Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Tekgıda-İş Genel Başkanı Mustafa Türkel’in, ’’Gerekirse hükümet deviririz’’ şeklindeki sözlerine tepki göstererek, ’’Neymiş? ’Hükümet devirirmiş’… Sen avucunu yalarsın, avucunu. Neyi deviriyorsun sen? 15 milyonluk temsilcisi olan Ak Parti hükümetini devireceksin… Senin kaç tane üyen var ya, ne ile konuşuyorsun. Önce haddini bil. Haddini bil ve bizi söylemeyi düşünmediğimiz ifadeleri kullanmaya mecbur etmesinler’’ dedi.
Erdoğan, partisinin, genel merkezde düzenlenen Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı’nda yaptığı konuşmada, Tekel işçilerine seslendi.
Erdoğan, şöyle konuştu:
’’Muhalefetin bu çirkin oyununa gelmeyin. Bu ülkede hiçbir zaman ülkenin aydınlık geleceğini düşünmeyen, o marjinal örgütlerin tuzağına düşmeyin. Kışkırtmaların, istismarın aleti olmayın. Devletin hazinesinde sadece sizin değil, 72 milyon vatandaşımızın her birinin hakkı var. Yetimin, öksüzün o hazinede hakkı var, ülkenin şartlarını düşünün, işsizleri düşünün, hükümet olarak bizim gösterdiğimiz iyi niyete, bizim attığımız adıma siz de iyi niyetle yaklaşın. Siz de bir adım atın, bu eylemleri lütfen sona erdirin. Bugüne kadar alışılmış olan şuydu: ’Devletin malı deniz, yemeyen domuz’… Mantık buydu. ’Devletin kapısına bir adımımı atayım da ne olursa olsun…’ Hayat bu değil. Kimse kaydıhayat şartıyla buralara girme anlayışına sahip olmamalı. Bir insan hakikaten girdiği yerde faydalı olursa, oradaki yönetim onu hiçbir zaman çıkarmayı düşünmez.’’
’’Şu anda özel sektörde çalışmayanı, özel sektör tutar mı?’’ diye soran Erdoğan, şunları kaydetti:
’’Hemen tazminatını öder, ’kusura bakma kardeşim’ der, gönderir ama devlette böyle bir şey var mı? Onun için de zaten devlette verimlilik yok. Depolarda duruyorlar, aydan aya maaşı alıyorlar. Ne üretim, ne şu, ne bu. Böyle bir şey yok. Böyle mi sürecek bu kardeşim. Bu ülke, bu devlet ayda Tekel işçilerine 40 trilyon maaş ödüyor ve biz bu maaşla en az 3-4 kat işçiyi istihdam edebiliriz. Bu imkanı bekleyen benim vatandaşım var ama biz ne dedik? Devlet artık bu işlerden çekilecek, özel sektör bu alana girecek.’’
-’’BUNLARLA SİZ NASIL MASAYA OTURURSUNUZ…’’-
Başbakan Erdoğan, bunların hepsini milletle paylaşacaklarını belirterek, AK Parti’yi kurdukları andan itibaren her adımlarını millet için ve milletle beraber attıklarını söyledi.
Erdoğan, şöyle devam etti:
’’Tekel işçilerimize sesleniyorum: O yanınıza gelip gidenler, bizim düşündüğümüz, sevdiğimiz kadar sizi sevmiyorlar. Onlar, onların istismarını yapıyorlar, bunu da açık söylüyorum. Onların üzerinden siyasi rant devşirmeye çalışıyorlar. Ne devşirirlerse devşirsinler, biz gerçeğin dışına çıkmayacağız, çıkamayız. Bundan sonra da yolumuz, istikametimiz bu olacak.
Akşam Tekgıda-İş’in Başkanı ’Biz gerekirse hükümet deviririz’ diyor, şu ifadeye bak. ’Şu anda diyor, dün yaptığımız görüşmede genel grev kararı almadık, genel eylem kararı aldık, genel grev kararı alırsak hükümet devrilir…’ Şimdi bu ifadeye ne denir? Bu mantıkta olan bir sendikacının bu ülkenin istikbalini, aydınlık yarınlarını düşünme diye bir derdi olabilir mi? Bunlarla siz nasıl masaya oturursunuz? Neymiş, ’Hükümet devirirmiş’. Sen avucunu yalarsın, avucunu. Neyi deviriyorsun sen? Bunlar ülkeyi sadece kendilerinden ibaret zannediyorlar. Bu AK Parti 15 milyon vatan evladının, seçmeninin oyunu alarak iş başına geldi. 15 milyonluk temsilcisi olan AK Parti hükümetini devireceksin. Senin kaç tane üyen var ya, sen ne ile konuşuyorsun ve bizi, bu kadar işçisine, memuruna yakın bir iktidar olan AK Parti hükümetini bununla tehdit edeceksin. Önce haddini bil. Haddini bil ve bizi söylemeyi düşünmediğimiz ifadeleri kullanmaya mecbur etmesinler.’’
-AYNI NAKARAT-
Erdoğan, şunları kaydetti:
’’Haftalardır o aynı nakaratı, o aynı bitmeyen şarkıyı terennüm ediyorlar. ’Sivil diktatörlük’ diyorlar, ’sivil faşizm’ diyorlar, ’tek parti diktatörlüğü, tek adam özlemi’ diyorlar. Peki soruyorum: Nereden çıktı şimdi bunlar, nereden lüzum gördünüz bu iddialara? Merhum Menderes’e, Merhum Özal’a karşı yürütülen bu kampanya bugün nereden ısıtılıp Türkiye’nin önüne sürülmüş? Arşivden bunları bulup çıkarttım. Aynı şeyleri merhum Özal’a da söylemişler. Gazetelerin başlıkları aynı. Şimdi aynı gazeteler arşivlerini yeniden gündeme getirdiler. 20-25 yıl önce bunlar aynen söylenmiştir. Şimdi tekrar ediyorlar. Hangi senaryoyu yeniden canlandırmanın peşindesiniz? Millete karşı yine nasıl bir kumpasın içindesiniz?
Biz 7 yıl boyunca bu ülkede sarsılmadan, yıkılmadan, eğilip bükülmeden millet egemenliğini savunduk, demokrasiyi savunduk, hakkı ve hukuku savunduk. İşte bugünlerde gündeme getirilenler… Siz zannediyor musunuz ki biz bunları hiç duymuyoruz. Bunlar duyuluyor ama biz hiçbir zaman gerilimin taraftarı olmadık. Biz işimize baktık. Ne yazık ki onlar da işlerine baktılar. Üzüldüğümüz yan bu. Sadece savunmakla kalmadık. Tüm bu ve benzeri kavramların altını, içini biz doldurduk. Daha tabii doldurulması gereken başlıklar var.’’
22 Ocak 2010- Güneş Gazetesi