TEMA, Anayasa Mahkemesi’nde 2/B orman alanlarının satışına ilişkin açılan iptal davaları devam ederken “Torba Yasa” olarak bilinen yöntemle 2/B orman alanlarına örtülü af çıkarılarak, satış işlemine başlandığına dikkat çekti. Satış işlemlerinin durdurulmasını isteyen TEMA, Anayasa Mahkemesi’ne söz konusu iptal davalarının sonuçlandırılmasına öncelik verme çağrısında bulundu. TEMA Samsun İl Temsilcisi Ömer Faruk Sönmez, Anayasa Mahkemesi’nde devam eden iptal davalarına rağmen 2/B orman alanlarının satışı
için yasal düzenleme yapıldığını, son olarak 23 Temmuz 2010 tarihinde 6009 Sayılı Torba Yasası adı verilen değişikliklerle 2/B olarak bilinen sözde orman vasfını yitirmiş, gerçekte ise orman vasfı kaybettirilmiş ama hala orman hukuku ve rejimi altında olan orman arazilerinin satışının başlatıldığını söyledi.
2003 yılında 25 milyar dolar gelir elde edileceği ileri sürülerek, kamuoyunda kısaca 2/B orman arazilerinin satışı olarak bilinen konunun Anayasa değişikliği olarak TBMM’de kanunlaştırıldığını belirten Sönmez, “Bu girişim TEMA Vakfı’nın da içinde bulunduğu Ormanlarımıza Sahip Çıkalım Birliği’nin önderliğinde yapılan çalışmalar, kamuoyunun tepkisi ve Cumhurbaşkanı’nın iki kez iadesi ile gerçekleşememiştir. Kanun düzeyinde yapılan birçok girişim ise Anayasa Mahkemesi’nin iptal kararları ile engellenmiştir.
Ayrıca TEMA Vakfı’nın başlattığı ‘Bir İmzaya Karşı Bir Milyon İmza’ kampanyasına 1 milyon 236 bin 842 kişi imza atarak, ormanların satılmaması için tepkisini göstermiştir” dedi.
“TEMA Vakfı, 2/B sorununun çözülmesi gerektiğine inanmaktadır” diyen Sönmez, “Çözüm için öncelikli olarak 2/B’lerin yeniden oluşmaması için Anayasa’nın 169 son fıkrası ile Orman Kanunu’nun 2/B maddesinin kaldırılması gerekmektedir. Anayasamıza da aykırı olan satış uygulamasından vazgeçilerek kamuoyunun vicdanına sinen ortak bir çözüm üretmek mümkün olacaktır. Bu çözüm vardır” diye konuştu.
Sönmez, 2/B orman alanlarının satışına karşı çıkan TEMA Vakfı’nın Anayasa’nın ve üstün kamu yararına aykırı bu işlemlerin durdurulması için Anayasa Mahkemesi’nin söz konusu iptal davalarının sonuçlandırılması gerektiğini vurguladı.
KAYNAK : beyazgazate- 28 Eylül 2010