Ege Tütün İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Noyan Gürel, Tütün Kontrolü Çerçeve Sözleşmesi’nin 17. ve 18. maddelerine yönelik taslak oluşturma çalışmalarını değerlendirdi. Gürel, çalışmaların tütün üretimine aşırı sınırlamalar getirerek, Türk tütün tarımını ve 2023 yılı tarımsal büyüme hedeflerine ulaşılmasını engelleyebileceğini dile getirdi ve gelişmeleri “kabul edilemez” olarak nitelendirdi.
Ege Tütün İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Noyan Gürel yaptığı yazılı açıklamada, Tütün Kontrolü Çerçeve Sözleşmesi’nin (TKÇS) tütün üretimine ilişkin taslak önerilerini değerlendirdi. Türkiye Cumhuriyeti’nin, 100. yılını kutlayacağı 2023’te Türkiye’nin dünyanın ilk 5 tarım ülkesi arasında yer almayı hedeflediğini belirten Gürel, “Oryantal tütün, bu hedefe ulaşılmasına katkıda bulunacak önemli tarımsal ürünlerimizden biridir. Türkiye, yılda yetiştirdiği 60 bin tonun üzerinde oryantal tütünle dünyanın en büyük oryantal tütün üreticisidir. Yurtdışından, kaliteli Türk tütününe olan talep de yükselmektedir. Biz, bir yandan bu talebe yetişmek için üretimimizi artırmaya çalışırken, diğer taraftan ülke ekonomisi ve istihdamına katma değeri oldukça yüksek olan bu tarımsal ürün için tehlike çanları çalmaktadır” dedi.
Gürel, Tütün üretimine ilişkin önerileri içeren TKÇS’nin 17. ve 18. maddelerine yönelik çalışmaların, son derece endişe verici bir hal aldığını vurgulayarak, “Tütün üretimine ayrılan alanların zorla azaltılması ve tütün çiftçilerine sağlanan her türlü finansal ve hatta tarımsal teknik desteğin bile yasaklanması gibi kabul edilemez tavsiyeler TKÇS’nin gündemindedir. Bunların olduğu gibi kabul edilmesi, tütün üretiminin bu koşulları uygulamayacak ülkelere kaymasına, bizim gibi tütün üreticisi ülkelerde ise ciddi ihracat kaybına ve ekonomik zararlara yol açacaktır” ifadelerini kullandı.
Küresel talebin devam etmesine rağmen tütün üreticisine “tütün üretme” dendiğini belirten Gürel, açıklamasını şöyle sürdürdü:
“Bu çalışmalar yapılırken tüm yetkilileri sorumlu ve mantıklı kararlar almaya davet ediyoruz. Sadece ülkemizdeki 55 bin çiftçi ve ailesi için değil, geçimini tütünden sağlayan dünyadaki 30 milyon çiftçi için bu hayati önem taşımaktadır. Nitekim oryantal tütün üretiminde önemli bir ülke olan Yunanistan başta olmak üzere Avrupa Birliği ülkeleri ve birçok tütün üreticisi ülke, ulusal tarım politikalarını bu kabul edilemez önerilere karşı korumak için tepkilerini dile getirmektedirler. Mevcut taslağın nihai hale getirilmesi sürecinde, çalışma grubundaki 5 ‘anahtar ülke’den biri olan Türkiye’nin Türk tütününü bitirecek uygulamalara karşı çıkması büyük önem taşımaktadır.”
Kaynak : GazeteTürk – 2 Ağustos 2012