Topraksız Kır İşçileri Hareketi (MST – Brezilya) ve Levante Popular da Juventude çağrısıyla, Uluslararası Ütopya Festivali kapsamında Brezilya’nın Rio de Janeiro eyaletinin Maricá kentinde düzenlenen “Uluslararası Mücadeleci Gençlik Toplantısı” yaklaşık 350 genci bir araya getirdi (1). Toplantı, Kobane’de mücadele eden kadınlara adandı, toplantıya “Kobane Kadınları” ismi verildi. Toplantıya Çiftçi-SEN Dayanışma Grubu adına katılan Umut Kocagöz, MST'nin gençlik kolektifinden Paulo Henrique ile karasaban.net için bir röportaj yaptı.
Kapitalizme karşı kalıcı bir gençlik hareketi inşa edeceğiz
(röportaj: Umut Kocagöz)
Merhaba, kısaca sizi tanıyabilir miyiz?
Merhaba. Ben Paulo Henrique Campos da Silva. 22 yaşındayım. Topraksız Kır İşçileri Hareketi -MST üyesiyim. Aynı zamanda MST’nin gençlik kolektifinin ulusal yönetimi içerisinde yer alıyorum.
“Gençlik” kavramını nasıl kullanıyorsunuz, biraz açabilir misin? MST için gençlik nedir? Gençlik kolektifi nasıl bir örgütlenme mekanizmasına sahip?
Gençlik kavramı egemen sınıf tarafından da, işçi sınıfı tarafından da kullanılan bir kavram. Bu açıdan, farklı anlamlara sahip, yani altı farklı şekillerde dolduruluyor. Burjuvazi bu kavramı yaş aralığı üzerinden tanımlıyor; bu tanıma göre gençlik, yaşa bağlı bir dönemi ifade ediyor. Gençler, hayatın nimetlerinden en çok faydalanan, hazcı bir dönemin bireylerini ifade ediyor. Zaten burjuvazi de kendi zaman algısını bunun üzerinden kuruyor. Ancak bize göre gençliğin yaş aralığından daha fazla ve farklı bir anlamı mevcut. Bunun da bir örgütsel karşılığı var. Gençlik, örgütlenme süreçlerinde bir güç olarak tanınmalı ve yer almalıdır.
MST’de gençlik kolektifler halinde örgütlenir: okullarda, tarım reformu kamplarında ve yerleşimlerinde, her yerde kolektifler mevcuttur. Gençler, taban örgütlerinden ulusal çaplı yönetim organlarına kadar her düzeyde kolektifler şeklinde hareketin içinde yer alıyorlar. MST, bir köylü hareketi olmasına ve bu açıdan salt bir gençlik hareketi olmamasına rağmen, lider kadrosu pek çok gençten oluşan bir harekettir. Çok genç insanlar tarafından yönetilen bir harekettir. Ve gençliğin örgütlenmesi için kadro formasyon çalışmalarını, ajitasyon ve propagandayı mücadelemizin temel taktiği olarak görüyoruz.
Bu sene Marica’da gençlik buluşmasının ikincisi düzenlendi. Peki, filmi biraz geriye saralım. Birinci buluşmanın amaçları neydi, ne kadarı gerçekleşti?
Halkçı gençlik örgütlerinin birinci buluşması, Florestan Fernandes Ulusal Okulu’nda (ENFF) geçtiğimiz sene yapıldı. Bu toplantıya, o zaman halihazırda okulda bulunan Uluslararası İngilizce Eğitici Eğitimi Kursu’na katılanlar ve Latin Amerika Politik Teori kursunda yer alanlar katıldı. Toplantının temelde üç hedefi bulunuyordu. Birincisi, farklı ülkelerden, farklı gerçekliklere sahip gençleri bir araya getirmek ve bu gerçekliklerin deneyimlerini paylaşmak. İkincisi, farklı mücadele ve direniş deneyimleri arasında paylaşımda bulunmak ve beraber öğrenmek. Üçüncüsü de, mücadele içerisinde yer alan gençleri bir oluşum (articulation) etrafında yan yana getirmek. İlk iki hedefi ilk buluşmada zaten gerçekleştirmiş olduk. Üçüncüsü için, kalıcı bir gençlik hareketi kurmaya yönelik niyetimiz vardı, ki bu uzun erimli bir süreç. Bunun bir adımını Marica’da atmış olduk.
