Ülkemizin ve Dünyanın geleceği tohum ve gıda şirketlerinin denetimine giriyor. Binlerce yıldır, kendi tohumunu üretmiş, gıda üretmenin bilgisine sahip olmuş toplumlar tarihe mi kavuşuyor? Evet. İnsanlığın büyük bir çoğunluğu bu tehditle karşı karşıyadır. Şirketler gıda ve tohumun bilgisini özel mülkiyetlerine geçiriyor. Genetiği değiştirilmiş organizma üretimi yaşamın patent altına alınmasının aracı haline geliyor. Bu üreticilerin ve tüketicilerin karşı karşıya kaldığı büyük bir yaşam hakkı ihlalidir. Biyolojik varlığınızı devamına gıdayı ve tohumu yönetenler sahip oluyor. Gıdanın ve tohumun bilgisini şirketlerin mülkiyetine geçiren Genetiği Değiştirilmiş Organizmalara pazar yaratmak amacıyla biyogüvenlik yasası yürürlüğe girmeyi bekliyor. Genetiği değiştirilmiş organizmaların, doğayı tek tipleştirmesi, yarattığı sağlık sorunları, çiftçilerin giderek yoksullaşması ise şirketlerin hiç umurunda değil.
GDO’lu tohum ve gıdaların ülkemize girmesini engellemek için 2004 yılından bu yana Ekoloji Kolektifi’nin de aralarında bulunduğu GDO’ya Hayır Platformu bileşenleri sayısız gösteri düzenledi. Kamuoyunun bu yoğun baskısına rağmen, 2009 yılının baharında Amerika’ya giden TBMM tarım komisyonu üyelerinin ülkeye dönüşlerinden kısa bir süre sonra, Biyogüvenlik Yasansın meclis gündemine geleceği hükümet tarafından kamuoyuna duyuruldu.
Yasa Ne Getiriyor
1) Gdo’ların üretimi ve tüketimine izin verilecek
2) Bu Ürünlerin Risk Değerlendirmesi Şirketlerin Kontrolünde Olacak
3) GDO’lu ürünlerden zarar gören çiftçiler ve tüketiciler zararlarını ispat etmek zorunda bırakılacak, Bu ürünlerin zararlı olmadığının ispatı şirketlerin üzerinde olmayacak
4) Bu ürünleri Ülkemize sokan veya üreten şirketlerin cezai sorumlulukları düşük olacak
5) Zarara uğradığını iddia eden çiftçiler zamanaşımı tehdidi ile karşı karşıya kalacak
6) Risk Denetimine tabi bu ürünlerle ilgili bilgiler kamuoyuna açıklanmayacak, Şirket sırrı olarak korunacak
7) Tüketicilerin sağlıklı gıda tüketme hakları, küçük çocuklarla sınırlandırılacak. Sadece, küçük çocuk ürünlerinde gdo kullanılmayacak
8) Ülkenin tüm genetik varlıkları şirketlerin kontrolü altına bırakılacak
9) Çiftçiler, tohumluk ayırma haklarını yitirecek; tozlaşma vb. yollarla ürünlerine gdo bulaşmışsa şirketlere tazminat ödemek zorunda kalabilecek
10) Bu ürünlerin denetimi konusunda çiftçi, tüketici, ekoloji örgütlerinin; bağımsız bilimsel kurumların, meslek odalarının herhangi bir söz ve karar yetkisi olmayacak.
Biz Ne İstiyoruz
Bu ülkenin genetik varlıklarını, biyolojik çeşitliliğini, tohumlarını korumak, toplumsal barışın, adaletin olmazsa olmaz ön koşullarıdır. Gıdanın ve tohumun geleceği, yaşamın geleceğidir. Şirketler için değil, yaşam için biyogüvenlik gerekiyor.
Ekoloji Kolektifi /GDO’ya HAYIR PLATFORMU – Ekim 2009
Güncel Hukuk Dergisinin Ekim 2009 sayısında yayınlanmıştır.
Cuma, 02 Ekim 2009/ekolojistler.org