Tarım ve Köyişleri Bakanlığı, tarım arazilerinin her geçen yıl miras yolu ile parçalanmasının önüne geçmek için yeni bir uygulama başlatıyor.
Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu’nda değişikliğe gitmeye hazırlanan bakanlık, Medeni Kanun’daki mirasla ilgili konuda yapılacak düzenleme ile arazilerin parçalanmasını engelleyecek. Tarım arazilerini mirasa konu olmaktan çıkaran uygulama kapsamında araziler çiftçilikle uğraşan en büyük erkek kardeşe devredilecek. Eğer büyük kardeş tarımla uğraşmıyorsa aile içinde tarımla uğraşan erkek kardeşe verilecek. Erkek kardeşlerden tarımla uğraşan yoksa kız evlada tarlalar verilerek damatların araziyi işletmesi sağlanacak. Konuyla ilgili planlanan bir diğer uygulamada ise varisler arasında ziraat mühendisi, veteriner, su ürünleri mühendisi gibi bölümlerden mezun olan eğitimli çiftçiler varsa; araziler bu kişilere devredilecek. Bu sayede arazilerin kardeşler arasında bölünmesinin önüne geçilecek. Yasa ile miras nedeniyle çıkan kavgalar da sona erecek. Devlet, araziyi işletmeye hak kazanan kişiye Ziraat Bankası aracılığıyla kredi kullandıracak. ‘Arazi edindirme kredisi’ adı altında finansman sağlanacak. Bu sayede babasının arazisini işletme hakkını alacak evlat kardeşlerine ‘param yok tarlaları alamam’ diyemeyecek. Varisler, işletme hakkını kazanan kardeşi dururken başkasına arazisini satamayacak. Eğer varisler, arazileri kardeşine satmak istemezse bir şirket kurulacak. Ticari bir işletmeye dönüştürülecek tarım arazilerinden elde edilecek kar ve zarar ortaklara dağıtılacak.
TBMM Tarım ve Köyişleri Komisyonu Başkanı Prof. Dr. Vahit Kirişçi, hayata geçirilecek proje ile ‘mutlak memnuniyeti tesis etmenin mümkün olmadığını’ ancak uygulamanın Türkiye’nin geleceği açısından önemli olduğunu söyledi. “Arazimiz geçmişten miras değil; gelecekten ödünç aldığımız, bugünkü geçimimiz için kullandığımız işletmelerdir.” diyen Kirişçi, arazi toplulaştırmalarının yapıldığını, bu proje ile arazilerin dağılmasının önüne geçileceğini aktardı. Medeni kanundaki mirasla ilgili bölümündeki bu değişikliğin son yıllarda tarımda yapılan reformların devamı olduğunu aktaran Kirişçi, “Biz eğer bugün sulama projelerini hayata geçirmeye çalıştığımız bölgelerde, arazi toplulaştırmasını, sulama yatırımlarından sonraya bırakacak olursak bu memlekete ihanet etmiş oluruz. Çünkü toplulaştırma yapılmayan yerde sulama yatırımlarının ilave yüzde 40 maliyeti var. Yani 100 TL’ye yapacağımız işi 140 TL’ye yapmış olacağız. Türkiye’de sulama projelerinin uygulandığı GAP, DAP, KOP Bölgesi ve Çukurova gibi yerlerde toplaştırma işini öncelikle yapıp ondan sonra sulamayla ilgili yatırımlarımıza devam edeceğiz.” şeklinde konuştu.
ARAZİLER BİRLEŞİYOR
Tarım arazilerinin dağınıklığının önüne geçecek toplulaştırma uygulaması ile araziler bir araya getiriliyor. Bir çiftçinin farklı yerlerde 50’şer, 100’er ya da 20’şer dönüm olmak üzere toplam 300 dönüm arazisi varsa devlet bütün bu arazileri toplulaştırarak kendisine tek bir yerden 300 dönüm arazi verecek. Bu sayede çiftçiler, farklı yerlerdeki tarlalarına giderek harcadığı zaman ve ekonomik kayıptan da kurtulacak. Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu’nda yapılan değişiklikle Tarım ve Köyişleri Bakanlığı’nın yanı sıra köy tüzel kişiliği, belediyeler, kooperatifler, birlikler gibi tüzel kişilikler veya kamu kuruluşlarının da “arazi toplulaştırması” yapabileceğini hatırlatan Kirişçi, “Küçük işletmenin, belli büyüklükteki işletmelerle rekabet etme şansı yok. Bunu bizim görmemiz lazım. Ortalama işletme büyüklüğümüz 6,1 hektar. Bundan 21,7 milyon gibi devasa bir parsel sayısı karşımıza çıkarıyor. Türkiye’de 21,7 milyon parsel var. Benim üreticim, sabah evinden çıktıktan sonra traktörüne biniyor. Aşağı yukarı 6 tane, 7 tane parseli geziyor. Soğan tarlasına gidiyor sonra başka yerdeki fasulye tarlasına geçiyor. Pamuk tarlasına geçiyor. Biz bunun önüne geçeceğiz. Tarlaları bir araya getirerek işletme hakkını tekrar vereceğiz.”
