Fındık Üreticileri Sendikası (FINDIK-SEN) Genel Başkanı Kutsi Yaşar, yeni fındık strateji kararı ile 150 liralık desteğin 2010 yılı başı esas alınarak uygulamaya konulacak olmasının, fındık fiyatlarının erken dönemde dip fiyattan oluşmasına zemin hazırlayacağını savundu.
Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehdi Eker, artık TMO’nun fındık alımı yapmayacağını, fındık üreticilerine dekar başına 150 lira destek sağlanacağını açıkladı. Ruhsatsız alanlarda fındık üretimi yapanlara söküm ve alternatif ürüne geçmeleri halinde üç yılda dekara toplam 600 lira destek sağlanacak.
Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehdi Eker, fındık üretim alanlarının daraltılması, arz – talep dengesinin sağlanmasına yönelik 2009-2012 yılları arasında uygulanacak fındık stratejisini açıkladı.
Eker, TMO’nun bu yıldan itibaren fındık alımı yapmayacağını bildirirken, strateji çerçevesinde, ruhsatlı 406 bin hektar alan dışında fındık üretiminin desteklenmeyeceğini kaydetti.
150 lira destek
Ruhsatlı alanlarda üretim yapanlara dekar başına 150 lira destek verilecek, ruhsatsız alanlarda fındık üretimi yapanlara ise 3 yıl süreyle fındık söküm ve alternatif ürüne geçmeleri karşılığında toplam 600 lira destek sağlanacak.
Bakanlar Kurulu Toplantısı’nın ardından Tarım ve Köyişleri Bakanı Eker, Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, Devlet Bakanı Cevdet Yılmaz, Sanayi ve Ticaret Bakanı Nihat Ergün, Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in katılımıyla, Bakanlar Kurulu’nda kabul edilen yeni fındık stratejisini açıkladı.
Eker, 2009-2012 döneminde uygulanacak yeni strateji ile fındıkta arz-talep dengesinin sağlanacağını, fiyatın serbest piyasada oluşacağını, Türkiye’nin uluslararası piyasalardaki ürün arzında belirleyici hale geleceğini, kamu harcamalarında etkinlik sağlanacağını, fiyatta ve ihracat gelirlerinde istikrar elde edileceğini bildirdi.
Dünyada geçen yıl toplam 1,1 milyon ton fındık üretilmesine karşın yıllık tüketimin 750-800 bin ton olduğunu belirten Eker, fındık üretiminin yüzde 75′ini, ticaretinin ise yüzde 85′ini Türkiye’nin gerçekleştiğini hatırlattı.
Türkiye’de 322 bin üreticinin toplam 642 bin hektar alanda fındık ürettiğini ve 2 milyon kişinin geçimini fındıktan sağladığını anlatan Eker, 2844 sayılı fındık ekim alanlarının sınırlandırılmasına ilişkin yasa uyarınca, “yüksekliği 750 metreden daha düşük ve eğimi yüzde 6′dan daha az yerlerde fındık yetiştirilmesi” öngörülmesine karşın, halen ekolojinin dışında, dikilmemesi gereken yerlerde, alternatif ürünlerin olduğu yerlerde fındık üretildiğine, yasaya göre 406 bin hektar olması gereken fındık üretim alanının 642 bin hektara kadar ulaştığına dikkati çekti.
Türkiye’de yıllık üretimin 550-800 bin ton arasında değiştiğini, tüketimin ise yılda 100-110 ton olduğunu kaydeden Eker, kalan bölümün bir kısmının ihraç edildiğini, bir kısmının da arz fazlası olarak kamu tarafından alınarak stoklandığını belirtti.
Bunun kamuya önemli yük getirdiğini, dolaylı olarak da rakip ülkelerin üretiminin teşvik edilmiş olduğunu ifade eden Eker, “Arz fazlasını biz çekip, maliyeti biz üstleniyoruz. Rakip ülkeler daha uygun fiyatlarda fındıklarını satabiliyor” dedi.
“Alan bazlı destek” uygulaması
Hükümetin 2009 Programı’nda fındık politikasının rasyonel hale getirilmesini öngördüğünü hatırlatan Eker, bu amaçla hazırlanan yeni fındık stratejisi çerçevesinde sadece ruhsatlı 406 bin hektar alanda üreticilere “alan bazlı destek”, ruhsatsız alanda üretim yapıp alternatif ürünlere geçenlere “alternatif ürün desteği ve söküm desteği” verileceğini bildirdi.
