UZZK Başkanı Mustafa Tan, 2004’ten bu yana madencilik sektörünün lobi faaliyetleri ile yapılması düşünülen yasal değişikliklerin zeytincilik sektöründe huzursuzluk yarattığını kaydetti. Tan, Türkiye’deki zeytin ve zeytinyağı sektörünün, ortalama 130 bin ton olan zeytinyağı üretimini 2015’te 700 bin tonlara çıkarmak ve ihracatı da katlamak gibi büyük hedefleri olduğunu dile getirdi. Son altı yılda Türkiye’deki zeytin ağacı varlığının da yüzde 50 artarak 160 milyona yükseldiğini aktaran Tan, ‘3213 sayılı Maden Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi’nin zeytinciler aleyhine sonuçlanması halinde Türkiye’nin kaybedeceğini vurguladı.
‘NÖBET TUTUYORUZ’
Mustafa Tan, zeytincilikten Türkiye’de 500 bin ailenin geçindiğini, aileleri ve yan sektörleri ile birlikte 10 milyon insanın zeytin ağacı ile yakından bağlantılı olduğunu aktardı. Tan, “Yasadaki değişiklik ilk olarak 2003 yılında gündeme geldi ve oy çokluğu ile reddedildi. Zeytinyağı fabrikaları ve tarımsal işletmeler dışında zeytin alanlarında işletme yapılmasının önüne geçildi. 2004’de tekrar değiştirme isteminden sonra 3 Temmuz 2009’da yeniden tehlike ile karşı karşıya kaldık. Biz 2004’ten beri adeta nöbet tutuyoruz. Elimizde silah, cepheyi bekliyoruz” diye konuştu. Buna karşı tepki olarak sektörle Burhaniye’de buluşacaklarını da aktaran Tan, burada da bir yol haritası çizileceğini kaydetti.
‘GELİŞMELERİ TESADüFEN ÖĞRENİYORUZ’
Konuşmasında bu değişiklik tasarıları ve komisyon toplantıları hakkında bilgilendirilmediklerini ya da geç bilgilendirildiklerini savunan Tan, değişikliklerin zeytincilik sektöründen hiçbir görüş alınmadan, madencilik sektörü dinlenerek yapıldığını iddia etti. Tan, “Değişim bizden görüş alınmaksızın gündeme getirildi. Biz bunu tesadüfen öğrendik. Bu durum sektörümüz yok sayılması demektir” dedi. Tan, geçtiğimiz pazartesi günü yapılan üst komisyon toplantısının bile kendilerine iki gün kala haber verildiğine de dikkat çekti.
Mustafa Tan, bütün gelişmelere rağmen yasa değişikliğinin TBMM Genel Kurulu’ndan geri döneceğine inandıklarını vurguladı. Tan, “Zeytin ağacı 6 bin yıldır etrafına sağlık ve güzellik saçıyor. Bu kutsal ağaç dokunanları yakar. Bugüne kadar kim zeytin ağacına kötülük yaparsa onmaz yaraları olmuştur. Zeytin üzerine andolsun denilen bir bitkidir. Milletvekillerimizi son görevlerini yapmaya davet ediyor, ümidimizi kesmediğimizi söylüyoruz. Zeytin korunacak inanıyoruz” diye konuştu.
Tan, komisyon toplantısında ‘Bize rağmen hazırlanan yasaya karşıyız’ mesajını açık bir şekilde verdiklerini anlattı. Tan, “Zeytincilik sektörü Kızılderililer haline dönüştürülmek istenirse Sherokee kabilesinin liderinin ‘Son ağaç kesildiğinde, derelerin suyu kesildiğinde ve son balık tutulduğunda artık beyaz adam paranın yenilmeyeceğini anlayacaktır’ sözünü hatırlatmak isterim” dedi.
‘MADENCİLİĞE KARŞI DEĞİLİZ’
Madencilik sektörüne değil uygulamaya karşı olduklarının da altını çizen Tan, “Madenlerin çıkarılmasına tabii ki karşı değiliz ama Türkiye’deki tarım topraklarının yalnızca yüzde 1- 2’sine karşılık gelen zeytin alanlarında maden aranmasına karşıyız. ‘üstü mü altı mı kıymetli’ tartışması yersiz. Zeytin ağacı binlerce yıldır insanların hizmetinde. 15 yılda tükenen en değerli madenin getirisi zeytinden fazla olabilir ancak terk edilen toprakların çevreye bıraktığı olumsuzlukların da farkındayız” diye konuştu.
Kaynak: İnternethaber