Tayfun Özkaya
British American Tobacco (kısaca BAT) firmasına altı sigara fabrikasının yanında iki yıllık yaprak tütün stoku da hediye edildi. Kamuoyuna bu konuda bilgi verilmemişti. Bu bilgiyi, adının anlamı Türkçeye İngiliz-Amerikan Tütün Firması diye çevirebileceğimiz BAT’ın web sayfasından öğrenebildik. İsteyenler bakabilir. Bu bilginin ortadan kaldırılabileceği ihtimaline karşı web görüntüsünü kaydettik. Ancak bu bilgiyi ihale öncesinde veya sonrasında Türkiye resmi yetkililerin hiçbir açıklamasında bulamamıştık. Konuyla ilgili arkadaşlara sorduğumda ihale şartnamesinin gizli olduğunu söylediler. Kişisel olarak herkes gibi Tekel’in varlığı üzerinde bir vatandaş olarak haklarım var. En azından ne satılacağı konusunda doğru bir bilgi edinmek hakkımdır sanırım. Ancak böyle yapılmadı. Hepimizin kesesinden iki yıllık yaprak tütün stoku da hediye ediliyor.
Tekel’in özelleştirilmesiyle sigara sanayi tümüyle yabancıların eline geçiyor. Pazar payları söyle olacak: Philip Morris %44, BAT %37, JTI %9, European Tobacco %7, Imperial %3. Özelleştirmeler güya rekabet sağlamak için yapılıyordu. Gördüğümüz ise düpedüz oligopol piyasası. Yani bir takım tekeli. Az sayıda firmanın rekabeti. Bunun ekonomiye zararlı olduğunu liberal ekonomiye inanan ders kitapları yazarları bile söylüyor. Ekonomi teorisi bu durumlarda firmaların istediği fiyattan yaprak tütün alabilecekleri, istedikleri fiyattan da sigara satabileceklerini ortaya koyuyor. İlk iki firma piyasanın %81’ini tutuyor. Bizim neoliberal Ayetullahlar ne diyecek bakalım? Hala rekabet safsatalarını sürdürebilecekler mi?
BAT eğer bir ürün yasal olarak satılıyorsa bunun reklâmının da yasal olması gerektiğini ileri sürer. Bazen bu reklâmı çok ince yollarla yapar. Örneğin 1996’da Hindistan’da “Kriket Dünya Kupasının” sponsorluğunu yani destekleyiciliği almış ve adını kendi markası olan Wills’i kullanarak “Wills Dünya Kupası” haline çevirmiş idi. Burada amaç Hindistan’da tanınmış bir spor olan kriketten yararlanarak anahtar hedef pazarı olan genç kriket taraftarlarını etkilemek idi.
Kuzey Irak’ta harekât başladığı gün özelleştirme ihalesi yapıldı. Böylece Tekel özelleşmesi gazetelerin yedinci sayfalarına atıldı. Bence bu konuda da ince bir zamanlama yapıldı.
İstanbul Sigara Fabrikasında iki işçinin özelleştirmeyi protesto etmek için oruca başladıklarını ve her zaman bu konuya meraklı olan medyanın ilgilenmediğini duyduk. Bu tür özyıkımı yararlı bulmuyorum. Ancak işçiler ülkenin bu kadar sessiz olmasından çok rahatsız. Ziraat Odalarının özelleştirmeye desteğine ne diyelim? Yarın sakın yakınmasınlar. Tarihe kayıt düşülüyor. CHP genel merkezi de derin suskunluklar içinde. Kimse unutmasın bu ülkenin ezici çoğunluğu çok yakında olan biteni öğrenecektir.