İçinde Türkiye’den ÇİFTÇİ-SEN’inde olduğu 15-17 Şubat 2011 tarihlerinde Brüksel’de Via Campesina Avrupa Koordinasyonu’nun gerçekleştirdiği genel kurulun sonuç bildirgesini yayınlıyoruz:
Via Campesina Avrupa Koordinasyonu gıda egemenliğini savunmaya ve teşvik etmeye devam ediyor Via Campesina Avrupa Koordinasyonu Genel Kurulu Louvain-la-Neuve (Belçika) şehrinde 15-17 Şubat tarihleri arasında gerçekleştirildi. Çeşitli bölge ve ülkelerden 40 delegenin katıldığı Genel Kurul, üye örgütlerin# sürdürülebilir bir gıda ve tarım politikası için ortak stratejiler geliştirmesi adına bir fırsat yarattı.
Via Campesina Avrupa Koordinasyonu üyeleri, uluslararası piyasada “rekabet” üzerine kurulmuş mevcut Ortak Tarım Politikası’na (OTP) karşı gıda egemenliğine dayanan yeni bir OTP talebini yinelediler. “Deregülasyon”, Avrupa tarım dünyasını, üretim maliyetlerinin daha düşük ve ücret farklarının çok büyük olduğu ülkelerdeki çiftçilere karşı düşen bir konuma getiriyor. Öte yandan tarım istihdamından elde edilen katma değer, üretici ve tüketicilerin aleyhinde gelişen gıda sanayi ve süpermarketler tarafından tekelleşmeye devam ediyor. İhraç piyasalarına öncelik tanınması – ki bu çoğu zaman doğrudan ya da ihraç desteği sayesinde mümkün – ağırlıklı olarak çok uluslu gıda şirketlerine yararken Güney ülkelerinde yaşayan çiftçilerin ürünlerini kendi iç pazarlarında satmalarını engelliyor.
Via Campesina Avrupa Koordinasyonu’nun stratejik çalışma ekseni
Genel Kurul 2013 sonrası için yeni bir ortak tarım ve gıda politikasını – istihdam yaratan, gıda ürünlerinde çeşitliliği ve kaliteyi öngören, ekolojik tarım modeline ve gıda üretiminin yeniden yerelleştirilmesine dayanan bir politika – destekleyeceğine dair verdiği sözü tekrarladı.
Avrupa kültürünün ve kırsal mirasının korunmasında çiftçilerin rolü büyük. Bunların yanı sıra, iklim değişikliği ve biyoçeşitlilik kaybı gibi küresel tehditleri dile getirmekte çiftçilere düşüyor.
Bu, aynı zamanda finansal spekülasyona, gıda endüstrisi ve ona bağlı zincirlerin (Fransa’da gıda dağıtım piyasasına sadece 4 şirket hakim) güç odağı haline gelmesine, toprak alımlarına karşı verilen bir mücadeledir.
Via Campesina Avrupa Koordinasyonu ayrıca aşağıdaki noktalara da değindi:
- Çiftçiliğe başlamayı arzu eden gençlerin teşvik edilmesine yönelik önlemlerin alınması
- Ortak Tarım Politikası (OTP) ve diğer AB politikalarının çiftçi ve tarım işçilerini eşit şekilde değerlendirmesi (yasal, ekonomik, sosyal ve kültürel açıdan)
- Tarım işçilerinin, göçmen olsun ya da olmasın, durumları ve korunmaları geliştirilmelidir ve uygulanmalıdır.
- Yaşamın patentlenmesini reddetmeliyiz ve çiftçilerin tohum çoğaltma ve değiş tokuş etme hakkını korumalıyız.
- Gıda zincirinin şeffaflığı çok önemlidir ve bizler şirketlerin yıkıcı pratiklerine karşı çıkmalıyız.
- BM’nin uluslararası organları, dünya tarım ve gıda politikaları geliştirmek için tek meşru alandır.
- AB tarafından uygulanan ve üçüncü dünya ülkeleri ile yapılan “Serbest Ticaret” Anlaşmaları hem Kuzey hem de Güney’deki çiftçi tarımını olumsuz etkilemektedir ve durdurulmalıdır.
- Nyéléni-Avrupa süreci, farklı düzeylerde gıda egemenliği için mücadele eden bütün farklı kuvvetleri biraraya getirecektir. Ağustos 2011’de Avusturya’da bir Avrupa Forumu gerçekleşecektir. (internet sitesi: http://www.nyelenieurope.net).
Bu Kurul’da, koordinasyon komitesinin yeni üyeleri seçildi. Komite şu anda aşağıdaki kişilerden oluşmaktadır:
Andrea Ferrante-İtalya (yeni seçildi); Gjermund Haga-Norveç (yeni seçildi); Genevieve Savigny-Fransa; Isabel Villalba Seivane-Galiçya (yeni seçildi); Pierre Andre Tombez-İsviçre; Jeanne Verlinden-Belçika; Rafael Hernandez-İspanya. Ayrıca La Via Campesina’nın Uluslararası Koordinasyon Komitesi’ndeki Avrupa temsilcileri de seçildi: Josie Riffaud-Fransa ve Javier Sanchez-İspanya.
Genel Kurul ayrıca komiteden ayrılan iki üyeye, Lidia Senra-Galiçya ve Joop de Koeijer-Danimarka, komitede gerçekleştirdikleri işler için içten teşekkürlerini sundu. Genel Kurul iki yeni üye örgüte de “Hoşgeldiniz” dedi: Ecoruralis-Romanya ve Esvy Ry-Finlandiya.
Avrupa Koordinasyonu, danayışma içerisinde olduğu örgütler ile beraber ve yer aldığı ağlar içerisinde, yeni OTP için önerilerini daha da geliştirecektir; 2013’teki yeni Ortak Tarım Politikası’nın tanımı, süt ve süt ürünleri üretim sistemi reformu gibi konular hakkındaki tartışmalara katılacaktır ve birçok AB politikasında çiftçilerin prespektiflerini temsil etmeye devam edecektir.
Çevirenler : Aslı Öcal ve Ekin Kurtiç