* DÖRT KİŞİLİK AİLENİN AÇLIK SINIRI 870 LİRA, YOKSULLUK SINIRI 2.835 LİRA
* MUTFAK ENFLASYONUNDA 2011 YILI BAŞLANGICI: YILLIK ARTIŞ YÜZDE 7,21
Devletin resmi verilerine göre her beş kişiden birinin yoksul, asgari ücret artışının günde 1 simit tutarında olduğu dönemde halkın ilgisi ve tartışma konusu, ağırlıklı olarak bir televizyon dizisinden hareketle, geçmişteki yaşantı biçimi oldu. Bugünün Türkiye’sinde ise yoksulluk bir “yaşam biçimi” olarak kanıksanır hale geldi.
Türkiye’deki fertlerin yüzde 18,08’ini oluşturan 12 milyon 751 bin kişi devletin resmi istatistik kurumunun hesaplamasına göre yoksulluk sınırının altında yaşamaktadır. Hesaplamaya esas alınan yoksulluk sınırı bir kişi için, geçerli olan asgari ücretin üçte ikisi oranındadır.
Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu (TÜRK-İŞ) tarafından yapılan ve ülkede çalışanların geçim koşullarını ortaya koyan araştırmanın 2011 Ocak ayı sonuçlarına göre, dört kişilik bir ailenin açlık sınırı 870,37 lira ve yoksulluk sınırı da 2.835,08 liradır.
TÜRK-İŞ’in 24 yıldan bu yana düzenli olarak her ay yaptığı çalışma, dört kişilik bir ailenin sağlıklı, dengeli ve yeterli beslenebilmesi için yapılması gereken gıda harcaması tutarı (açlık sınırı) ile birlikte giyim, konut (kira, elektrik, su, yakıt), ulaşım, eğitim, sağlık ve benzeri ihtiyaçlar için yapılması zorunlu diğer harcamaların toplam tutarını (yoksulluk sınırı) ortaya koymaktadır.
Dört kişilik ailenin insan onuruna yaraşır bir geçim düzeyi sağlayabilmek için yapması gereken günlük harcama bugün yaklaşık 95 liradır ve geçerli asgari ücretin neredeyse 4,5 katıdır. Asgari ücrete yapılan zammın üçte biri yılın ilk ayındaki fiyat artışları sonucu çalışanların cebinden alınmıştır.
Ailenin sadece mutfak harcaması için yapması gereken harcama tutarı geçen yıla göre 58,54 lira artış göstermiştir. Toplam harcama tutarı ise son bir yılda 190,70 lira artmıştır.
“Açlık ve Yoksulluk Sınırı” çalışmasında hesaplamaya temel olan gıda maddelerinin fiyatları, Konfederasyonumuzca piyasadan, market ve semt pazarları sürekli ve düzenli olarak dolaşılarak doğrudan tespit edilmektedir. Çalışma bu niteliğiyle bağımsızdır ve tüketici fiyatlarındaki artış eğilimini yansıtan “öncü gösterge” niteliği taşımaktadır. Kuşkusuz hesaplanan “yoksulluk sınırı” tutarı ücret düzeyi olmayıp, haneye girmesi gereken gelir toplamını ifade etmektedir.
TÜRK-İŞ ve TÜİK verilerine göre, son oniki ay itibariyle gıda endeksindeki değişim aşağıdaki grafikte yer almaktadır.
TÜRK-İŞ’in verileri temel alındığında Ocak 2011 ayı itibariyle “mutfak enflasyonu”ndaki değişim şöyle olmuştur:
• Ankara’da yaşayan dört kişilik bir ailenin “gıda için” yapması gereken asgari harcama tutarı bir önceki aya göre yüzde 0,30 oranında artmıştır.
• Gıda enflasyonunda oniki ay itibariyle artış oranı yüzde 7,21 oranında gerçekleşmiştir.
• Yıllık ortalama artış oranı ise yüzde 11,68 olarak hesaplanmıştır.
Gıda harcaması çalışmasına temel alınan beslenme kalıbında yer alan bazı ürünlerin fiyatlarında Ocak 2011 itibariyle gözlenen değişim ana hatlarıyla şöyle olmuştur.
• Süt, yoğurt, peynir grubunda; peynir ve yoğurt fiyatı genelde değişmezken, bazı süt ürünlerinde artış görüldü. Marketlerde süt fiyatları 1,35 ile 2,25 lira arasında değişiklik gösteriyor.
• Et, tavuk, balık, sakatat, bakliyat gibi ürünlerin bulunduğu grupta; ithalatıyla birlikte geçtiğimiz ay gerileyen et fiyatları bu ay değişmedi. Ancak et fiyatlarında dikkati çeken husus, kıyma fiyatında gerileme söz konusu olurken diğer et çeşitlerinin fiyatının aynı kalmasıdır. Bu ay tavuk fiyatı değişmemiş ve fakat balık fiyatlarında biraz artış tespit edilmiştir. Sakatat ürünlerinden (ciğer, yürek, böbrek) geçtiğimiz ay fiyatı artan ciğer ve yürek bu ay değişmezken, geçtiğimiz ay fiyatı değişmeyen böbrek fiyatı bu ay zam görmüştür. Yumurta fiyatı aynı kalmış, bakliyat ürünlerinin (nohut, mercimek, kuru fasulye, barbunya vb) fiyatında bu ay da bir değişiklik görülmemiştir.
• Yaş sebze-meyve ağırlıklı ortalama fiyatı önceki aya göre aynı kalmış ve 2,40 lira olarak hesaplanmıştır. Sebze ortalama kilogram fiyatı biraz artışla 2,60 lira, meyve ortalama kilogram fiyatı ise biraz azalışla 1,97 lira tutarında olmuştur. Patates, kuru soğan, fiyatı değişmezken, havuç, salatalık, limon fiyatı gerilemiş, lahana, kereviz fiyatı artmıştır. Patlıcan, kabak, biber, karnabahar, pırasa fiyatı aynı kalmıştır. Meyvelerden ayva, portakal, mandalina, muz fiyatı değişmemiş, elma, nar, armut fiyatı ucuzlamıştır. Yapılan hesaplamada -her zaman olduğu gibi- pazarda yoğun olarak bulunan ve satılan ürünler temel alınmıştır.
• Ekmek, pirinç, un, makarna gibi ürünlerin bulunduğu grupta; bu ay bir fiyat değişikliği tespit edilmemiştir.
• Son grup içinde yer alan gıda maddelerinden; tereyağı, zeytinyağı ve margarin fiyatı değişmemiştir. Siyah ve yeşil zeytinden, siyah zeytin fiyatı biraz artmış, yeşil zeytin fiyatı ise azalmıştır. Bal, reçel, pekmez, şeker ve tuz fiyatı aynı kalmıştır. Baharat ürünlerinin (kimyon, nane, karabiber, vb) fiyatı bu ay da değişmemiş, yağlı tohum (ceviz, fındık, fıstık, ayçekirdeği vb) ürünlerinden Antep fıstığının fiyatı yine artmıştır. Çay ve ıhlamurun fiyatı aynı kalmıştır. Salça fiyatı da değişmemiştir.
Kaynak : Sendika.org – 15 Şubat 2011