“Akkuyu ve Sinop Çernobil olmasın demek için” Allianoi Girişimi (EGEÇEP), Hasankeyf’i Yaşatma Girişimi, Karadeniz İsyandadır Platformu, Cide – Loç Vadisi Koruma Platformu ve Munzur Koruma Kurulu’nun (DEDEF) çağrısıyla Tepe Naitilus önünde buluşan binlerce kişi Kadıköy iskele meydanına doğru yürüyüşe geçti.
“Yaşamı yok eden enerjileri durdurmak için yürüyoruz” pankartı açan çevre örgütleri ile aralarında Ezilenlerin Sosyalist Partisi, BDP, Halkevleri, SDP, TUDEF’in de bulunduğu siyasi parti ve örgütler, nükleer santrallere, HES’lere “Hayır” dediler.
Munzur Koruma Kurulu Başkanı Hasan Şen, alanda yaptığı konuşmada, “Çernobil nükleer reaktörünün patlamasıyla binlerce insan radyoaktif serpintinden dolayı yaşamını yitirdi. Yüz binlerce insan yerlerinden oldu. 18 milyar dolarlık maddi kayıp yaşandı. Ama asıl ağır fatura daha ortaya çıkmadı. Bugün Karadeniz ve Trakya’dan binlerce insan kanser illetiyle boğuşmakta… Nereden ve nasıl geldiğini bilmediği bir borcun bedelini hayatıyla ödemekte” dedi.
‘Toprağın hukukunu dinleyecekler’
Şen, “nükleer patlamanın ve termik santrallerin yarattığı sonuçları görmezden gelenlerin utanmadan, sıkılmadan yeniden hidroelektrik santrallerin ve barajların yapımını sürdürdüklerini” söyledi.
“Madem hukuku dinlemiyorlar öyleyse bizi dinleyecekler. Biz burada bağırdıkça, haykırdıkça bizi dinlemek zorunda kalacaklar. Biz rahatsızsak onlar da olacak. Suyun, toprağın hukukunu dinleyecekler. Aksi takdirde suyun intikamı korkunç olacak” diyen Şen, çevre katliamları karşısında direneceklerini ifade etti.
Şen, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Ekonomik ömrü en fazla 40-50 yıl olan barajların inşası için binlerce yıllık Hasankeyf ve Allianoi gözden çıkarılıyor. Binlerce yılda ortaya çıkan tarihi ve kültürel değerleri yok etmek için düğmeye basıldı. Ve bugün, Karadeniz’den, Egeden, Akdeniz’den, Dersim’den, Hasankeyf’ten bunun için buraya geldik. Hepimiz yerellerden geldik, kendi renklerimizle geldik, Farklılıklarımızla, benzerliklerimizle geldik. Hepimizin derdi ve acısı bir.”
Miting, Cide-Loç Vadisi Koruma Kurulundan Erdinç Ay’ın konuşmasının ardından sahne alan sanatçı İlkay Akkaya ve Grup Marsis’in şarkılarıyla sona erdi.
Türkiye’de Çernobil’in etkileri
Çernobil Nükleer Santralindeki sızıntı nedeniyle meydana gelen radyasyon yağmurundan özellikle Karadeniz kıyıları etkilenmişti. Dönemin siyasileri ise Türkiye’nin bu çevre felaketinden etkilenmeyeceğini kanıtlamak için radyasyonlu çaylar içmişlerdi. Ancak yıllar sonra anlaşıldı ki Çernobil’in ardından Karadeniz’de görülen kanser vakalarında artış yaşandı.
Şimdi bütün bu yaşananlara karşın yapılması planlanan yeni nükleer santralin adresi yine Karadeniz’in Sinop kenti. Hükümetin nükleere karşı 40 yıldır direnen Mersin Akkuyu için planladığı dört nükleer reaktör projesi de sürüyor.
Kaynak : Bianet