Tarım Kredi Kooperatifi’ne bulunan borçları sonrası hacze maruz kaldığı için Manisa’da yaptığı aşçılık mesleğini bırakarak Uşak’ın Sivaslı ilçesinde bulunan ailesinin yanına dönen, 200 dekar arazide arpa ve buğday yetiştiren 23 yaşında genç bir çiftçi olan Mahsar Ulubey’le yaşadıkları mağduriyeti konuştuk.
Neler yaşadınız?
Bizim Tarım Kredi’den 15 bin TL limitimiz vardı. 45 bin TL borç çıkardılar. Bilgimiz dışında, 100 torba kömür almışım. 45 bin TL borçla avukata düştük, oldu 110 bin TL. Eski Tatar Tarım Kredi Kooperatifi’nin müdürü bütün köylüyü dolandırmış, başkalarına da yoktan yazmış. Babam taahhütü yerine getirememiş, mahkemeye vermişler. Bir gün avukat aradı, “sizin evin önündeyim, evde kimse yok, traktörü ve arabayı bağladım götürüyorum” dedi.
Tebligat gelmedi mi?
Yok, hiç bir şey. Ben bunun üzerine Sivaslı’ya geri döndüm. 75 bin lira para buldum. 8-9 römork arpa sardım. Arpayı Tarım Kredi’ye verdim, 75 bin lira daha para buldum, götürdüm yatırdım. Traktör ve arabayı çıkaradım. 6 ay yattı araçlar orada. Aküleri bitmiş, lastiklerin havası inmiş. Traktör 73 model, şu an satsan 15 bin lira. Araç da 2000 model pikap tarzı arazi aracı, çok para etmez. Avukat icra müdürünün yanındaymış, bizi çağırdı, gelirken yanınızda para getirin, dedi. İcra müdürü içinmiş. Bu beni işkillendirdi. Ama zaten para yok. O kadar para yatırmışım, hala 45 bin lira borcum olduğunu söylediler.
Bunu nasıl yorumluyorsun?
Biz bankalarla da çalışıyoruz; günü geçmiş senetleri gönderirler, gelecek yılınkileri değil. Bunlar, bize aşağılayıcı davranıyorlar, aynı zamanda, “borcu bitirtmem” diyorlar, ona da izin vermiyor. Böyle kazanıyorlarmış. Ben araçlarımı satayım, borcumu kapatayım, kurtulayım dedim. Yok, senin kefilliğin var, bunların satışına izin veremeyiz, dedi. Şimdi yeni kağıtlar gelmeye başladı, kalan paradan dolayı hapis cezasıyla tehdit ediyorlar. Hesabımdaki mazot, gübre desteğini almama da izin vermiyorlar… Bir de, görseniz, insan muamelesi yapmıyor, azarlıyor. Sorunu çözmek için yardımcı olmak yerine, vicdansız, adaletsiz bir şekilde davranıyor.
Burada bir çıkar durumu mu var?
Bir para ilişkisi var. Ben bunu deşifre etmek için suç duyurusunda bulunacağım. O zaman uzlaşmaya gitmek istedi. Ama avukat olduğu için pek bir şey yapamayız, diyorlar. Bizim kooperatifimiz Kütahya Bölge Müdürlüğü’ne bağlı. Arıyoruz, bize bilgi verin, veriyorlar. Ama, Sivaslı’da durum farklı.
Temel sorun, sağlıklı bilgi verilmiyor olması mı?
Evet. Ben borcumu ödeyip, çıkacağım. Düzgün bilgi verin, elimdekileri satıp ödeyeyim. Hacizleri kaldırmıyor. Gün uzadıkça, borç artıyor. Bundan bir çıkarları var belli ki. Olayları çözmüyorlar. Temel sorun bu. Bizim ürettiğimiz gıdadan besleniyorlar, bizim hakkımızı yiyorlar.
Nasıl çözülecek?
Benim gibi binlerce mağdur var. Haberlerde izliyoruz, hayvanına yem alamayıp da haczedilen çiftçiler var. Kimse sesimizi duymuyor. Ortalıkta tarım bakanı yok. Hacizleri haberlerde görmüş. 9 Aralık’ta 5 kişi görüşmeye gitti. Tarım Bakanı yine ortada yok.
Genç bir çiftçi olarak, çiftçiliğe devam etmek ister misin?
Babam 51 yaşında, yaptığı tek şey, kazandığımızı bankaların, tarım kredinin faizlerine yatırmak. Başka hiç bir şey yok. Çiftçiler yalnızca bunu yapıyorlar. Tarımda hiç bir şey olmadığı için, gidip asgari ücretle çalışmayı seçiyor. Şu an zaten 30 yaş altı çiftçi bulmak zordur. Büyükler de, şu andan sonra başka bir şey yapamayacağını bildikleri için çiftçiliğe devam ediyor. Gidip asgari ücretle çalışmayı tercih ederim ben de. Durum böyle olmasaydı, çiftçiliğe devam etmek isterdim. Ama bu şartlarda değil çiftçiliğe, Türkiye’de hiç bir şeye devam edilmez.

Mahsar Ulubey, en solda
Köyde genel durum böyle mi?
