TÜİK’e göre, hanehalkı tarım işletmelerinde 2011 yılında mevsimlik tarım işçilerinin ücretleri yüzde 12,44, sürekli tarım işçilerinin ise yüzde 10,75 oranında arttı.
TÜİK’in 2011 Tarımsal İşletmeler (Hanehalkı) Ücret Yapısı Araştırması’na göre, hanehalkı tarım işletmelerinde 2011 yılında mevsimlik tarım işçilerinin ortalama günlük ücretleri 2010 yılına göre yüzde 12,44 oranında artarak 32,91 TL, sürekli tarım işçilerinin ortalama aylık ücretleri ise yüzde 10,75 oranında artarak 978,97 TL olarak gerçekleşti.
Yapılan araştırmaya göre, mevsimlik kadın tarım işçilerinin ortalama günlük ücretleri 2010 yılına göre %15,23 artış göstererek 28,52 TL olarak gerçekleşirken, erkek işçi ücretleri %11,08 oranında artışla 38,41 TL oldu. Sürekli tarım işçilerine ödenen ortalama aylık ücretin ise 2010 yılına göre, kadın işçiler için %2,27 oranında artarak 748,14 TL ve erkek işçiler için %12,79 oranında artarak 1.021,76 TL’ye ulaştığı açıklandı.
TÜİK’e göre, mevsimlik tarım işçilerinin en yüksek ortalama günlük ücretleri kadın işçiler için Giresun’da, erkek işçiler için Ardahan’da ödenmekte.
Ayrıca, sürekli tarım işçileri için yapılan değerlendirmede, kadın işçilere 759,87 TL ile Antalya’da ve erkek işçilere 1.316,67 TL ile Bursa’da en yüksek ödemenin yapıldığı belirtildi. En düşük ücretler ise, kadın işçiler için 675,00 TL ile Mersin ilinde, erkek işçiler için 718,06 TL ile Malatya’da ödenmekte.
Hanehalkı tarım işletmelerinde mevsimlik işçiler tarafından gerçekleştirilen tarımsal faaliyetler incelendiğinde, çapalama faaliyetinde (meyve dip çapası ve meyve arası çapalama dâhil) ile hasat (biçme – ürün toplama – söküm) en fazla mevsimlik işçilerin çalıştırıldığı gözlenmekte.
Çapalama faaliyeti için en yüksek ortalama günlük ücret kadın işçiler için fındıkta, erkek işçilerde elmada gerçekleşirken, hasat faaliyeti için kadın işçilerde kestanede, erkek işçilerde fiğ (dane) de gerçekleşti.
Kapitalizmde yoksul kimliğinin sahipleri: tarım işçileri
TÜİK yaptığı araştırmada her ne kadar ücretlerinin artmış olduğunu tespit etsede; sayıları bir milyonu geçen, yoğun hasat dönemlerinde iki milyona ulaşan mevsimlik ve daimi tarım işçileri hiç kuşkusuz en sahipsiz, en fazla sorunlu olan kesimi oluşturmakta. Tarım işçileri çok zor koşullar altında çalışmakta, eğitim, sağlık ve her türlü sosyal güvenceden yoksun olarak yaşamlarını idame ettirmekteler. Çünkü onlar içinde bulundukları yaşam koşulları, eğitim düzeyi, örgütlenme açısından ve bir araya gelerek haklarını arayabilecek olanaklardan yoksundur.
Türkiye’de tarımsal yapıdaki makineleşme, toprakların belli ellerde yoğunlaşmasına, köylülük içinde “büyük toprak sahipleri ile yoksullaşan ve mülksüzleşen köylülük” biçiminde bir kutuplaşma yarattı. Özellikle bağımlı sanayileşme, teknolojinin kırsal alana girmesi, kapalı tarımsal yapıların parçalanması ve artan oranlarda pazara açılması sonucunu doğurdu.
Öte yandan 2000′li yılların başından beri tarımda uygulanan neo-liberal reçeteler çerçevesinde, yalnızca destekler değil, destekleme sisteminin üzerine oturtulduğu tüm kurumlar tasfiye edilmiş; 2000-2006 tarihleri arasında 1.7 milyon insan tarımsal üretimden kopmuştur.
Kaynak : soL – 3 Mayıs 2012