Türkiye Şeker Fabrikaları A.Ş.’ye ait 25 fabrikanın özelleştirilmesine krizin gölgesi düştü. 27 Kasım’da Kars, Erciş (Van), Ağrı, Muş ve Erzurum Şeker Fabrikaları için teklif alınacak olması tartışmaları da beraberinde getirdi.
Daha önceden Danıştay’a açtığı davalar ile şekerde özelleştirmelerin durdurulması yönünde iki kez karar aldıran Şeker-İş bile “Küresel kriz özelleştirme için kötü bir zamanlama” diyor. Ortadoğu Teknik Üniversitesi İktisat Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Erol Çakmak ise “Piyasalar iyi durumda iken özelleştirilmeyen bu fabrikalar, şimdi arsa değerinin bile altında gider” derken Konya Şeker Genel Müdürü ve Pankobirlik Başkanı Recep Konuk, “Finans temini açısından en kritik dönemdeyiz. Sağlıklı bir özelleştirme olmaz” görüşünde. Öte yandan, şeker fabrikalarının özelleştirilmesinin durdurulması için Danıştay’a iki yeni dava açan Şeker-İş, hazırladığı son rapor ile doğu illerindeki fabrikaların kapatılmaması içen özerklik tarıtışması başlattı.
5 yıldır Özelleştirme Yüksek Kurulu’nun (ÖYK) gündeminde olmasına karşın bir türlü özelleştirilmeyen Türkşeker’e ait 25 fabrika için geri sayım başladı. Geçtiğimiz ağustos ayında ÖYK, Türkşeker’i yeniden programa dahil ederek 24 ay içinde özelleştirilmeleri yönünde karar aldı. İlk portföye doğu illerini kapsayan 5 fabrikayı dahil eden ÖYK, diğer fabrikaları ise 5 ayrı portföy halinde satışa çıkaracak. Programa göre, 2008 yılının son çeyreğinde ilk üç portföy 2009 yılının ilk çeyreğinde ise son üç portföy ihaleye çıkacak.
Çoğu arsa değeri için satılıyor
Uzmanlara göre ise, kriz özelleştirme için kötü bir zamanlama. Teklif sürecinin ertelenmesi gerektiğini ösyleyen Prof.Dr.Erol Çakmak, “Bu fabrikalar zaten uzun zamandır satışa çıkamıyordu. Kriz olmasa bile arsa değerine gidecek bir çok fabrika kriz sürecinde arsa değerinin bile altında gidecektir. Çünkü bu kriz emlak sektörünü de etkiledi ve bu fabrikaların büyük kısmı aslında, arsa değeri ve şeker kotalarının büyüklüğüne göre teklif alacak” dedi. Türkiye’de özellikle doğu bölgelerindeki şeker fabrikalarının kapasite sorunu olduğuna dikkat çeken Erol Çakmak, “Cumhuriyet kurulduğunda medeniyet götürmek için kurulan bu fabrikalar artık sürecini tamamladı. Tüm dünyada şeker üretimi artık çok büyük kapasitelerde gerçekleşiyor. Doğudaki birçok fabrikanın kapasite de düşük. Bu fabrikaların özelleştirilmesi için konsolidasyona gidebilir. Ya da burayı alacak yatarımcıya açık destek verilebilir” diye konuştu.
Özelleştirme için yanlış zaman
Küresel kriz nedeniyle finans temini ve borçlanma konularında zor bir dönemden geçildiğini söyleyen Konya Şeker Yönetim Kurulu Başkanı Recep Konuk, “Biz şeker fabrikalarında özelleştirme mantığına genel olarak karşıyız. Bu konuda farklı görüşlerimiz var. Fakat küresel kriz gerçeğini düşünecek olursak, kriz ortamının özelleştirme için iyi bir zamanlama olmadığını söylemek gerek” diye konuştu. Böyle bir süreçte yatırımcıların finans temini ve maliyetler konusunda sıkıntıya gireceğini belirten Konuk, “Böyle bir süreçte hiçbir pürüz olmayan özelleştirmeler bile sağlıklı gerçekleşmez” dedi.
Üretici ve sanayicinin birarada olmalı
Şeker fabrikalarının özelleştirilmesinin, Telekom ve benzeri kurumlarla özdeşleştirilmemesi gerektiğine dikkat çeken Konuk, “Tarıma dayalı sanayilerin özelleştirilmesi farklı bir yorumla ele alınmalı. Bu tip kurumlarda üretici ve sanayicinin iç içe olduğu bir model düşünülmeli. Sadece kar ve kazanç hırsı ile yapılan özelleştirme süreci bu fabrikaları birkaç yıl sonra zarar eden kurumlara dönüştürür” dedi.
