Haber – Aslı Öcal- Nyeleni Forumu’nda tematik gruplardan biri de tarımda uygulanan kamu politikaları konusuna odaklandı. Verimli bir tartışma ortamının yaratılabilmesi için katılımcılar üç çalışma grubuna ayrıldı. Bunlar; kamu politikalarının demokratikleştirilmesi, Avrupa’da gıda egemenliğine yönelik politikaların geliştirilmesi ve dünyada gıda egemenliğine yönelik küresel politikalar konularını kapsıyordu. İki günlük çalışmanın sonucunda nasıl bir tarım politikası istediğimizi ve bu hedefe hangi stratejiler/araçlar kullanılarak ulaşacağımızı belirledik.
Tüm delegelerin aktif katılımıyla gerçekleşen çalışma grubunda kamu politikaları, gıda politikalarının demokratikleştirilmesi, gıda egemenliğine dayanan bir Ortak Tarım Politikası (OTP) ve küresel gıda politikarı olmak üzere üç ana başlık etrafında tartışıldı.
Ortaya çıkan taslak metinde küresel tarım ve gıda politikalarının öncelikleri şöyle belirlendi:
- biyoçeşitliliğin korunması,
- küresel ısınmaya karşı yerel çözümlerin ve sürdürülebilir hayvancılık üretiminin desteklenmesi,
- yerel gıda sistemlerine ve dayanışmaya dayalı üretim modellerinin teşviki,
- çiftçilerin sürdürülebilir üretim yapabilmesi için adil fiyatların belirlenmesi,
- beslenme hakkının esas alınması, gıda spekülasyonuna son verilmesi,
- açlığa karşı mücadele,
- tüketim ve üretimde sürdürülebilir modellere geçiş,
- sağlıklı gıda üretimi ve çokuluslu şirketlerin gıda piyasası üzerindeki hegemonyasının kırılması
- ve toprak gaspının yasaklanması.
Gıda egemenliğini gözeten yeni bir OTP’nın geliştirilmesi herkesin hemfikir olduğu bir konuydu. Bunun için OTP’nın öncelikli olarak yerel piyasaların korunması, hem üreticiler hem tüketiciler için adil ve sabit fiyatların belirlenmesi, gelişmekte olan ülkeler üzerinde olumsuz etkileri olan tarım politikalarının sonlandırılması (damping, toprak gaspı), agroekolojik üretim modellerinin uygulanması, Doğu ve Batı AB ülkelerinin eşit değerlendirilmesi ve toprağa erişim gibi ilkelerin uygulanması gerektiğine karar verildi.
Genel hatlarıyla özetleyecek olursak, gıda ve tarım politikalarının, gıda egemenliğini ve tüm sosyal aktörlerin (üreticiler,tüketiciler, gelişmiş ve gelişmekte olan ülkeler vs) adil ve dayanışma içinde yaşamasını sağlayacak şekilde yeniden ele alınması talep edildi. Bunun ancak toplumun karar alma mekanizmalarına aktif katılımıyla mümkün olacağı da varılan sonuçlardan biriydi.
Gıda egemenliğine dayanan kamu politikalarının nasıl hayata geçirileceği sorusuna gelince,
- eğitim ve kamuoyunu bilinçlendirme,
- sivil itaatsizlik eylemlerinin yapılması,
- üretici-tüketici-toplumsal hareketler arasında ittifakların kurulması,
- somut politik alternatiflerin geliştirilmesi,
- medyayla ilişki ve iletişimin geliştirilmesi
- ve gıda egemenliğine katkıda bulunan girişimlerin tespit edilerek yaygınlaştırılması
da öne çıkan başlıklar arasındaydı.