TEKEL’in içki bölümünün çoğu yenilenmiş 17 fabrikası, kıdem tazminatları sıfırlanmış tecrübeli 5 bin işçisi, 100 milyon dolarlık kuru üzüm, üzüm alkolü, şişe, etiket gibi bütün hammadde stoğu, 81 şehirdeki başmüdürlük depolarında şişelenmiş satılmaya hazır 30 milyon dolarlık içki; bütün bunlar sadece 292 milyon dolara satıldı. Satın alanlar onu ABD firmasına, 950 milyon dolara sattılar.Fark korkunçtu.TEKEL yağmalanmıştı. TEKEL’in Şişli’deki “24 dönümlük son cennet bahçesi” içinde yer alan Likör Fabrikası da özel sektöre üstüne plaza yapılsın diye satıldı. Yağmaya gitti.
Şimdi müzesi yağmalanıyor.
Paşalimanı’nda 1789 yılında yapılmış tarihi bina ve yanındaki, 1842 yılında “Paşalimanı Karakolu” olarak inşa edilmiş ek bina yenilendi. Özgün taş duvarlar kazındı; açığa çıkartıldı.
Güçlendirildi.
Bir bölümü sanat galerisi, bir bölümü gösteri merkezi yapıldı. Üst bölümün yukarı katları ise müze salonları olarak düzenlendi.
12 milyon dolar harcandı.
160 yıllık tarihi olan TEKEL’in Türkiye’nin her yönüne dağılmış sigara, puro, pipo, enfiye, tömbeki, rakı, şarap, bira, viski, cin, likör, vermut, kanyak, tuz, kibrit, çakmak, oyun kâğıdı, barut üretim birimlerinden örnekler bulundu.
Bu binada toplandı.
Halk gelsin, gezsin.
Öğrenciler öğrensin.
Türkiye ekonomi tarihini merak edenler asırlık objeleri görsün, meraklarını gidersin diye bu “TEKEL Müzesi” oluştu. Dün öğrendim, bu binayı Kültür Bakanı’nın talimatıyla Opera ve Bale Müdürlüğü’ne yağmalattılar. Kamyonları getirip müzedeki 6 bin parçayı yükleyip Paşabahçe’deki Tekel İşçi Fabrikası’nın yarı açık-yarı kapalı depolarına döktüler. Kültür insanı sayılan opera ve bale sanatçıları adına müze yağmanlandı. En azından ayıptır.
*****
2o Ocak 2009-Gazete Vatan–