Geçen yıl üzüm sezonunun başında Tüccarın kg mı 1.55-1.60 YTL den aldığı üzüm, sezon sonunda kg mı 3.60-3.70 YTL ‘ye kadar çıkmıştı. Geçen yıla benzer biçimde, bu yılda tüccar kuru üzümün kilosunu 1,50- 1.60 YTL den almaya başladı. Gerekçe olarakta rekoltenin fazlalığı gösteriliyor. Fiyatlar giderek yükselecek ama küçük üreticinin ürününü bekletmesi mümkün değil. Üzüm Sen Genel Başkanı Adnan Çobanoğlu’nun konuyla ilgili basın açıklaması:
BASINA VE KAMUOYUNA
2008 hasat dönemine girildiğinde Manisa Ticaret Borsası ve Tariş Yönetimi birlikte 2008-2009 yılı kuru üzüm rekoltesi açıklaması yaptılar. Açıklanan tahmini rekolteye göre kuru üzüm miktarı 310.000 ton olacaktı. Ziraat Odaları ise bu rekoltenin abartılı olduğunu ve kuru üzüm fiyatlarını düşürmek için kullanıldığını iddia ediyor. Bu iddianın doğruluk payının olduğu söylenebilir. Rekolte ister 260.000 ton olsun isterse de 310.000 ton, asıl önemlisi dünya ölçeğindeki konumumuzun ne olduğu ve üreticiyi mağdur etmeyecek fiyatların oluşabilmesinin nasıl sağlanabileceğidir.
2007 sezonunun başında Dünya’daki çekirdeksiz kuru üzüm stokları bitmek üzereydi. Ülkemizde de ne, Tariş’in ne de tüccarların elinde yeterli stok bulunuyordu. Çekirdeksiz kuru üzüm ihracatçısı ülkelerde olduğu gibi Türkiye’de yaşanan küresel ısınmanın yarattığı kuraklık rekoltelerde ciddi bir düşüş (%30-40 arasında bir düşüş ) yaratmıştı. 2007-2008 sezonunda kuru üzüm fiyatlarının, bu nedenlerle yükseleceği önceden bilinen bir gerçekti. Sezonunun başında Tüccarın kg mı 1.55-1.60 YTL den aldığı üzüm, sezon sonunda kg mı 3.60-3.70 YTL ‘ye kadar çıktı.
Bundan 8-10 yıl öncesine kadar Dünya üzüm üretiminde altıncı-yedinci sırada olduğumuz söyleniyordu. Bu nedenle dünya çekirdeksiz kuru üzüm fiyatlarının belirlenmesinde daha ikincil bir rol oynamak zorunda kaldığımız anlatılıyordu. 2007 ve 2008 yıllarında ise üzüm üreticisi ülkelerde stok kalmadığı ve %30 ile %50 arasında rekolte düşüşü yaşandığı biliniyor. Bu demektir ki, dünya çekirdeksiz kuru üzüm fiyatlarının oluşmasında, önemli bir belirleyen olabiliriz, çünkü bizim kuru üzümümüze dünya ölçeğinde eskisinden daha fazla ihtiyaç duyulmaktadır.
Ne yazık ki, dünyada ki önemli konumumuz, tıpkı fındıkta olduğu gibi hiç bir şey değiştirmiyor, kuru üzüme ve üzüm üreticilerine de gerekli önem ve destek verilmiyor. Çeşitli oyunlarla üreticilere ürünleri maliyetinin altında sattırılıyor. Mayıs ayında yükselen çekirdeksiz kuru üzüm fiyatları 2008-2009 sezonu başlarken borsada tekrar 1,50- 1.60 YTL den işlem görmeye başladı. Halbuki üretici kuru üzümünü maliyet+ %25 kar payı+insanca yaşam payı hesaplaması ile kilogramı en az 2.30-2.40 YTL civarında satabilirse önümüzde ki sezon daha rahat üzüm üretebilir. Çünkü bu yıl kuru üzümün üreticilere kg maliyeti (tahmini rekolte artışını da göz önünde bulundurulduğunda) 1.55-1.60YTL civarında.Yani, tüccar ve ihracatçıların “serbest piyasa”larında oluşturdukları fiyat, çiftçinin maliyet fiyatı. İMF ve Dünya Bankasının dayattığı Tarım Politikaları nedeniyle artık “taban fiyatı” uygulamasının olmaması ihracatçılar ve tüccarları rahatlatıyor, üreticilerin hiçbir söz hakkının bulunmadığı ticaret borsalarında fiyatları belirlemelerine neden oluyor, adını da “serbest piyasa” diyorlar.