ARAZİ TOPLULAŞTIRMASI
Arazi toplulaştırma çalışmalarını da hızla sürdüren Tarım Bakanlılığı, yılda 1 milyon hektar araziyi toplulaştırmayı hedefliyor. Türkiye’de, 1961 yılında resmi olarak başlayan arazi toplulaştırmasının 2002 yılında 450 bin hektar yapıldığına dikkat çeken Vahit Kirişçi, 1961’den 2002 yılına kadar 41 yıllık süre 450 bin hektar yapılmış. Bizim iktidarımız döneminde ise 462 bin hektar toplulaştırmışız. Toplam rakam 1 milyon 12 bin hektar. Yarım asırda toplulaştırabildiğimiz alanın tümü 1 milyon hektar. Türkiye’de toplaştırılmayı bekleyen alan ise 13 milyon hektar. Biz yılda 75 bin hektar toplulaştırma yapıyoruz. Yaptığımız yeni düzenlemelerle her yıl 1 milyon hektar toplulaştırma hedefi koyduk. 3 yılda biz bu işi bitirmek istiyoruz. Cumhuriyetin 100. yılında Türkiye’de arazi toplaştırması işini bitirmiş olacağız. Sulama yatırımlarının yoğun olarak yürütüldüğü bölgeler öncelikli olmak üzere şu anda bu çalışmalar yapılıyor.” diye konuştu.
2010 YILINDA YASALAŞMASI BEKLENİYOR
Prof. Vahit Kirişçi, tarım arazilerinin miras konusundan çıkarılma çalışmalarının yürürlükte olan arazi toplulaştırmalarıyla eş zamanlı olarak yürütülmesi gerektiğine dikkat çekiyor. Konunun bu yasama yılı içerisinde yasalaşmasını hedeflediklerini anlatan Kirişçi, “Şu an miras çalışması konusunda ilgili kurumların görüşleri alındı. Tarım Bakanlığı’nda taslak halinde. Bu yasama döneminde yasalaşmasını arzu ediyoruz.” şeklinde konuştu.
SÜREÇ NASIL İŞLEYECEK?
Tarım Bakanlığı’nda taslak halindeki bu çalışma Bakanlar Kurulu’nda imzaya açılacak. İmzaların ardından hükümet tasarısına dönüştürülecek. Hükümet tasarısı Başbakan’ın imzasıyla Meclis Başkanlığı’na gönderilecek. Meclis Başkanı, ilgili komisyon ve komisyonlara görüşülesi için sevk edecek. İlgili komisyonlar görüştükten sonra hazırlanan rapor Meclis Başkanlığı’na sunulacak. Bu rapor, genel kurulda görüşülmeyi bekleyen konular arasında yer aldıktan sonra yasalaşacak ve Cumhurbaşkanı’nın imzasına sunulacak. (CİHAN)
16 Kasım 2009-zaman
Bir Yorum
fatma masalier
merhabalar sayin bakanim nenemden kalma tarlalalarimizi annemi dayisinin cocuklari ekip biciyorlar hak etmedikleri halde bizlerde hakimizin bize verilmesini isdiyoruz hakimiz varsa verin diyoruz evet hainiz var diyorlar ama yinede vermiyorlar sözü gecen tarlalar adana ceyhande artik bizlerde dölümünü hesapliyamiyoruz yani en az dört köyün arazisi bizim nene dededen kalma ama bu sahislardan isdedigimizde bizi ölümle tehtit ediyorlar biz kimseden fazla zengin degiliz her birimiz elin günün isinde calisiyoruz bize arazi vermeseler bile en azindan hakimiza düsenden bir pay versinler ben tek besima almanyada su durumda bile kardeslerimden kalan yedi öksüz cocuga bakiyorumdörtanede kendimin var ben kadin besima sizlerden bir olumlu cevap bekliyorum bizlere yardimci olursaniz cok seviniriz eyer bu isleri siz halemeseniz benim bask carem kalmadi ya insan haklari mahkemesine bas vuracagim yada basin yoluyla bu malarimiza el koyanlari basina tanitip rezil edeceyim sizlere sonsuz saygilarimi iletiyor görevinizde basarilar diliyorum saygilarimla