Üniversite’de sınıfta öğrencilere soruyorum. Kaç kişi UHT sütü seviyor? Birkaç kişiyi geçmiyor henüz. Bu öğrenciler değil pişirilmiş çiğ sütü, artık pastörize sütü bile sevmiyorlar, itici buluyorlar. Toplumun lezzet anlayışı üzerinde gizli ve güçlü bir savaş yıllardır sürüyor. ABD ve Avrupa’da gıda tekelleri bu savaşı büyük ölçüde kazanmışlardır. Orada tüketiciler patlıcanın tadını bilmez, domatesin tadını bilmez. Süpermarketlerin en geniş bölümü soslar bölümüdür. Bu yenilmez gıdaları yenilir hale getirmek, ancak kendileri de ayrı problem olan soslarla olur.
Okul sütü programında ısrarla sadece UHT sütün belirlenmiş olması, süt ve mamulleri alanında artık bir tekel ittifakı oluşturmuş olan şirketler için çok önemli bir başarı oldu. Bunun için yıllardır bazı güçler propaganda yaptılar. Çiğ süte sokak sütü gibi aşağılayıcı bir isim taktılar. Çiğ sütteki bakterileri saydılar. Sanki millet pişirmeden lıkır lıkır bunu içiyormuş gibi. Fabrikaları için satın aldıkları süt de aslında aynısı. Şimdi, çocuklar okullarda altı sene bu benim şahsen ağzıma koymadığım, lezzetsiz ve değeri düşük sütü içerse artık başka bir sütü içemez hale geleceklerdir. Sonuç milyonlarca ürün bağımlısı olmuş yeni müşteriler. Hadi diyelim ki her yere pastörize süt ulaştıramıyorsunuz. Büyük şehirlerde pastörize süt dağıtılamaz mıydı? Avrupa ülkelerine giden bilir, orada pastörize süt yaygındır. Ayrıca köylere süt ulaştırmak gibi bir problem size ters gelmiyor mu? “Süt” ve “köy” sözcüklerinin birbirlerinden bu kadar uzak olması katlanabilir bir durum olmaması gerekir. “opera” ve “köy” değil sözcüklerimiz. Birçok köyümüze UHT süt ulaştırmak için uğraşmak yerine süt çiğ olarak köyden alınabilir ve pişirilerek öğrencilere verilebilir ve kimse de hasta olmaz bence.
Kenan Demirkol hocanın başka bir önerisi de var. Her gün 7 milyon karton kutu içinde vitamini azalmış, proteini denatüre olmuş UHT süt yerine, çiğ sütten peynir yapmak ve üç ay saklayarak brusella gibi riskleri ortadan kaldırmak ve her öğrenciye 30 gramlık bir parça ekmekle birlikte vermek. Çevreye etkisi hiç olmayacaktır. Öğrenciler de gerçekten daha iyi besleneceklerdir. Ama olmaz. Hegemonya bunu sevmez.
Okul sütü iyi bir fikirdir, ama tekellere hizmet etmese, yeni hegemonyaların temellerini atmasa olmaz mı?
*Prof.Dr., EÜ