Buna göre, 2009-2012 döneminde uygulanacak fındık stratejisi çerçevesinde, 290 bin üreticiye toplam 2,6 milyar lira destekleme ödemesi yapılacak.
Bunun 1,8 milyar lirasını, 406 bin hektar alanda üretim yapan 209 bin üreticiye dekar başına 3 yıl süreyle 150 lira olarak ödenecek “alan bazlı destek” oluşturuyor.
Ruhsatsız 176 bin hektar alanda üretim yapan 81 bin üreticiye ise “alternatif ürün ve söküm desteği” olarak, 3 yılda dekar başına toplam 600 lira olmak üzere 753 milyon lira ödeme yapılmış olacak.
Söz konusu 3 yılın sonunda ruhsatsız alanlarda fındık üretimine izin verilmeyecek.
Dekar başına 150 liralık ödeme belirlenirken, fındığın veriminin ve maliyetlerin dikkate alındığını vurgulayan Eker, fındık desteklemelerine ilişkin ilk ödemelerin 2010 yılı başında yapılacağını bildirdi.
Ruhsatsız alanlarda fındık üretimi yapan üreticilerin havza bazlı tarımsal üretim modeli çerçevesinde katma değeri yüksek ürünlere yönlendirileceğini anlatan Eker, 176 bin hektar alanda alternatif ürün yetiştirilmesi halinde toplam 3,9 milyarlık bitkisel üretimin gerçekleştirilebileceğini kaydetti.
Fındığın doğal ekolojik alanlarında üretilmesi halinde haksız rekabetin önleneceğini, gerçek üreticinin korunacağını, arz talep dengesinin sağlanacağını, uluslararası pazarda Türkiye’nin belirleyici konuma geleceğini anlatan Eker, kamu harcamalarında etkinlik ve sürdürülebilir bir üretimin öngörüldüğünü söyledi.
“TMO fındık almayacak”
Eker, TMO’nun bundan sonra fındık almayacağını, stoklarında bulunan 535 bin ton fındığın piyasadaki fiyat istikrarının bozulmaması için satılmayacağını, bu ürünün büyük bölümünün yağ üretiminde kullanılacağını bildirdi.
Bakan Eker, basın mensuplarının konu ile ilgili sorusu üzerine, TMO’nun ürün almamasının üretici açısından bir sorun yaratmayacağını belirtirken, şu yanıtı verdi: “Bu yılki fındık rekoltesi 500 bin ton dolayında bekleniyor. Bu, dünyadaki talebi karşılayacak düzeyde. Piyasada oluşacak arz – talep dengesi nedeniyle çok rahat satılabilir. Geçen yıl 800 bin ton rekolte vardı, 300 bin ton arz fazlasını TMO aldı. Bunun kamuya getirdiği mali yük, net 1 milyar lira. Arzın sınırlanmasıyla üreticinin herhangi bir kaybı olmayacak.”
Bir soru üzerine, üretim alanlarının her il için ayrı ayrı belirlendiğini kaydeden Eker, üreticilerin elma, kivi, çilek gibi pazarı daha geniş ürünlere yönlendirilebileceğini söyledi. Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, toplantıda, Tarım ve Köyişleri Bakanlığı tarafından hazırlanan fındık stratejisinin Ekonomik Koordinasyon Kurulu’nun toplantılarında detaylı olarak ele alındığını ve bugün Bakanlar Kurulu’na getirilerek, burada kabul edildiğini söyledi.
TEPKİLER
Giresun Ziraat Odası Yönetim Kurulu Başkanı Özer Akbaşlı, serbest piyasa şartları oluşmadan fındığın serbest piyasaya bırakılmaması gerektiğini söyledi.
Akbaşlı, yaptığı açıklamada, Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehdi Eker tarafından açıklanan fındık stratejisi ile ilgili olarak, fındık üreticisi illerin ziraat odaları başkanları ile yarın bir toplantı yapacaklarını bildirdi.
Türkiye’de 700 bin hektar alanda fındık tarımı yapıldığını vurgulayan Akbaşlı, “Fındıklığı ruhsatlı olan çiftçiler desteklemeden yaranlanacak. Peki bu süre içerisinde ruhsatı olmayan fındık çiftçileri bu yıl ne yapacak. Bunların tam olarak açıklanması gerekir” dedi.