Kimse ekip biçmiyor. Bizim köyde şu an 2000 bin dekarın üstünde boş tarla var. Bir tane köylümüz vardı, borçlarımdan dolayı sattım, ödedim, gittim asgari ücretle çalışıyorum, diye anlattı. 2000 dekar, çok büyük, İzmir nüfusunu besler. Ama herkes kaçıyor. Çiftçiye destek verseler, üretmeye devam eder. Çiftçi üretmekten vazgeçip Uşak’ta, İzmir’de çalışmayı tercih ediyor. Tarım Kredi Kooperatifi’nden bir kaç defa icralık olmuş, bir daha niye uğraşsın?
Bunun sebebi ne sence?
Bir örnek vereyim. Kışın gübre 65 TL’ydi, ekin zamanına gelindiğinde 130 TL. Yem aynı şekilde. 100 kilo buğday satsan, 1 kilo gübre alamıyorsun. Ağustos’ta haşhaş 30 TL’ydi, hasat başlayınca 10 TL’ye çektiler. Mecbur, borç ödemek için sattık. Şimdi yine 30 TL’ye yaklaştı. Türkiye genelinde bütün çiftçilerin durumu böyle. Borç, faiz olmasa, insanlar idare ediyordu. Artık insanın gözü görmüyor, bıktık. Ben 23 yaşında yoruldum. Borç, icra, bunlarla uğraşıyorum.
Sizin kooperatif yöneticilerini seçme şansınız olmuyor mu?
Seçmiyoruz, seçim yapıldığını görmedik. Kim nasıl yönetiyor bilmiyoruz. Denetleme şansımız yok. Susturma amaçlı bir politika var denetlemek istediğimizde de. Halka kene gibi yapışmışlar. Sadece bir çiftçi de değil, bu ülkede asgari ücretle geçinen herkes aynı durumda. Bugün merkeze gittim, bankada işim vardı. Tüm millet oradaydı, iç içe. Borç ödeme telaşında.
Çiftçiler olarak köy bazında, ilçe bazında örgütlenme şansınız yok mu?
Pandemi böyle bir örgütlenmenin önünde engel. Ama, biz bir araya gelirsek, çiftçilerin bileği Tarım Kredi Kooperatifi’nden kalın. Bir de, Ankara’da neden toparlanamıyoruz biliyor musunuz? Bu insanların cebinde yol parası da yok. Gidersek, borç harç bulacağız.
Tek neden bu mu?
Şu an en temel mesele adaletsizlik. Bundan dolayı, insanlar korkuyor. Aslında çiftçiler bir araya gelse, toplansa, bırakın Ankara’yı, bütün dünyayı sallar. İstediğini de yaptırabilir. Ankara’ya, Tarım ve Orman Bakanlığı’nın önünde gidip bekleyelim. Oturalım. Biz çiftçiler soğuğa alışkınız. Biz onları başımıza getiriyorsak, istediğimizi de yaptırabiliriz.
Kooperatife tefeci diyorlar, sen ne düşünüyorsun?
Tefeci olsa, anlaşırsın, ödersin. Böyle faiz bindirmez. Tarım Kredi, artık tefeci de değil. Başka bir şeye dönüşmüş.
Çiftçinin başına bu durum neden geliyo?
Mecliste 450 milletvekili var. Kendi içindeki kavgalardan, halkı görmüyorlar. Onlara geliyor hazır. Bak bir örnek, Meclis yemekhanesi. Oradaki fiyatları düşünün. Bizim ürettiğimizi orada yiyip yiyip birbirleriyle kavga ediyorlar. Seçildikleri memleketle bağlantıları var mı? Halkın sorunlarını iletiyorlar mı? Kimse konuşmuyor. Ben siyasetçi değilim, televizyondan takip ediyorum sadece. Seçimden sonra göremiyoruz. Denetleme yok.
Bir yandan, zenginlere destek sunuyorlar ama?
Zengini zengin, fakiri fakir yaptılar. Durum bu. Ben siyaset tutmuyorum, genel konuşuyorum. Hepsi kendi yandaşını zengin etme derdinde. Paketleri izliyorum, kendi yararlarına çok şey var, halkın yararına hiç bir şey yok.
Tarım Kredi ile ilgili, sizin borçlara yönelik bir yapılandırma olur mu?
Torba yasayla ilgili çalışma var deniyor. Ben bir şey ummuyorum. Bunlar halk için hazırlanan paketler değil. Yüzde doksandokuzu Müslüman bir ülkede, dünyada dönmeyen olaylar dönüyor. Bizlere insan muamelesi yapılmıyor.
Hakkını arama çabası nasıl bir duygu?
Benim bildiğim, bir insan ona yapılan şeyleri sorgulamalıdır. Haklı olup da haksız duruma düşürüldüğünde insanın zoruna gider. Bizim durumumuz bu. Hakkımızı arıyoruz, ama adalet bulamıyoruz. Denetlenme olmayınca, herkes bildiğini, işine geldiğini yapıyor.
Röportaj: Umut Kocagöz
Tarım Kredi Kooperatifi mağdurları röportaj serimiz devam edecek. Çiftçiyseniz ve herhangi bir borçlanma, hak gaspı veya başka türlü mağduriyetiniz varsa, yaşadıklarınızı sizin ağzınızdan dinlemek ve aktarmak istiyoruz.