Çiftçi-Sen’den Basın Açıklaması-
Basına ve Kamuoyuna
Bilindiği gibi:
İstanbul’un içme suyu ihtiyacını karşılayan Melen Çayı’nda kuraklık nedeniyle su seviyesi düştü. Kuraklığın sürmesi durumunda İstanbul’a su akışının duracağı belirtiliyor.
Sakarya’daki Melen Çayı’nın suyu kuraklık yüzünden çekildi. İstanbul’a su sağlayan çayın üzerindeki barajın su seviyesi de azaldı.
İSKİ, İstanbul’a su pompalayan 5 motordan sadece 2’sini çalıştırabiliyor.
İSKİ Melen Tesisleri Sorumlusu Osman Öztopaloğlu, kuraklığın sürmesi durumunda İstanbul’a bir ay sonra su verilemeyeceğini söyledi.
Barajdan bırakılan sudan 9 köy yararlanıyordu. Barajla birlikte çayı besleyen ufak dereler de kuruyunca bölgedeki çiftçi zor durumda kaldı.
Deniz seviyesi altındaki bölgede tuzlu su tarım arazilerine kadar ulaştı. Deniz suyu ile sulanan 200 dönüm mısır ve 300 dönüme yakın fındıklık alan zarar gördü.
Yöre halkı barajdaki su seviyesinin düştüğünü kendilerine bildirmeyen İSKİ yetkililerini suçluyor.
Evet gelişmeler bunlar, peki bu noktaya nasıl gelindi?
Uygulanan neo-liberal politikalarla milyonlarca çiftçi İstanbul’a göç etmek zorunda kalıyor, bu yetmezmiş gibi sürüp gitmekte olan çatışmalar insanları tek çözüm olarak büyük şehirlere hücum etmeye mecbur bırakıyor.
Bu defa da neo-liberalizmin diğer yüzü ortaya çıkıyor: Her şey belli eller ve merkezlerde toplanıyor. Doğal kaynaklar tahrip oluyormuş; su, hava, toprak, deniz kirleniyormuş ne gam !
İstanbul normalde 200 yılda oluşabilecek büyük bir nüfus patlaması yaşadı. Böyle bir gelişmeye ne yol, ne bina, ne de su yeterli değildir.
Böyle bir gelişmenin “gelişme” olup olmadığı da tartışmalıdır.
Ama tartışmasız olan şey İstanbul’un şimdiden Trakya’yı tükettiği Batı Karadeniz, hatta Orta Anadolu’ya doğru kollarını uzattığıdır.
Kaynaklar tükenmekte, tarım çökmekte doğal denge altüst olmaktadır.
Biz çiftçi sendikaları olarak:
Böyle bir “kalkınma” ve “kentleşme” anlayışına karşıyız.
Giderek suyu bir mal derecesine yükselten ve ticarileştirmenin yolunu açan bu uygulamaları protesto ediyoruz.
Suyun ve çiftçiliğin temel bir hak olduğunu savunuyoruz.
Bu nedenle mevcut şehirleşme, imar ve kalkınma planlarının kamuoyunun önünde demokratik biçimde tartışılmasını, kararların halkın doğrudan oyuna sunulmasını talep ediyoruz.
Türkiye Çifçi Sendikaları Konfederasyonu (Çiftçi-Sen)