Türkiye’de tütün üretimi son beş yılda hızla geriliyor. Ege Bölgesi’nde 2001 yılında 110 bin ton üretim yapılırken, geçen yıl üretim miktarı 95 bin tona kadar geriledi.
Tütün üretiminin azalması, tütün ticareti yapan firmaları sıkıntıya soktu. İhracatçı firmalar geçen yılki taahhütlerini TEKEL’in stoklarından karşılarken, kurumun özelleşmesinden sonra ortada kalmaktan korkuyor
İhtiyaç fazlası 125 bin ton tütünü 1990-1994 yılları arasında yakmak zorunda kalan Türkiye’de tütün üretiminin hızla daralması, tütün ticareti yapan şirketlerin ihracat taahhütlerini karşılayamaması tehlikesini doğurdu. İhracatçılar geçen yılki taahhütlerini, TEKEL’in yaklaşık 350 bin tonluk stoklarından karşılarken, özelleştirme sonrası TEKEL’in stok kurumu özelliğinin sona erecek olması, özel sektörü de tedirgin etmeye başladı.
Yıllarca stok maliyetleriyle boğuşan, satın aldığı tütünü zararına satmak zorunda kalan TEKEL, geçen yıl tütün üretiminin azalması nedeniyle ihracatçıların umudu oldu. Tütün Eksperleri Derneği Başkanı Oktay Çelik’in verdiği bilgiye göre, geçen yıl üreticiler, 70 bin tonluk tütün sözleşmesinin sadece 50 bin tonluk bölümünü karşılayabildi. Bu nedenle satış taahhütlerini karşılamakta sıkıntıya düşen ihracatçı firmalar TEKEL’in elinde bulunan 350 bin tonluk stoktan tütün alımı yaparak, ihracat taahhütlerini gerçekleştirdiler.
Kriz çözüldü
TEKEL’in özelleştirilmesi, yeni kurulacak hükümetin gündeminin ilk sıralarında bulunuyor. Geçen yıl tütün üretim ve ihracatında yaşanan krizin TEKEL’in elindeki stoklardan tütün alınmasıyla çözüldüğüne dikkati çeken Oktay Çelik, “Özelleştirme sonrası TEKEL’in stok kurumu olma görevinin ortadan kalkması tütün şirketlerini de zorda bırakacak. Yaşanan bu olay bile TEKEL’in neden gerekli olduğunu bize gösterdi. Bu kurum, özel sektör için de bir sigortaydı. Tütün şirketlerini de zor günler bekliyor” diye konuştu.
Yabancı ilgisi fazla
TEKEL’in özelleştirilmesi için daha önce açılan ihalelere BAT, JTI, Imperial Tobacco gibi dünyaca ünlü Amerikan, İngiliz, Japon firmalarıyla iki Türk ortaklı konsorsiyum ilgi göstermişti.
Türkiye’de son dönemde TEKEL’in özelleştirme sürecinde olması nedeniyle birçok yabancı şirketin yatırım yaptığına işaret eden Çelik, “Türkiye, 12 milyar dolarlık hacmiyle dünyanın 5. büyük pazarı. Bu pazar tüm tütün şirketlerinin iştahını kabartıyor. Bu pazarın yüzde 38’ine sahip TEKEL’in özelleştirme gündeminde olması, gerek bu şirketin ihalesine ilgi duyan gerekse de bu özelleşme sonrası doğacak pazar boşluğundan yararlanmak isteyen şirketleri Türkiye’ye çekiyor” diye konuştu.
Yeni tütün kanununun getirdiği düzenlemeler ve TEKEL’in özelleştirme kapsamına alınmasıyla Türk tütünü üretiminde son beş yılda trajik bir düşüşün gözlendiğine dikkati çeken Çelik, Ege Bölgesi’nde 2001 yılında 246 bin ekicinin 134 bin hektar alanda 110 bin ton üretim yaptığı tütünde geçen yıl üretici sayısının 80-85 binlere, üretim alanının 124 hektara ve üretim miktarının da 95 bin tona gerilediğini söyledi. Çelik ülke çapında da üretici sayısının 470 binden 210 bine gerilediğini kaydetti.
Üreticiyle yapılan sözleşme miktarı bu yıl daha açıklanmasa da 200 bin civarında sözleşme yapıldığını belirten Çelik, üreticinin verdiği 7,15 YTL’lik fiyatın, geçen seneye göre yüksek olmasına rağmen maliyeti karşılamakta yetersiz kaldığını savundu. Yeni kanunla getirilen sözleşmeli çiftçilik modeliyle tüm inisiyatifin tütün alıcısı şirketlerin eline bırakıldığını vurgulayan Çelik, üreticinin olumsuz koşullar nedeniyle tütün üretiminden uzaklaştığını söyledi.
İthalat arttı
Son yıllarda ihracatın 500 milyon dolar seviyesinde durmasına rağmen ithalatın hızla arttığına dikkati çeken Oktay Çelik, 2006’da 253 milyon dolarlık tütün ithalatı yapıldığını kaydetti.
İthalatın yerli tütünün kullanıldığı sigaralara uygulanan vergi avantajı ve Tütün Fonu’yla engellenmeye çalışıldığını ifade eden Oktay Çelik, “Avrupa Birliği’nin ısrarlı tutumuyla yerli tütüne uygulanan vergiler artırıldı. Şimdi Tütün Fonu’nun kaldırılması da talep ediliyor. Tekel’in özelleşmesi ve Tütün Fonu’nun kaldırılması Türk tütününün dünya üzerinden silinmesine neden olur” diye konuştu.
24 Ağustos 2007 – Radikal