Sokak sütü tüketimi son dönemlerde yaygınlaştıkça büyük süt üreticileri ve onların avukatlığına soyunan kamu görevlileri yeni stratejiler geliştiriyor belli ki.
Bugüne kadar sokak sütüne yapılan en büyük eleştiri “aman tüketmeyin, sokak sütü mikrop yuvasıdır” idi. Bu tehdit pek sökmedi anlaşılan. Öyle ki yeni akınlar geliştiriyor bu cenah. Ölümü gösterip sıtmaya razı etmek benzeri, veremi gösterip ölü sütün, yani kutu sütün yol açtığı problemlere razı etmeye çalışıyorlar.
Verem olarak da adlandırılan tüberküloz hastalığı insanlık tarihinin ilk çağlarından itibaren görülen bir hastalıktır. 1865 yılında hastalığın enfeksiyon hastalığı olduğu gösterilmiştir. Tüberküloz hastalığı esas olarak akciğerleri tutan ve bunun yanı sıra diğer birçok organda da yerleşebilen, Mycobacterium tuberculosis adlı bir mikroorganizma (Koch basili) tarafından oluşturulan bir iltihabi hastalıktır.
Dünya Sağlık Örgütü’nün verilerine göre dünya nüfusunun 1/3’ü tüberkülozla enfektedir (tüberküloz basilinin bulaştığı kişiler) ve bunların %10’unda ileride tüberküloz hastalığının ortaya çıkacağı tahmin edilmektedir.
Her yıl 50-100 milyon kişinin daha tüberküloz basili tarafından enfekte edildiği hesaplanmaktadır. Bugün dünyada 20 milyon aktif hasta bulunmakta ve her yıl %95’i gelişmekte olan ülkelerde olmak üzere 8 milyondan fazla yeni aktif tüberküloz olgusu gelişmektedir.
Tüm dünyada yılda 3 milyon kişinin tüberküloz nedeniyle öldüğü tahmin edilmektedir ve bu ölümlerin en az %80’ı gelişmekte olan ülkelerde görülmektedir.
Kişilere hastalığın bulaşması hemen hastalığın gelişeceği anlamını taşımamaktadır. Tüberküloz basili bulaştıktan sonra sağlıklı insanların dokularında yıllarca hastalık oluşturmadan canlı kalabilir. Enfekte kişilerin vücut direncini düşüren durumlarda tüberküloz basili aktif hale gelerek hastalık oluşturabilir.
SÜTDEN BULAŞABİLİR Mİ?
Evet tüberküloz zoonoz bir hastalıktır, yani hayvandan insana bulaşabilir. Peki bunun önüne nasıl geçilir? Yanıtı ise çok basit Sütü kaynatarak tabii ki.
Demem odurki sokak sütüne getirilen bu eleştiri belli çevrelerin yürüttüğü bir yıpratma politikasıdır. Madem öyle biz de şunu söyleyelim: Marketlerde gördüğünüz kavrulmuş etleri siz ne zannediyorsunuz ? Bunların büyük çoğunuğu Tüberküloz lezyonlarının lokal olduğu tüberküloz hastası ineklerin etleri. Kavurma metodu ette en fazla fireye yol açan metoddur(yaklasik %25). Hiçbir firma bu fireyi istemez, bu tip hayvanların etleri şartlı tüketime tabidir çünkü.
Bu işlem sonrasında etteki tüberküloz mikrobu yok olur,tıpkı inek sütünde kaynatma ile yok olduğu gibi. Biz bunu biliyoruz,ama söylediğimiz şeylerin spekülasyon olmaması için “büyük şirketler veremli et satıyor, onu almayın“ diye kıyameti koparmıyoruz.
*Veteriner Hekimi