Şeker fabrikalarının özelleştirilmesini doğru bulmadıklarını ve bu fabrikaların sağlıklı ve verimli işlemesi için pancar kooperatiflerine devredilmesi gerektiğini söyleyen Konuk,”Biz şeker fabrikaların tamamen bizim olsun demiyoruz. İşletme devri olabilir, ortaklıkta kooperatif payı olabilir. Bir şekilde bu fabrikalarda yerimiz olmalı” dedi. bu konuda dünyanın en gelişmiş ülkelerinde çarpıcı örnekler olduğunu anlatan konuk, dünyanın en liberal ülkesi olan ABD’de bile, kamudan özel sektöre devredilen şeker fabrikalarının daha sonra kooperatiflere bırakıldığını, Avrupa’da da benzer modellerin bulunduğunu söyledi. Kriz ortamlarının alıcılar için her zaman cazip ortam sunduğuna dikkat çeken Amasya Şeker Fabrikası Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Demir konuya ilişkin şunları söyledi:
“Alıcı için cazip bir ortam özelleştirlen kurum için doğru bir zaman olmayabilir. Şeker fabrikları Türkiye ekonomisinin önemli ayaklarından biri. Özellikle doğu illeri için. Şu süreçte krizin etkisinin soğumasını beklemekte fayda olduğunu düşünüyorum. Yatırımcının da önünü görmesi, önümüzdeki günlerde ne ile karşılaşacağını kestirmesi gerek.”
Kayseri Şeker Genel Müdürü Halli Karaçavuş da, krizin şeker fabrikalarının değerini düşüreceğine dikkat çekerek, “ABD; Fransa, Almanya gibi ülkelerde birlik ve kooperatiflere bırakılan şeker fabrikaları Türkiye’de ısrarla özelleştirilmek isteniyor. Türkiye önce bu stratejini bir daha ele almalı” dedi.
Doğudaki şeker fabrikaları özelleşmesin özerkleşsin
Geçtiğimiz hafta hükümetten Kars, Ağrı, Van, Erzurum, Muş ve Van Erciş’te bulunan şeker fabrikalarının özelleştirilmesinin durdurulmasını talep eden Türk-İş, hazırladığı rapor ile bu bölgedeki fabrikalar için özerklik istedi. Bu 5 fabrikanın bölge istihdamı için can damarı olduğunu söyleyen Türkiye Şeker Sanayi İşçileri Sendikası (Şeker – İş) başkanı İsa Gök, “Bu fabrikaların zarar ettiğini biz de biliyoruz. Fakat bu fabrikalar bölge için çok önemli. 50 bin çiftçi 4 bin işçiyi doğrudan ilgilendiriyor. Biz istiyoruz ki, Türkşeker, Pankobirlik, sendikalar ve hükümet hep beraber oturalım ve bu fabrikalar nasıl verimli hale gelir bunu konuşalım. Bunu sağlayacak bir model oluşturalım. Hiçbir yatırımcı bu fabrikaları mevcut haliyle çalıştırmaz. Şeker fabrikaları SEKA, ET Balık olsun istemiyoruz” dedi. Geçtğimiz hafta özelleştirmeye hayır demek için Ağrı’da bir miting gerçekleştiren Şeker-İş, eğer hükümetten olumlu bir cevap alamazsa eylemlerine devam edeceğini açıkladı.
Pancardan şeker üreten şeker fabrikaları
Türkiye Şeker Fabrikaları A.Ş. (25 fabrika : Alpullu, Kastamonu, Çarşamba, Susurluk, Eskişehir, Ankara, Çorum, Turhal, Erzurum, Kars, Yozgat, Erzincan, Ağrı, Uşak, Afyon, Kırşehir, Muş, Erciş, Burdur, Elbistan, Malatya, Elazığ, Bor, Ereğli, Ilgın…..
Adapazarı Şeker Fabrikası (Özel)
Kütahya Şeker Fabrikası (Özel)
Amasya Şeker Fabrikası (Özel)
Kayseri Şeker Fabrikası (2 fabrika Kayseri ve Boğazlıyan Özel)
Konya Şeker Fabrikası (2 fabrika Konya ve Çumra – Özel)
Aksaray Şeker Fabrikası A.Ş., (Özel)
24-Kasim-2008 Pazartesi- Referans,Selma Bektaş