Ağaç varlığı ve üretiminde İspanya’nın ardından dünya ikinciliğini hedefleyen Türkiye’nin ambalajlı ürün ihracatının, her geçen yıl arttığı bildirildi.
Zeytin üreticisi sayısının gün be gün yaşanan iflaslarla, üetimden vazgeçenlerle azaldığı herkesin malumu.
Ulusal Zeytin ve Zeytinyağı Konseyi (UZZK) Başkanı Mustafa Tan, Türkiye’nin zeytin ağacı varlığını, son 6 yılda dikilen fidanlarla yüzde 50’nin üzerinde artırarak, 155 milyon adet civarına çıkardığını söyledi.
Yeni dikilen fidanların devreye girmesiyle, hem zeytin hem zeytinyağı üretiminde ciddi artış yaşandığına işaret eden Tan, son 6 yıl ortalaması bakıldığında 123 bin ton civarında olan yıllık zeytinyağı üretim ortalamasının, son iki yılda 140 bin tona çıktığını bildirdi.
Tan, zeytinyağı üretiminin kısa sürede 200 bin tonlara çıkabileceğine değinerek, 2015’te 750 bin ton hedefinin yakalanması için ise desteklerin artarak devamının gerektiğini dile getirdi.
Türkiye’nin, diktiği fidanlarla, zeytin ağacı varlığı ve üretiminde İspanya’nın ardından dünya ikinciliği hedefine doğru gittiğini belirten Tan, küresel krize rağmen Türkiye’nin ihracatını tüm kalemlerde artırdığını vurguladı.
Tan, Türkiye’nin, ihracatta dünya ticaretinde etkin olan ülkelerin tedarikçisi veya kendi markalarıyla söz sahibi bir dev olma seçenekleri arasında tercih yapması gerektiğini ifade ederek, şunları söyledi:
”Dökme zeytin ve zeytinyağı gibi unsurlardan ziyade, ‘Made in Turkey’ veya Türk marka ve ambalajlarıyla yani katma değeri yüksek ürünlerle, dış pazarlarda yer almak istiyoruz. İhracata baktığımız zaman, markalı, kutulu ihracatımızdaki artış ümit verici. Özellikle Avrupa’da siyah zeytinden çok tanınan sofralık yeşil zeytindeki hem miktar hem değer bakımından artış dikkati çekici.”
-”HEDEF, DEV BİR ZEYTİNCİ ÜLKE OLMAK”-
Mustafa Tan, Türk ihracatçısının kendi çabalarıyla birçok pazara girmesini öğrendiğini ve rekabet edebilir ürünler ürettiğini ifade ederek, şöyle konuştu:
”İhracatımızın büyük kalemi Avrupa Birliği’ne (AB) ama Rusya, Çin, İran ve Irak gibi değişik ülkelere de birçok kutulu, ambalajlı ürün gidiyor. Esasen ülkemiz dökmeci bir ülke. İhracatımızın büyük bir bölümü, dökmeye gidiyor. Ancak biz bunu tam tersine dönüştürmek istiyoruz. Yağımız, İspanyol markalarıyla başka ülkelerde Türk markalarının rakibi olarak karşımıza çıkabiliyor. Ülkemizin zeytin ve zeytinyağı ihracatındaki hedefi, kendi markalarıyla dev bir zeytinci ülke olmaktır. Bu hedef doğrultusunda, yurt içi ve dışında tanıtım faaliyetlerinin artırılması, yüksek katma değer yaratan şekilde ihracat yöntemlerinin araştırılması gerekir.”
Dış Ticaret Müsteşarlığı başkanlığındaki Zeytin ve Zeytinyağı Tanıtım Komitesinin, olaya sadece ihracat boyutuyla baktığını ileri süren Tan, Türk zeytinciliğinin ileriye taşınmasının, tüm tarafların ortak hareket etmesiyle mümkün olabileceğini kaydetti.
Tan, Türkiye’nin, Dünya Ticaret Örgütü nezdinde girişimlerini yürüterek, taviz anlaşmalarına imza atmasını umduklarını belirterek, ”Tunus, Fas ve Cezayir gümrük ve vergiden muaf, belli bir kontenjanda AB’ye ihracat yapma hakkına sahip. Önümüzdeki dönemlerde, Türkiye’nin müzakere gücünün artmasına paralel, bu tavizleri alacağını düşünüyorum” dedi.
Kaynak : Zaman Gazetesi