynağı kesinlikle yapılmamalıdır. Aksi takdirde, membranların birbirlerine kaynaklandıkları yerlerden sızıntı olacak ve siyanür yer altı suyuna karışacaktır.
• 5 No’lu padok altına serilen membranların kaynak noktalarından rutin aralıklarla numune alınıp bu numuneler kaynak testine tabi tutulmalıdır. Aksi takdirde, membrandaki olası kaynak yırtıkları siyanür sızıntısına neden olacaktır.
• Havuzların içerisindeki siyanürlü su seviyesi 15 dakika aralıklarla ölçülerek kaydedilmeli, beklenmeyen su eksilmeleri durumda atık barajının kaçak yaptığı nokta tespit edilmelidir.
• Baraj seddesinin güçlendirilmesi amacıyla çalışan iş makinelerinin hali hazırdaki gözlem kuyularına zarar verdiği düşünülmektedir. Bu gözlem kuyularında numune almak için yeterli miktarda su ya yoktur ya da numune kuyularındaki su yer altı su kalitesini gösterecek nitelikte değildir. Yer altı suyuna karışan su miktarının daha doğru tespiti için tesise 1, 1.5, 2 ve 10 kilometre mesafelerde gözlem kuyusu açılması gerekmektedir. Bu açılan gözlem kuyularından günde 4 adet numune alınmalı ve alınan numunelerin analiz sonuçları değerlendirilerek siyanürün yer altı suyuna karışma oranı tespit edilmelidir.
• Bölgedeki köylerin içme sularına karışan siyanür ve ağır metal kirlilik miktarının izlenmesi için içme suyu kaynaklarından günde 6 numune alınmalıdır ve bu numuneler analiz ettirilerek sonuçları kamuoyu ile paylaşılmalıdır.
• İçme suyu kaynaklarında tespit edilen siyanür miktarının sınır değerin altında ya da üstünde olduğuna bakılmaksızın bölgede yaşayan halka temiz su kaynağı sağlanmalıdır.
• Yer altı sularından, içme sularından ve topraktan alınan numunelerin analizleri akredite bir laboratuvardan yaptırılmalıdır. Analizlerin yaptırıldığı laboratuvarların ulusal ve uluslararası kabul görmüş kurumlardan alınmış interkalibrasyon belgeleri kamuoyu ile paylaşılmalıdır.
• Atık barajında biriktirilen siyanürlü çamur ve atık suyun pH dengesi günde 24 kez ölçülmelidir ve pH değişikliklerine anında müdahale edilmesi gerekmektedir.
• Bölgede yaşayan halkın olası bir set yıkılması ve/veya içme suyuna siyanür karışması ihtimalleri değerlendirilerek tahliye edilmesi gerekmektedir. En kısa zamanda tahliye edilen halk güvenli bir yerde kalıcı konutlara taşınmalı ve halkın yerlerinden edilmeleri ile ilgili zararları tazmin edilmelidir.
• 5 No’lu padok bir an evvel bitirilmeli ve atığın bir kısmı buraya alınarak baraj kontrol altına alınmalıdır.
Sürecin şeffaf yürütülmesi, sivil toplum kuruluşları ve demokratik kitle örgütleri ile tüm gelişmelerin detaylı olarak paylaşılması toplumdaki endişeleri azaltacak ve çözüme dönük tüm çabaların vücut bulmasını sağlayacaktır.
Kaynak : Sendika.org – 23 Mayıs 2011