Özelleştirme İdaresi’nin satışa çıkardığı Kars, Erciş, Muş, Erzurum ve Ağrı illerindeki şeker fabrikalarına hiç teklif gelmedi. Şeker-İş Sendikası Başkanı İsa Gök bu fabrikalara yatırımcıların ilgisiz kalmasının süpriz olmadığını söyledi.
Şeker fabrikalarında özelleştirme süreci tatsız başladı. Özelleştirme İdaresi’nin kademeli olarak satışa çıkaracağı 25 şeker fabrikasından ilk beşi için ihale yapıldı. Doğu’daki beş fabrikaya talip çıkan olmadı. 24 ay içinde 25 fabrikayı özelleştirmeyi hedefleyen Özelleştirme İdaresi’nin satışa çıkardığı, Türk Şeker AŞ bünyesindeki Kars, Erciş, Muş, Erzurum ve Ağrı illerindeki fabrikalara yatırımcı ilgisiz kaldı. Özelleştirme İdaresi bir yetkili, varlık satışı yöntemiyle özelleştirilecek şeker fabrikaları için hiç teklif gelmediğini açıkladı. Kapasiteleri çok düşük olduğu için düşük verimle çalışan bu fabrikalara yatırımcıların ilgisiz kalmasının süpriz olmadığını söyleyen Şeker-İş Sendikası Başkanı İsa Gök ise “Bu fabrikaların bölge ekonomisine katkısı çok önemli. Biz bu fabrikaların satılmasını değil, devlet ve sektör desteği ile yeniden verimli hale geltirilmesini istiyoruz” diye konuştu. İhalede Şeker Kurulu tarafından belirlenecek toplam şeker kotası çerçevesinde, en az 5 yıl yerli pancardan beyaz şeker üretilmesi şartı getirilmişti.
Tarım sektörünün en çok tartışılan ürünlerden şekerde, piyasa bu kez de Anayasa Mahkemesi’nin, Bakanlar Kurulu’nun şeker piyasasındaki yetkilerini iptal eden kararı ile karıştı. Kararla birlikte 3 milyar dolarlık şeker piyasasının gündemine düşen “Düzenleyici kurum olan Şeker Kurulu’na ilişkin karar, kurulun varlığını tartışmalı hale getirdi mi getirmedi mi” sorusu halen cevaplanmayı bekliyor. Kimine göre kurul artık lağvedildi, kimine göre ise aksine Şeker Kurulu bu kararla güçlendi. Ancak bu tartışma sektör temsilcilerine göre piyasada zaten var olan kota dışı kaçak şeker ithalatı ve üretimini körüklüyor. Bu nedenle
Anayasa Mahkemesi gerekçeli kararını acilen açıklamalı.
Türkiye’nin yıllık şeker üretimi 2.5 milyon ton. Pazarın yüzde 85’ini pancar şekeri, yüzde 15’ini ise mısır nişastasından üretilen şeker oluşturuyor. 30 fabrikada pancardan, 5 fabrika da mısır nişastasından şeker (NBŞ) üretilen sektörde 500 bin pancar üreticisi var. NBŞ üretimi gerçekleştiren firmalara fruktoz ve glikoz üretimi için şeker pazarı toplamının yüzde 10’u kadar üretim kotası veriliyor. Cargill, Amylum, PNS, Tat ve Sunar’ın faaliyet gösterdiği pazarda kota yetersiz bulunuyor.
2001 tarihinde Şeker Kanunu’nun yürürlüğe girdiği sektörde kanuna eklenen geçici 8. madde ile Şeker Kurumu ve organlarının görev sürelerine ilişkin yetki Bakanlar Kurulu’na devredilmişti. Bakanlar Kurulu da bu yetkiye dayanarak, Şeker Kurumu’nun görev süresinin 2004’te bitmesine, organı olan Şeker Kurulu’nun görev süresinin ise 2006’ya kadar uzatılmasına karar vermişti. Şeker-İş Sendikası da Bakanlar Kurulu’na verilen bu yetkinin Anayasa hükümlerine aykırı olduğu gerekçesiyle dava açtı. Sonuçta bu madde iptal edildi. Ancak mahkeme bir geçiş süreci koymadan, bir yön göstermeden maddeyi iptal edince yetki karmaşası derinleşerek ortaya çıktı. Şekerli Mamül Sanayicileri Derneği (ŞEMAD) Başkanı Şemsi Kopuz’a göre bazı hukukçular Şeker Kurulu’nun görevinin bittiğini savunuyor. Kopuz bunun yaratacağı tehlikeyi şöyle açıklıyor: Bu hukukçulara danışan adam ne yapacak kota yok, ceza yok diyerek üretim yapacak. Sonrasında ne olacağı belirsiz bur durum ortaya çıkacak. Şeker Kanunu mutlaka revize edilmeli”
Ceza ve yargı süreci yaşanır
Nişasta bazlı şeker üreten büyük firmaların üyesi olduğu Nişasta ve Glukoz Üreticileri Derneği Başkanı Rint Akyüz de kafa karışıklığından şikâyetçi. Akyüz şunları söylüyor: “Bu durum fırsatçıların işine yarayabilir. Şeker Kurulu’nun görevi sona erdiği savıyla birçok firma kota dışı üretime teşebbüs edebilir. Bu sektörde zaten kota sıkıntısı var. Şeker Kurulu yoksa kotalar da yok diye düşünen bazı firmalar bu durumu değerlendirebilir. Hükümet ya da yüksek mahkeme bir an önce bu duruma el koymalı.”
Pancardan şeker üreten özel fabrikalar da karışıklıktan yakınıyor. Şeker Kurulu’nun piyasayı düzenlemek için olması gerektiğini belirten Kayseri Şeker Fabrikaları Genel Müdürü Halil Karaçavuş, kararın da kurulu lağvetmediği görüşünde.
Şeker sektörü aktörlerinin tümünün birleştiği nokta Şeker Yasası’nın yeniden çıkarılması. Ancak yerel seçimlere yaklaşırken hükümetin 500 bin üreticiyi karşısına almayacağının da farkında.
28.11.2008 | Selma Bektaş | Analiz-referans