Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker, GDO’lu yem tartışmalarına ilişkin olarak, yem ile ilgili bugüne kadar verilen izinlerin, Biyogüvenlik Kurulunun bilimsel verilerle, bilimsel değerlendirmelerle, Bilim Komitesinin onayından geçtikten sonra verdikleri kararlar olduğunu söyledi. Eker, bu konudaki tutumlarının liberal değil, muhafazakar olduğunu da bildirdi.
Bakan Eker, yem ya da yem hammaddesi olarak kullanılmak üzere genetiği değiştirilmiş 13 mısır ç eşidinin ithalat iznine dönük tartışmalara açıklık getirdi.
Genetiği değiştirilmiş organizmalar (GDO) ile ilgili olarak bir Biyogüvenlik Yasası çıkarıldığını hatırlatan Eker, bundan önce böyle bir mevzuat bulunmadığını, Türkiye’nin ilk defa bu anlamda bir mevzuata sahip olduğunu ifade etti. Bu çerçevede de Biyogüvenlik Kurulu adında bir kurul oluşturulduğunu belirten Eker, bu kurulun, içinde meslek kuruluşları, meslek odaları ve üniversitelerin temsilcilerinin de bulunduğu 9 kişiden oluştuğunu kaydetti.
Kurulun hükümetten bağımsız çalıştığına da iş aret eden Eker, yani kararları bütünüyle kendi bilimsel kriterleriyle, bu alandaki bilimsel çalışmalarla birlikte değerlendirdiklerini söyledi.
-“Medyada yer alan söylemediğim söz, bizi üzdü”
Kurulun zaman zaman yaptığı açıklamalar bulunduğunu anlatan Eker, bu konularla ilgili onların dikkate alınması gerektiğini belirterek, şöyle devam etti:
“Üniversitelerin konuyla ilgili bölümlerinin bu alanda varsa yaptıkları çalışmaların, onların yaptıkları açıklamaların da dikkate alınmas ı lazım. Bunun dışında kişilerin şahsen söyledikleri, kişisel olarak düşüncesi öyle olabilir saygı duyarım herkes neticede bir düşünceye sahiptir. Popülasyon olduğu yerde varyasyon olur. Bir yerde birden fazla birey varsa, farklı farklı düşünceler olur onun hepsine de saygı duyarım. Ama insanlar kendi kanaatlerini, şahsi düşüncelerini söylerken, bunu yani bir bilimsel kararmış gibi, kesin bir hükümmüş gibi bu şekilde söylenmesi zaman zaman bizim karşı karşıya kaldığımız bir mesele, bu da vatandaşlarımızın kafasının karışmasına yol açıyor.
Tabii medyada bunlar yer alıyor, bunlar tartışılıyor, bazen söylenmedik şeyler konuşuluyor. Yani biz de bunları yaşıyoruz. Mesela geçen gün benim ağzımdan işte bir cümle söylendi. (GDO insana zarar vermez olsa olsa hayvanlara zarar verir) diye, öyle bir şey söylemedim tekzip de gönderdim, açıklama da gönderdim fakat o açıklamayı okumamış insanlarda öyle bir algı oluşuyor. Bunlar tabii doğru değil bunlar üzüyor bizi.”
-Kurul, risk değerlendirmesine göre karar veriyor-
Türkiye’de çıkarılan kanunla genetiği değiştirilmiş organizma üretimi, bir gen değişikliği ile üretilen mısır, soya gibi herhangi bir tarımsal ürün üretiminin yasak olduğunu vurgulayan Eker, “kesinlikle Türkiye’de öyle bir ürün üretilmiyor” dedi.
Bunun ticareti ve tüketimi ile ilgili olarak da Biyogüvenlik Kurulunun karar verdiğini belirten Eker, kurulun da risk değerlendirmesi yaptıktan sonra karar verdiğini ifade etti.
Kurulun karar verirken de bunu genel ölçülerle değil, bilimsel çalışmaların sonuçları ve riskleri değerlendirmek suretiyle yaptıklarını anlatan Eker, “Orada da belli başlı 4 risk değerlendirmesi var, insan sağlığı açısından bir risk var mı, hayvan sağlığı açısından bir risk var mı, bitki sağlığı ve çevre açısından bir risk var mı, bir de bunlara ilaveten sosyoekonomik bir risk var mı yok mu. Bunların ışığında karar verirler” diye konuştu.
-“Bu konuda tutumumuz muhafazakar, liberal değil”
“Türkiye’de yemle ilgili bugüne kadar izin verilen genler, yem ve yem hammaddesi olarak tüketilmek üzere ürünlerle ilgili verilen izinlerdir” diyen Eker, bunun da Biyogüvenlik Kurulunun bilimsel verilerle, bilimsel değerlendirmelerle, bilim komitesinin onayından geçtikten sonra verdikleri kararlar olduğunu kaydetti.
Bakan Eker, “Şunu da söyleyeyim bizim bu konuda tutumumuz muhafazakardır, liberal değildir. Ben şahsen de öyle düşünüyorum. O nedenle bilimsel komitelerin, Biyogüvenlik Kurulunun sonuçta kararıyla, onların risk değerlendirmesinden sonra yapılan düzenlemelerde tabii konu yasaldır, meşrudur. Bunu bu şekilde değerlendirmek lazım” diye konuştu.
-Uzman olmayan kişiler enformasyon kirliliği doğuruyor-
Son dönemde uzmanı olmayan kişiler tarafından özellikle süt, et gibi gıda maddeleri konusunda yapılan değerlendirmelerin hatırlatılması üzerine de Bakan Eker, yasaların oluşturduğu çerçevede, Türkiye’de güvenilir gıdanın üretilmesi, temini ve bunların denetim ve kontrol mekanizmasıyla ilgili tüm teşkilatlarının çalıştığını, bakanlıkta 5 bine yakın personelin gıda denetimi ile ilgili sürekli çalıştığını söyledi.
Herkesin çeşitli kanaatleri, görüşleri bulunduğunu ve herkesin kendi görüşünü söylemekte hür olduğunu belirten Eker, ancak toplumun genelini ilgilendiren veya toplumun sağlığını ilgilendiren konularda ehil insanların, bu konuda bilgisi ve yetkisi olan insanların konuşması gerektiğini vurguladı.
Bakan Eker, “ama maalesef bu alan (gıda konusu), daha çok, konunun uzmanı olmayanların ve bilgisi olmayan insanların konuştuğu, herkesin rahatça böyle at koşturduğu bir alan. Bu da toplumda zaman zaman enformasyon kirliliğine yol açıyor, bu da kafa karışıklığına yol açıyor. Benim tavsiyem resmi ifadelerin dikkate alınması çünkü sorumluluk sahibi insanların sözlerine bu manada itibar edilmesi gerekiyor, kim bunlar yetkili kuruluşlar, kamu kuruluşları” diye konuştu.
Kaynak : Haberjet – 6 Ocak 2012