ECVC, canlı organizmalar üzerindeki patentlemeyi yasaklamak ve çiftçilerin tohum hakkını yaygınlaştırmak ve çiftçiliğe uygun tohum sistemleri geliştirmek için oluşturulabilecek bir Avrupa birleşik cephesini destekliyor.
Brüksel, 12 Mayıs 2016
ECVC üyesi çiftçi örgütleri 22-24 Nisan tarihleri arasında Frankfurt (Almanya) yakınlarında bulunan Dottenfelder Hot Çiftliği’nde, farklı ülkelereki iyi tohum pratiklerine dair bilgiyi paylaşmak ve “çiftçilerin tohum hakkı”na yönelik saldırıları tartışmak için buluştu.
Via Campesina Avrupa Koordinasyonu (ECVC) Tohum Grubu 22-24 Nisan tarihleri arasında Frankfurt’un (Almanya) yakınlarında yer alan Dottenfelder Hof Çiftliği’nde, tohumların yetiştirilmesi, takası ve kullanılması konusunda bilgilerini paylaşmak ve yoğunlaştırmak için toplandı. Toplantı süresince, çiftçilerin tohum hakkını güçlendirmek ve GDO’lu tohumlara karşı korunmalarını geliştirmek açısından farklı öneriler ve somut deneyimler tartışıldı.
Tartışmalarda aşağıdaki konular ön plana çıktı:
- Avrupa’da ve dünyanın diğer ülkelerinde köylü örgütlerine adil ve dayanıklı tohum sistemleri inşa etme imkanı veren, köylüler tarafından yürütülen çeşitli maharetli tohum pratikleri.
- Yeni genetik değiştirme teknikleri -sözde Yeni Yetiştirme Teknikleri- üzerinden ortaya çıkan GDO yasasının mevcut GDO yönergeleri bağlamında değerlendirilmesi ve GDO risk değerlendirme ve etiketlenme kapsamına alınması gerekliliği.
- Çiftçiler arasında tohum satışı ve tohum takası üzerine Avrupa yönergeleri ve ulusal yasaların oluşturulması. Çiftçilerin tohumlarını etkileyecek ve çiftçilerin tohum kullanma, koruma, takas ve satış haklarını koruyacak olumlu yasaların ortaya çıkması için Avrupa ve ulusal düzeyde ticaret kurallarının ve yasalarının iyileştirilmesi gerekliliği.
- Şirketlerin,Gıda ve Tarım için Bitki Genetik Kaynakları Uluslararası Antlaşması’nı (TIRFAA), saldırgan bir şekilde bir biyokorsanlık aracına dönüştürme çabasına karşı bir birleşik cephe ihtiyacı.
TIRFAA, çiftçilerin tohumlarını saklama, kullanma, takas ve satış hakkını tanımaktadır. Ancak, bu anlaşma, anlaşmayı görmezden gelen devletleri disipline edecek dirençli bir sistem içermemektedir, böylece çiftçilerin sakladığı kendi yerel tohumlarının patentleme sistemlerine terk edilmesinin önü açıktır. Bu nedenle ECVC, bu anlaşmanın çiftçi haklarını bütünlüklü olarak koruması gerektiğini talep ederek, bu anlaşmanın çiftçilerin çiftçi tohumlarının bütün çeşitlerine ulaşabilmesi, biyokorsanlığa karşı bu tohumların korunabilmesini garanti altına alınması gerektiğini ifade eder.
Bitki genetik kaynaklarının korunması, yenilenmesi ve sürdürülebilir kullanımı esas olarak çiftçilerin kullanım haklarına dayanmaktadır; böylece çiftçiler bu bitkileri kullanabilir, çoğaltabilir, takas yapabilir veya satabilir. Bu haklar üzerindeki herhangi bir kısıtlama Antlaşmanın amaçlarıyla çelişmektedir.
Antlaşma, bu kaynaklar üzerindeki herhangi bir mülkiyet hakkını veya araştırma, koruma, gıda ve tarımsal eğitime yönelik kolay erişimi engelleyen kısıtlamaları yasaklamalı; aynı zamanda tarımsal mahsüller, bitki genetik kaynakları çok yönlü sistemlerine veya yerli genler veya bu kaynakların genetik bileşenlerine dair kısıtlayıcı veya mülkiyet hakkı ifade eden biçimleri yasaklamalıdır.
- Tohumların patentlenmesi: Canlıların patentlenmesine karşı “Patent Yönetmeliği’nin değiştirilmesi için mücadele: “Bitki ve hayvanların biyolojik süreç sonucunda ortaya çıkardığı ürünlerin” patentlenebilirliğini ve aynı zamanda yerli özelliklerin ve genetik bilginin patentlenebilirliğini yasaklamak gerekmektedir. Avrupa’da tohum ve hayvancılık patentlerinde yeniden başlatılan bir tartışmada köylülerin kendi haklarını savunmasına hiç bir imkan tanımayan ve hiç bir şekilde kabul edilebilir olmadığı için bu mücadeleyi vermek gerekiyor.
- ECVC’nin tohum bağlamında köylü haklarına dair pozisyonunu savunmak amacıyla BM Köylü Hakları Deklerasyonu çalışmalarına devam etmek. Aynı zamanda devletlerin, tohumların patentlenmesini ve GDO’ları red etmesine yönelik bir referans eklemek, bununla beraber, devletlerin, çiftçiler tarafından yönetilen, tohumların korunması ve gelişmesi amacına da hizmet eden, yerel köylü tohum bankalarını desteklemesi ve yaygınlaştırmasına dair yükümlülüklerini ifade etmek önemlidir.