Çözüm bulması gereken yetkililer ise çözüm olarak üreticinin ürününü bekletmesini, pazara parça parça sunmasını öneriyorlar.
Geçen yıllarda da aynı şeyleri söylemişlerdi.
Peki, hangi küçük üretici ürününü satmadan, bekleterek yaşamını devam ettirebilir? Bir yıl boyunca bankalardan, Tarım Kredi Kooperatiflerinden, Tariş v.b’lerinden kredi çekerek yaşamını ve üretimini devam ettirmek zorunda kalmış olan üreticilerin alacaklıları da bekleyecekler mi? 18 Ağustos 2008 tarihli gazeteler “borcu bulunan 43 bin 325 ortağa kanunun öngördüğü 31 Aralık 2007’ye kadar borçlarını tamamen ödemeleri için süre tanındığını, bu tarihe kadar borcunu ödemeyenler hakkında takip işlemlerinin sürdürüldüğünü” Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehdi Eker’in açıkladığını yazdı.Yani alacaklılar beklemiyor.. Bu soruna olumlu çözüm bulunmadan çiftçiye “ürününüzü bekletin, pazara parça parça sunun” demek onun yaşadığı sorunları anlamamak ve “çözüm” diyerek çözümsüzlüğü üretmektir.
Eğer bizim ürünümüzü pazara parça parça sürmemizi istiyorlarsa devletin çiftçiyi desteklemesi, tüccarlara ve bankalara yem etmemesi gerekir. Bunun için hükümetin alacağı iki temel önlem bile ilk başta yeterlidir.
1.Üzümümüzü en az açıkladığımız “referans fiyat”ı üzerinden Tariş’e aldırır, piyasanın üretici lehine dengelemesini sağlayabilir.
2.Çıkartacağı bir yasa ile Tariş’in ve devletin depolarını üreticilerin ürün depolama alanı olmasını ve bu depolara yatırdığı ürün oranında düşük faizli kredi kullandırılmasını sağlayabilir.Böylelikle de üreticiler fiyatlar yükseldiği zaman ürünlerini pazara sunabilir.
Bu konuda Ziraat Odalarına da önemli görevler düşüyor. Ziraat Odaları yıllardır biz üreticilerden aidat alıyor. Bütçelerinin bir kısmını çiftçilerin ücretsiz kullanabilecekleri depo yapımında kullanabilirler, böylelikle de ürünlerimizin sağlıklı koşullar da depolanması sağlanabilir.
Tariş de kendi içinde üyeleri lehine uygulamalara gidebilir.Bilindiği gibi Tariş genelde sezon başında, verilen taahhüt üzerinden üzüm alıyor ve sezon başlarındaki fiyata göre üyelerine parça parça ödeme yapıyor.Çoğu zaman da kasasında para varken ödeme yapma yerine faizle kredi vererek,yani bizim ürünlerimizin parasını (kendi paramızı) bizlere borç vererek bir nevi bankacılık yapıyor.Tariş böyle davranma yerine üreticinin örgütü olma işlevini yerine getirebilir; deposuna rehin bırakılan ürünü üyesi ne zaman, ne kadar satmak isterse o günkü fiyat üzerinden satın alarak üyelerinin zarar etmesi,tüccar ve ihracatçının istedikleri gibi fiyatlarla oynamasını önleyebilir.
