Sarıkeçiler, Tüm yaşam savunucularını kendileriyle birlikte göçmeye çağırıyor. Yörük çadırında konaklayıp, keçi sütü içerek doğanın gerçek çocukları Sarıkeçililer’e karışmak isterseniz bu göçü kaçırmayın!
Yılda iki kez göç eden Sarıkeçili Yörükleri, yaklaşık 500 kilometre yürüyerek 60 günde Torosları aşıp yayla ile sahil arasında mekik dokuyorlar. Bu yıl 7. düzenlenecek olan Sarıkeçililer Göç Şenliği, 14- 16 Eylül tarihleri arasında Konya’nın Çumra ilçesinde yapılacak. Sarıkeçiler, Tüm yaşam savunucularını kendileriyle birlikte göçmeye çağırıyor.
Engellere karşın sonsuza kadar göçmek isteyen topluluk
Sarıkeçililer, Anadolu’daki göçerlik geleneğini sürdüren son Yörük boyu. Binlerce yıllık geleneği yaşatabilmek için her yıl kışı geçirdikleri Akdeniz sahilindeki Anamur ve Bozyazı’dan yola çıkıp 500 kilometre yürüyerek Toroslar’ı aşıyor, yazı Konya ve Karaman’ın yaylalarında geçiriyorlar. Modern hayatın giderek zorladığı Sarıkeçililer, baskı ve engellerle karşılaşsalar da kültürlerini yaşatmaya kararlılar. Sarıkeçililer’in göçlerini ve kültürlerini tanıtabilmek ve geleceğe aktarabilmek için düzenledikleri göç şenliğinin 7’ncisi 14 Eylül’de gerçekleşecek.
Konuklar yörük çadırında ağırlanacak
“Sarıkeçililer Geleneksel 7. Göç Yürüyüşü Etkinliği” Konya’nın Çumra ilçesine bağlı Çiçek ve Avşar köyleri arasındaki Karaalan mevkiinde başlayacak. “Konar-göçerliğin dünü bugünü” konulu panelle sürecek olan etkinlik kapsamında Yörüklerin yaşama biçimleri ve yeme içme kültürüne ilişkin bilgiler aktarılacak. Şenliğe katılan konukların Yörük çadırlarında ağırlanacağı şenlik kapsamında, Sarıkeçililer’in bir günü uygulamalı olarak anlatılacak. Göç kervanının hazırlanması ve konserlerle devam edecek olan şenlik üç gün sürecek.
“Doğayı ve yaşamı savunmak inancımız”
Sarıkeçililer Yaşatma ve Dayanışma Derneği Başkanı Pervin Çoban Savran, yörüklerin insanı, doğayı ve yaşamı savunmayı inanç biçimi olarak gelenekleştirmiş olduklarını belirterek, “Anadolu’nun tıkanmak üzere olan kültür damarlarına kan taşımaya devam etmek için hâlâ bir umut var. Bu umudun düş olarak kalmayıp gerçeğe ulaşması için yaşam savunucularını etkinliğimize katılmaya bekliyoruz” çağrısında bulundu.
“Göç zamanı gelince, biz dursak keçiler durmaz”
Kendilerine “son göçerler” denilmesinden rahatsız olduklarını belirten Savran, “göçen son topluluk” olduklarının altını çizerek, “sonsuza kadar göçeceğiz” sözleriyle kültürlerini yaşatmaya kararlı olduklarının altını çiziyor. Yaşamlarını doğanın saatine göre sürdürdüklerinin altını çizen Savran, göç zamanı geldiğinde kendileri dursa bile keçilerin, develerin durmadığını söylüyor.
60 günde devrialem
Özgün yaşama biçimleri ve kültürleri UNESCO Somut Olmayan Kültürel Miras (SOKÜM) kapsamında değerlendirilerek Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından konuyla ilgili çalışmalar yapılan Sarıkeçililer, yılda iki kez göçüyor. Günde yaklaşık 10 kilometre yürüyen topluluk, 45 ila 60 gün arasında yaklaşık 500 kilometrelik yolu katederek Torosları yılda iki kez aşıyorlar.
Kaynak : soL – 2 Ağustos 2012
Bir Yorum
Tahir ÖZGÜR
Merhaba haber için ellerinize sağlık.Ancak benim fotoğrafımı kullanmış vefotoğrafı kimin çektiği konusunda herhangi bir açıklamaya gerek bile görmemişsiniz.. Keşke bu güzel haberi yaparken Sarıkeçililer ile ilgili olarak fotoğraf projesi yapmış, başta National Geographic olmak üzere bir çokm uluslararası ve ulusal ödül kazanmış olan bu fotoğrafımı kullanırken izin alsaydınız. İzin alma imkanınız yoksa eğer keşke en azından fotoğrafı çeken kişi olarak adımı belirtseydiniz. Kolay gelsin