Fındık ve serbest piyasa ilişkisinin sağlam zeminlere oturması gerektiğini de ifade eden Akbaşlı, “Serbest piyasa şartları yerine getirilmeden fındık kaderine terk edilmemeli. Öncelikle fındık konusunda serbest piyasa şartları oluşturulmalı. Bunu yerine getirmeden fındığın serbest piyasaya bırakılmaması gerekiyor” diye konuştu.
Trabzon Ticaret Borsası (TTB) Meclis Başkanı Mehmet Cirav da, fındık konusunda alınan kararların doğru taraflarının da eksik taraflarının da olduğunu söyledi.
Cirav, Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehdi Eker tarafından açıklanan fındık stratejisinin, fındıkla ilgili atılmış bir adım olarak, ilk bakışta olumlu değerlendirdiklerini kaydetti.
Fındık konusunda kesinlikle bir şeylerin yapılması gerektiğini, bunu yıllardır kendilerinin de dile getirdiğini ifade eden Cirav, “Bakan tarafından açıklanan kararların doğru tarafları da eksik tarafları da var. Ama bir yerden başlanmalıydı. Bunun için önemli” dedi. Cirav, fındık konusunda alınan kararların içeriğiyle ilgili olarak geniş kapsamlı açıklamayı daha sonra yapacaklarını da vurguladı.
FİSKOBİRLİK Yönetim Kurulu Başkanı Lütfi Bayraktar, hükümet tarafından açıklanan yeni fındık stratejisine ilişkin olarak, “Anladığımız kadarıyla, ruhsatlı fındık alanı 406 bin hektara indirilmeye çalışılıyor. Bu çok faydalı olmaz. Çünkü bu alan Türkiye’nin ihraç ettiği fındığı bile karşılamaz” dedi.
Bayraktar, hükümetin yeni fındık stratejisinin sezona çok az bir süre kala kamuoyu ile paylaşmasının çok olumlu bir gelişme olmadığını savundu.
Stratejiyi tam olarak değerlendirmek için ana hatlarını tam olarak bilmek gerektiğini ifade eden Bayraktar, “Açıklamadan ilk etapta anladığımız kadarıyla, ruhsatlı fındık alanı 406 bin hektara indirilmeye çalışılıyor. Bu çok faydalı olabilir değil. Çünkü bu alan Türkiye’nin ihraç ettiği fındığı bile karşılamaz. Sezona bir ay kaldı. Böyle bir uygulama, 2009 için olabilir değil” diye konuştu.
Bayraktar, TMO’nun fındık almayacağının ise sezona az bir süre kala izah edilebilecek bir durum olmadığını savunarak, “TMO’nun fındık almaması üreticiye nasıl yansıyacak, bu durumun sonuçlarını iyi değerlendirmek gerekir. Devlet kurumu fındık alımını durduracak olursa fındık fiyatı aşağıya düşer. Bu da üreticiye kötü yansır. FİSKOBİRLİK ayakta durma savaşı veriyor. TMO piyasada olmazsa ve birlik finansal olarak desteklenirse bu gelişme birlik ve üretici için olumlu olur” dedi.
Bayraktar, alınan kararların bir kaç gün içinde daha sağlıklı değerlendirilebileceğini kaydetti.
Fındık Üreticileri Sendikası (FINDIK-SEN) Genel Başkanı Kutsi Yaşar, yeni fındık strateji kararı ile 150 liralık desteğin 2010 yılı başı esas alınarak uygulamaya konulacak olmasının, fındık fiyatlarının erken dönemde dip fiyattan oluşmasına zemin hazırlayacağını savundu.
Yaşar, “Yeni fındık strateji kararı ile 150 liralık desteğin 2010 yılı başı esas alınarak uygulamaya konulacak olması fındık fiyatları erken dönemde dip fiyattan oluşmasına zemin hazırlayacaktır. Doğru taraflarının yanında eksik ve fındığın geleceğine yönelik kusurlu yaklaşımlarda var. Fındıkta 10 dönümlük bir arazi varlığı dikkate alındığında ortalamada 80 ile 120 kilogram üretim miktarı göz önünde bulundurulduğunda, dönüme verilecek 150 liralık destek fındık fiyatına kilo gramına 1 ile 1.5 lira arasında yansıyacaktır” dedi.
Yaşar, TMO stoklarındaki fındığın yağlığa ayrılacağı açıklanmasına rağmen, geçmiş dönemlerden edindikleri tecrübeler ışığında, bu kararın tüccarlar ve ihracatçıların baskısıyla uygulanamayacağını da öne sürdü.
CNN TÜRK