Tariş’e bir başka görev daha düşüyor; yıllardır yeni üye kaydı yapmıyor, alacağı bir kararla yeni üye kaydına açık hale gelmelidir.
Bu önlemler bile üreticiyi önemli ölçüde rahatlatır. Üreticilerin ürünlerini hemen pazara sürmek zorunda kalmasını ve tüccarlara yem olmasını engeller. Tabi burada hükümetin ve çiftçi örgütü olan Ziraat Odaları ve Tariş yönetimlerinin niyeti önemli. Küçük üreticileri koruyup kollamayı mı amaçlıyorlar,yoksa İMF,Dünya Bankası ve AB’nin istediği gibi küçük üreticilerin tasfiye olup büyük tarım işletmelerinin mi güçlenmesini istiyorlar.
Biz Çiftçi Sendikaları Konfederasyonu (ÇİFTÇİ-SEN) ve ona bağlı Üzüm Üreticileri Sendikası (ÜZÜM-SEN) olarak küçük üreticilerin hakları için mücadele etmeye ve bu konuda hükümete ve Tariş, Ziraat Odası gibi çiftçi örgütlerine baskı yapmaya devam edeceğiz,
Adnan Çobanoğlu
Üzüm Üreticileri Sendikası
(ÜZÜM-SEN)
Genel Başkanı
7 Yorumlar
üzümcü
Bu hükümet bu devletle bu iş yürümez haram zıkkkım olsun hakkımız.üzümcü diye ayırt etmi
yorum bütün çiftçinin hali beter kahrolsun erdoğan ve onun diasporası.
nurullah
mardin midyat ilçesinde kuru üzüm alımını yapmaktayım şu an elimde 1000 tona yakın üzüm bulunmaktadır alıcı warsa tel bekliyoruz 05368787925 05442865941 çok güzel üzüm haberiniz ola acele edin 05353174865
hazal
evet bizde üzüm madurlarındanız düğün yapmak için fiyat bekleyen onlarca insandan biriyiz.bu durumlar daha nekadar boyle devam edecek merak edıyorum.biz bi ayağa kalkarsak davos zirvesini teretmekten daha çok ses getiririz
üzümcü kızı
Her yıl üzümünüzü satmayın bekletin diye sürekli açıklamalar yapılıyordu,neden bu sene kimsenin sesi çıkmıyor.meçhule doğru gidiyoruz,hadi hayırlısı..daha ne kadar faiz ödeyip batmamız bekleniyor.lütfen yürekli biri çıkıpta neler olduğunu nelerle karşılaşacağımızı bildirsinde,bizde yolumuzu görelim.
Üzümlü
Arkadaşlar biraz daha sabır edelim.Yakında üzüm fiyatları çıkacak tüccarların elindeki üzümler tükendi,üreticinini elindeki üzümler tükendi herkes yerel seçimlere kadar beklesin yerel seçimlerin olacağı mart ayı içersinde kuru üzümün fiyatı 2,50 tl den aşağı olmayacaktır.
osman
ÇİFTÇİYİ KURDA KUŞA YEM EDEN
LER UTANSIN.YAZIKLAR OLSUN.ÇİFTÇİ TARLAYA MECBUR KALDIĞI İÇİN GİDİYOR.BAŞTAKİLER ELİNE BİR KAĞIT KALEM ALSIN ÜZÜMÜN KALİYETİNİ Bİ HESAP ETSİN. 10 DÖNÜM BİR BAĞI OLAN VATANDAŞ BAĞINI SATIP BANKAYA FAİZE YATIRIYOR.HİÇ MASRAFSIZ PARA KAZANIYOR.MİLLETİN BAĞINI SATTIRIP FAİZE MAHKUM EDENLER NASIL HESAP VERİRLER BİLEMEM.
MEHMET
CESARETİN BİTTİĞİ YERDE ESARET BAŞLAR!!!!!