Üzüm-Sen Kadınlar Günü ve kuruluş yıldönümü dolayısıyla bir bildiri yayınladı.
“Hükümetler onların bağımsız örgütlenmeleri olan sendikalarını da görmezden gelmeye çalışıyor.Çiftçi sendikaları için iç hukuk düzenlemesi yapmayarak ve çiftçi sendikalarının kapatılması için davalar açarak imza attığı uluslar arası antlaşmalara uygun davranmayarak hukuksuzluk yapıyor.Üzüm Üreticileri Sendikası tüm bu hukuksuz uygulamalara rağmen örgütlenmesini ve mücadelesini 6 yıldır sürdürdü.” ifadelerine yer verilen açıklama aşağıda.
Üzüm Üreticileri Sendikası (ÜZÜM-SEN) ürettiği ürünlerden binlerce yıldır tohum alan,koruyan, saklayan ve tarımsal üretimin temel dinamiği olan çiftçi kadınlara olan vefa borcunu hiç unutmamak için 8 Mart 2004’de 315 kurucu üyeyle kuruldu.Ve her 8 Mart’ta bir yandan emekçi kadınların kadınlar gününü kutlarken diğer yandan çiftçilerin emeklerinin hak ettiği değeri bulması için kurduğumuz mücadele örgütümüz Üzüm-Sen’in de kuruluşunu kutluyoruz.
Üzüm-Sen kurulduğu andan itibaren uygulanan tarım politikalarının tasfiye etmeğe çalıştığı küçük üreticilerin örgütlenmesini ve onların mücadelesini temel aldı.
Bilindiği gibi İMF,Dünya Bankası ve AB’nin dayattığı tarım politikalarında küçük çiftçiler yok sayılıyor, onların tasfiyesi isteniyor.Yılardır hükümetlerin çıkarttığı yasalarda da bu nedenle küçük çiftçiler yok sayılıyor; çıkartılan ve çıkartılmaya çalışılan her yasa da buna uygun hazırlanıyor.
Geçmişte bu nedenle Özal,
Veteriner İşleri Genel Müdürlüğü,Ziraat İşleri Genel Müdürlüğü,Zirai Mücadele ve Karantina Genel Müdürlüğü,Toprak-Su Genel Müdürlüğü kapattı,
DYP-SHP Hükümeti ;
Et ve Balık Kurumu,(EBK),Yem Sanayi(YEMSAN) ve Süt Endüstrisi Kurumu’nu (SEK) özelleştirdi.
DSP-MHP-ANAP Hükümeti
Şeker Yasası’nı,Tütün Yasası’nı çıkartarak binlerce üreticiyi üretimden koparttı,Tekel’in alkol bölümü ve suma fabrikalarını özelleştirdi,Tarım Satış Kooperatifleri Birliklerine ilişkin yasa çıkartarak Kooperatiflere ait fabrikaların A.Ş ‘lere dönüştürülerek kooperatif fabrikalarının özelleştirilmesinin önü açıldı.(Bugün TARİŞ İplik Fabrikasın’ da yaşananlar ve işçilerin işsiz kalması bu yasanın ürünüdür.)
Bu yasa ile Birliklere banka kurma yasağı getirildi.Bu nedenle daha sonra TARİŞBANK’ a devlet tarafından el konularak satıldı ve Denizbank adıyla faaliyet yürütmeye başladı.
AKP Hükümeti Tohumculuk Kanunu’nu çıkartarak binyıllardır çiftçilerin özellikle de kadın çiftçilerin ürünlerinden ayrıştırıp koruduğu,geliştirdiği tohumların patentlerini,ticaret ve denetimini şirketlere vererek çiftçilerin elinden tohumunu aldı.
1.sınıf tarım arazisini ve yer altı sularını kirleten Cargill’in fabrikasına af getirdi.Çıkarttığı yönetmelikle GDO’lu ürünlerin ülkeye girişine,üretimine serbestlik getirdi.
Tarım ve Köyişleri Bakanlığı’dan “Köyişleri”ni çıkartıp Tarım ve Gıda İşleri Bakanlığı’na dönüştürmek istiyor.Böylelikle köy ve köylülükle bağını tamamen kopartmaya çalışıyor.Bu amaçla “Yeni Hal Yasası” çıkartarak Halleri özelleştirmek,”Yeni Köy Kanunu”nu çıkartarak köylerin otlak ve meralarını şirketlere satmak istiyor.
Yüzlerce HES’e izin vererek hem akarsuları özelleştiriyor hem de akarsuların çevresindeki arazilerin ve bitki örtüsünün denetimini şirketlere havale ediyor.
Kısacası İMF-Dünya Bankası ve AB programlarını uygulayan hükümetler küçük çiftçileri örgütsüz bir şekilde büyük tarım tekelleriyle baş başa bırakmak istiyor.Bizler sorunlarımıza sahip çıkmak ve tarım ve gıda tekellerinin karşısında örgütsüz kalmamak için yola çıktık. Bunun için Sendikalarımızı ve Konfederasyonumuzu kurduk.Küçük çiftçileri gözden çıkaran
Hükümetler onların bağımsız örgütlenmeleri olan sendikalarını da görmezden gelmeye çalışıyor.Çiftçi sendikaları için iç hukuk düzenlemesi yapmayarak ve çiftçi sendikalarının kapatılması için davalar açarak imza attığı uluslar arası antlaşmalara uygun davranmayarak hukuksuzluk yapıyor.Üzüm Üreticileri Sendikası tüm bu hukuksuz uygulamalara rağmen örgütlenmesini ve mücadelesini 6 yıldır sürdürdü.
Üzüm-Sen Hükümetlerin uyguladığı şirket yanlısı tarım politikaları karşısında sadece küçük üreticilerin ekonomik ve sosyal hakları için mücadele etmiyor; aynı zamanda savunduğu tarımsal üretim tarzıyla tüketicilerin sağlıklı gıdaya erişebilmesinin, toprağın, suyun ve havanın kirletilmemesinin de güvencesini oluşturuyor.
Kurulduğumuz günden bu yana bu bilinçle hareket ettik, bundan sonrada bu şekilde hareket etmeye devam edeceğiz.
TOPRAK,ONUR,YAŞAM! YAŞASIN ÜZÜM-SEN
08/ Mart /2010
Adnan ÇOBANOĞLU
ÜZÜM-SEN Gen.Baş.