İki firmanın kırmızı et üretiminden çekilmesi nasıl yorumlanır?
Bu iki büyük üreticinin beklentileri ile şu an piyasada oluşmakta olan denge arasında çok büyük farklar var. Bu iki büyük firma etteki ‘vurgun’ düzenin devam edeceğini varsayarak, üretim ve dağıtım organizasyonlarını yapmış firmalardır.
Yani bunların yaptığı 2 şey vardı; birincisi hayvan üreticisinden canlı hayvanları toplayıp fiyatı belirliyor ve satıyorlardı; ikincisi ise yetiştirdikleri hayvanları talebe göre değil, fiyata göre arz ediyorlardı. Besicilikten devletin ve küçük üreticinin büyük oranda çekilmesinden sonra tekel pozisyonunda olan bu firmalar, piyasada fiyatı belirleyen konuma gelmişlerdi. İlk önce beyaz et işinde olan sonradan kırmızı ete giren firma da, kırmızı ette eksik rekabet koşullarının süreceğini hesap ederek yatırımlar yaptı. Bu firmalar, dünya fiyatları ile rekabet edecek organizasyonu ve kâr beklentisini kendilerine hedef olarak koymadılar. Bugün ‘biz besicilik yapmayacağız’ diye ülkeyi tehdit eden bu firmalar, yüksek et fiyatının sorumlusudur.
Bu firmaların üretimden çekilmesinin sonuçları ne olur?
Bence çekilsinler iyi olur. Çünkü gerçekte besicilik yerine spekülasyon yapıyorlardı.
Türkiye’de yeterli besi hayvanı var. Önemli olan bu hayvanların piyasayı belirleyecek ve tekel gibi davranacak firmaların elinde toplanmaması. Türkiye’de besicilik, ‘burada iyi kâr var; küçük üretici ve devlet yok; her şeyi biz belirleriz, ithalat da olmasın’ diyen firmaların elinde zaten gelişemez.
Göreceksiniz, bu firmalar çekilsin, et fiyatları yeni denge bulacak, spekülasyon önlenecektir.
Türkiye bu konuda ne yapmalı?
Kısa dönemde yapılacak şey; et üretimini, ticaretini ve ithalatını belli ölçülerde piyasayı düzenleyecek kapsamda, kamusal büyük ölçekli merkezlerin yapmasını sağlamaktır.
Mesela büyükşehir belediyeleri, başarılı olmuş ‘halk ekmek’ uygulaması gibi ‘halk et’ uygulamasına geçmeli; belediyeler büyük ve uygun ölçekte et kombinaları kurmalıdır. Bu, piyasada fiyatları düzenlediği gibi; sorunun çözümü için bir model olur. Bunun dışında besicilik, üreticilerin dünya fiyatlarıyla rekabet edecekleri uygun ölçekte ‘birliklerde’ yapılmalıdır. Kooperatifleşme yeniden ele alınmalı ve kamu bankaları bu yapılara uygun kredi desteği sağlamalıdır.
Kaynak : Takvim – 13 Ocak 2011