Nişasta bazlı şekerde (NŞB) sağlanan yüzde 25 kota artışı ile firmalara, 31 Ağustos’ta sona erecek pazarlama dönemine kadar, 3 ayda 66,6 bin ton nişasta bazlı şekeri yurt içi pazarda satma imkanı getirildi. Firmalar, satma imkanına kavuştukları 66,6 bin ton şekeri üretmek için 100 bin ton mısır kullanacak. Nişasta bazlı şekerin pazarlama kotasının artırılmasına ilişkin karar, depolarında halen 700 bin ton düzeyinde mısır stoku bulunan Toprak Mahsulleri Ofisi açısından da önem taşıyor. Şeker Kurulu, 1 Eylül-31 Ağustos tarihlerini kapsayan 2008/2009 pazarlama yılı için ülke toplam A şekeri kotasını 2 milyon 667 bin ton olarak belirlemiş, bu miktarın yüzde 90;ını pancar şekeri üreticilerine, yüzde 10;unu da NŞB şirketlerine tahsis etmişti. Kota kapsamında, pancardan şeker üretenler, bu sürede 2,4 milyon ton şekeri yurtiçinde pazarlayabilecek. NŞB üreten şirketler ise 266,7 bin ton şekeri yurt içinde satabilecek. Bu miktar, bakanlar kurulu kararı ile 333,3 bin tona çıkarılmış oldu.
Şeker Kurulu, 2008-2009 pazarlama dönemi için NŞB kotalarının yüzde 35 artırılmasını önermiş, Sanayi Bakanlığı ise bunu yüzde 25’e çekerek Bakanlar Kurulu’na göndermişti.
NŞB’de kota artışı kararları, genellikle Şeker-İş Sendikası tarafından, kararın iptali ve yürürlüğün durdurulması istemiyle idari yargıya götürülüyor. İdari yargının bu kararları alması zaman aldığı için, genellikle pazarlama dönemi içinde bu kota artışları kullanılmış oluyor.
Türkiye’de NŞB üreten 5 şirkete ait 6 fabrika bulunuyor. Bu fabrikaların toplam kapasitesi 990 bin ton. Başta meşrubat sanayi ve şekerli gıdalarda kullanılan NŞB’nin yurt içi kullanım miktarının yıllık 650 bin-750 bin ton arasında değiştiği belirtiliyor.
ÜRETİCİLERDEN KAYITDIŞI İTHALAT YAKINMASI
Nişasta Bazlı Şeker Üreticileri Derneği (NÜD) Başkanı Rint Akyüz, yurtiçinde 990 bin üretim kapasitesi olmasına karşın, firmalara yaklaşık 266 bin ton pazarlama kotası verildiğini, meşrubatçıların ve gıda üreten sanayicilerin bunu ithal etmek durumunda kaldığını söyledi. Yurt içi kapasitenin kullanılmasına izin verilmezken, tarife kontenjanı kapsamında sıfır gümrükle glikoz ithalatına izin verilmesini eleştiren Akyüz, sektörde büyük miktarda da kayıt dışı ithalat olduğunu öne sürdü. Özellikle Suriye’de sınırda 2 adet glikoz fabrikası bulunduğunu ve bunların Türkiye’ye ihracat yaptığını anlatan Akyüz, ancak bu ithalatın kayıtlarda görünmediğini belirtti. Akyüz, yurtiçi kapasitenin kullanılmasına izin verilmezken, kaçak NŞB girişine adeta göz yumulmuş olduğunu, yerli üreticilerin ise ihracat yapmak durumunda kaldığını kaydetti. Şeker Kurulu verilerine göre, 2003-2004 yılı pazarlama döneminde 394 bin ton olan NŞB üretimi, ilerleyen pazarlama dönemlerinde 366 bin ton, 433 bin ton, 415 bin ton, 440 bin ton ve 2007/2008 pazarlama yılı itibariyle de 411 bin ton olarak gerçekleşti.
Bu üretimin, sırasıyla, 353 bin ton, 347 bin ton, 360 bin ton, 350 bin ton, 350 bin ton ve 316 bin tonu yurt içinde pazarlandı. Verilere göre, 2004 yılında 35 bin ton olan NŞB ithalatı, 2005’te 38,5 bin ton, 2006’da 30,6 bin ton, 2007’de 11,6 bin ton, 2008’de de 21,6 bin ton olarak görülüyor.
Aynı dönemde, Türkiye’den, 2004’te 42,7 bin ton olmak üzere, 2005’te 45,9 bin ton, 2006’da 48,7 bin ton, 2007’de 51,6 bin ton, 2008’de 56,9 bin ton NŞB ihracatı yapıldı.
Şeker Kurulu, 2009/2010 pazarlama yılı için ülke toplam A şekeri kotasını 2 milyon 709 bin ton olarak belirlerken, bunun yüzde 10’unu yine NŞB üreticilerine tahsis etti. A şekeri kotasının yüksek belirlenmesi nedeniyle, NŞB kotası da dolaylı olarak artmış oldu. 2008/2009 döneminde 266,7 bin ton olan NŞB kotası, 2009/2010 döneminde 271 bin tona yükselecek.
5 Haziran 2009-Milliyet