Röportaj-Hasan Cengiz Yazar-Yimnos (Çıplak) Adası Ayvalık’tan 15 kilometre kadar açıkta diğer 22 ufak adadan birisi. Yüzlerce yıldır tarım yapılıyor üzerinde.
Mübadelede önce Yunanistan’a sonra da Fransa’ya giden bir Yunanlı Aile burada kuşaklar boyu bağcılık-şarapçılık yapmış ve buranın adıyla bir şarap bile
üretirmiş hâlâ. Bu elektriği, telefonu yolu olmayan bir tek kuyusu dışında da suyu olmayan adada sürüleriyle birlikte birkaç çoban, ağaç diken bir meraklı,
turistlere köfte satan bir açıkgöz esnaf ve bir de Parlak Mustafa ve Eşi Sakine Teyze yaşıyor. Adaya ulaşmak için tek yol tekne. Uygun bir iskelesi filan da yok. Baştankara yapmak durumundasınız. Adaya uzaktan baktığınızda incir ağaçları ve birkaç asmanın yeşilliği dikkat çekiyor.
-Adınız ?
-Mustafa
-Ne zamandan beridir buradasınız ?
-Biz 1938’de geldik. Dersim sürgünü olarak önce Havran’ın İnönü Köyündeydik. 1947’de dediler “sizin köyler serbest gidebilirsiniz”. Gittik biz kaldık Ovacık’ın köylerinde. Dediler ki siz “Çemişgezek’e gideceksiniz”. Gittik Çemişgezek’e orası çok sıcak. “Biz dayanamayız” dedik. Ordan döndük geldik buraya Edremit’e. Daha sonra iskan memuru dedi “sizi Alibey Adası’na vereceğiz” daha önce gelip burda durmak istemeyen bazı ailelerin yerlerini verdiler bize.
-Tarımla uğraşıyorsunuz?
-Tarımla, mesleğimiz bu.
-Araziniz ne kadar ?
– Beş dönüm kadar.
-Neler ekip biçiyorsunuz?
-Yazlık ekiyoruz. Burda buğday olmaz çobanlar var, koyunları var. Bırakmaz ki? Sürülerle koyun var. Kavun ekiyoruz, domates ekiyoruz, karpuz ektik bu sene olmadı. Az bişey bamya, mısır. Börülce ektik biraz da tavşanlar var bırakmıyorlar. Hususi bahçe tellerinden aldım, burdan da giriyor yavru olarak . Tilki getireyim dedim ama tilki bu sefer tavukları da yiyecek.
-Para kazanıyor musunuz çiftçilikten?
-Ne kazanalım karnımızı doyuruyoruz.
-Hayvanınız var mı?
-Tavuklar, iki tane beygir var, süt vermeyen bir de keçimiz var. Biraz önce radyoda dinledim devlet faizsiz kredi veriyormuş.
Sakine Teyze- Aman aman onların kredisini istemeyiz tarlamızı elimizden alırlar.
-Yetiştirdiğiniz sebze-meyveyi kime satıyorsunuz?
-Cunda’da lokantalar var onlara satıyorum.
-Cunda’yı biliyosunuz millet elindeki tarlaları evleri sattı
-Sattılar zebil oldular. Kim sattuysa bitti. Burada da adanın (Yimnos) önemli bölümü satıldı gitti.
-Gübre ne kullanıyorsunuz?
-Hayvanların gübresini
-Suluyor musunuz?
-Su kendimize kadar sebzeler, kavunlar susuz yetişiyor.
-İlaç kullanıyor musunuz?
-Bu yıl maraz vurdu börülceleri, domatesleri bir ilaç aldım attım daha ç
ok sinek oldu. Şöyle ufak ufak yeşil yeşil bitler hepsini kuruttu.
-Tarlanızı neyle işliyorsunuz ?
-Beygirler var ya.
-Kendi tohumunuzu mu kullanıyor sunuz?
-Kendi tohumum. Bir yıl hıyar tohumu almıştım. Yetişenlerden tohumluk ayırdım ektim bitmedi. Ondan sonra hep kendi tohumumu kullanıyorum, şaşmam.
-Maraz neden oldu?
-Sıcaktan, önce yağmur yağdı çok sıcak olunca da maraz vurdu.
Parlak Mustafa’yla tarlayı geziyoruz. Bu yıl zararda Parlak Mustafa. Kavunları, domatesleri maraz vurmuş. Bamyalar ve börülceler fena değil. Ama onlar da para kazandırmaz.
İncirlerin, üzümlerin tadına diyecek yok. Geleni gideni çok
Parlak Mustafa’nın. Kuyu suyuyla yapılmış çayı içiyoruz. Asmaları gösterip şarap yapıp yapmadığını soruyoruz. “Onunla uğraşılmaz” diyor.
Not: Fotoğraf makinem arızalandı tüm fotoğraflar siyah-beyaz, belki de daha güzel oldu.
Teşekkür: Teknesiyle Yimnos’a götürüp getiren sevgili arkadaşım Dr. Bülent Kırmızıoğlu’na teşekkür ederim-6 Ağustos 2010

Bamyalar
3 Yorumlar
arif
hasancım kusura bakma ama çok eksik gördüm bu röportajda 1 bize orayı tanıtmanı bir güzel o havayı yaşatman gerekirdi 2 bu röportajın amacını anlamadımdogal tarımın faydası desem değil insanların dogaya saygı duyması desem o da yok ben bu konuda seni eksik buldum buda 3 seni daha fazla kızdırmadan DAHA İYİ VEDE İÇERİKLİ VEDE KAPSAMLI röpörtaj yapman dileğiyle SAYGILAR
İBRAHİM YILDIRIM
HASAN EMEĞİNE SAĞLIK ÇOK GÜZEL BİR HABER -RÖPORTAJ OLMUŞ. BENİMDE ELEŞTİRİM VAR. ÇOK KISA TADI DAMAĞIMDA KALDI.
Nail Pelivan
çok güzel. insanın doğayla imtihanı,bıkmadan usanmadan…
bir gün de hepbirlikte gidelim oraya hasan toplayalım piknik ekibini :) incirin gölgesinde otururuz.
eline sağlık röportaj gayet güzel. özellikle doğallığı ve basitliği. Ki o insanlar da bu erdeme sahipler.
Jakoben-Stalinist politik makale tadında yapay-basmakalıp röportajlardan sıkılmıştık artık …