Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehdi Eker, Türkiye’de tarıma haksızlık yapıldığını savunarak, “Tarım ölmedi” derken, üreticilerin çığlıklarını duymazlıktan geldi. Bakan Eker tarımın en önemli sorununun da “bölünmüş topraklar” olduğunu savundu.
Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehdi Eker, bakanlığı döneminde ilk kez TMMOB’a bağlı bir odanın etkinliğine, Gıda Mühendisleri Odası’nın Dünya Gıda Günü nedeniyle düzenledikleri “Gıda Politikaları” konulu etkinliğe katıldı. Etkinlik GMO Başkanı Atakan Günay’ın konuşması ile başlarken, Günay, ekonomik krizin önemli boyutlarından birinin de gıda krizi olduğunu söyledi. Gıda güvenliğinin de istenilen boyutta olmadığının altını çizen Günay, Bakan Eker’in etkinliklerine ilk kez katılıyor olmasından olsa gerek, hükümetin gıdaya ilişkin politikalarını eleştirmekten kaçındı. Günay, Tarım Bakanlığı’nın istihdam ettiği denetimci sayısını az bularak arttırılmasını istedi.
‘Sorun üretim değil, dağıtım’
TMMOB adına konuşan İlker Ertem de, 1980’li yıllardan beri izlenen politikalarla tarımsal üretim artışının, nüfus artışının altında olduğunu söyledi. Ertem, Türkiye’nin IMF ve Dünya Bankası dayatmalarıyla tarımsal ürünlerde dış alıma doğru sürüklendiğinin de altını çizdi. Bakan Eker, dünyada açlık ve yetersiz beslenme ile karşı karşıya olan nüfusun 850 milyon değil, 900 milyon olduğunu belirterek, bu nüfusun yeterli beslenemediği için hastalık ve ölümlerle karşı karşıya olduklarını söyledi. Dünyada 1.5 milyar insanın “nasıl kilo veririm” diye uğraşırken, 900 milyon insanın ise açlıkla mücadele ettiğini belirten Eker, “Sorun üretim sorunu değil, dağıtım sorunu. Ticari, ekonomik politikaların getirdiği bir sorun, belki de ahlaki, etik bir problem” diye konuştu. Uluslararası piyasalara, tarım ve ticaret politikalarına yapılan müdahalelerin fiyatları artırdığını, tarımsal üretimi yetersiz olan ülkelerin gıda maddelerine erişimini engellediğini anlatan Bakan Eker, 2007’de buğday fiyatlarının 150-200 dolardan 450-500 dolara kadar çıktığı örneğini verdi. Eker, bu artışların zincirleme şekilde diğer gıda maddelerine de yansıdığı söyledi. Eker, 1 milyar insanın aç olduğu bir dünyada diğer insanların da sadece güvenlik açısından değil, sosyal açılardan da güvende olamayacağını söyledi. Türkiye için ise tarımda pembe tablolar çizen Eker, tarım sektöründe verimliliğin ürün ve sektör bazında arttığını, sorunun önemli ölçüde ölçek ekonomisi olduğunu savundu. Nedeninin, parçalanmış tarım arazileri olduğunu savunan Eker, çiftçilerin yeterli gelir elde edememelerini de “parsellerin çok küçük olmasına” bağladı. Türkiye’nin tarımsal üretim değerinin 2002 yılında 21.8 milyar dolar iken, 2007 yılında 51 milyar dolara yükseldiğini ileri süren Bakan Eker, “Türkiye, yeni alanlar kazanmadı, yeni hayvan sürüleri de kazanmadı ama Türkiye’nin ürettiği tarımsal ürünlerin miktarı arttı. Tarıma haksızlık yapılıyor. ‘Tarım öldü, bitti’ diyorlar. Yok öyle bir şey. Türkiye’de tarım ölmedi” diye konuştu.
18/10/2008-evrensel