İkinci buluşmayı değerlendirmek açısından, ortaya çıkan “gençlik oluşumu” hakkında ne düşünüyorsun? Bu oluşum neye evrilebilir? Buradan bir çeşit “gençlik enternasyonali” çıkar mı? Veya, Via Campesina’ya benzer bir şekilde örgütlenen bir oluşum olur mu? Nasıl işler? Sizin buradan MST olarak nasıl bir beklentiniz var?
Yerel ve ulusal çaplı mücadeleler, hareketler ve birliktelikler açısından iyi ve güçlü bir çok olumlu deneyimimiz olmasına rağmen enternasyonal düzeydeki bu tarz birlikteliklerde çeşitli zorluklar yaşıyoruz. Ancak şöyle bir gerçeklik var: kapitalizm, herkesi kapsayan, her ülkede, enternasyonal düzeyde çalışan bir sistem. Bu açıdan bizim de tek bir gerçekliğimiz, mücadelemizin tek bir yönelimi olmalı. Bu da, mücadeleyi enternasyonal bir mücadele olarak görmek ve örgütlemek zorunda olmamızdan kaynaklanıyor.
Bu açıdan, bir gençlik enternasyonali olur mu bilinmez ama, bu oluşumun bir kaç somut hedefi olduğu söylenebilir. Birincisi, mücadeleleri yan yana getirmek, birleştirmek. Bu, bu oluşum içerisinde yer alan örgütler ve hareketlerin kendi aralarında dayanışmayı geliştirmek, deneyim paylaşımı yapmak; iletişim ağları kurmak, birbirinden haberdar olmak, hatta zaman zaman farklı örgüt ve hareketler arasında, militanların birbirlerini ziyaret etmesi, karşılıklı olarak o örgüt veya hareketlerde çalışma yapması olarak karşılık bulabilir.
Enternasyonal düzeyde bir oluşum olması ve örgütlenme yapısı açısından La Via Campesina’ya benzediğini söyleyebiliriz, ancak bu oluşum yalnızca köylüler, çiftçiler veya kır işçileri ile sınırlı değil; farklı toplumsal kesimleri de kapsıyor. İkincisi de, La Via Campesina içerisinde yer alan örgütler olarak biz mevcut hareketin aynısını üretmek istemiyoruz; bu deneyimden de faydalanarak onu aşan bir örgütlenme çabası içerisindeyiz. Bu bağlamda, bu yeni gençlik oluşumu, ülkelerimizde ve uluslararası düzeyde kapitalist saldırılara karşı mücadeleyi güçlendirmeyi hedefliyor.
Örgütlenme yapısı açısından, bürokratik bir oluşum olmasını istemiyoruz, hem buna karşıyız, hem de bunun için önlemler almayı istiyoruz. Örgütler ve hareketler arasındaki iletişimi koordine edecek, her ülke ve kıta arasındaki ilişkinin ve iletişimin devamlılığını sağlayacak bir yürütme sekreteryası oluşturduk; ancak asıl yapılacak olan şey, her ülkenin kendi örgütlenmesi, ve bölgesel örgütlenmelerin oluşması. Avrupa, Afrika, Orta Doğu, Latin Amerika vd. bölgeler kendi bölgesel örgütlenmelerini oluşturacaklar. Bunları, çeşitli buluşmalar, gençlik kampları vb. yöntemlerle yapabilirler. Gençliğin yaratıcı enerjisi, toplantıda da sıkça dile getirdiğimiz şekilde, güvendiğimiz temel noktalardan bir tanesi.
Bizim MST olarak bu oluşumdan beklentimiz, oluşumun uluslararası gençlik mücadeleleri açısından bir alternatif yaratması, mücadeleler ve mücadele eden halklar arasında bir köprü olması, dayanışma bağlarını geliştirmesi, bunun kuruluşuna katkı sunması.
Peki böylesi enternasyonal bir oluşum yerel düzeyde, tabanda nasıl bir çalışma yapabilir? Bu tarz enternasyonal oluşumların taban düzeyinde katılımcı ve demokratik bir tarzda çalışma yapması zordur; sen ne düşünüyorsun?
Tabi ki bu oluşumun tabanda yapacağı çalışmanın esası, oluşum içerisinde yer alan her farklı örgütün ve hareketin kendi tabanında ve gençlik içerisinde yapacağı çalışmaya bağlıdır. Oluşum bu açıdan tabanda bir çalışma yapmaktan ziyade, oluşum içerisinde yer alan örgüt ve hareketlerin böyle bir çalışma yapmasına dayanır. Oluşumun varlığı, mücadelelerin enternasyonal bir düzeyde kavranılmasını, uluslararası çapta çalışan kapitalist sisteme karşı verilen mücadelelerin, her ülke sınırlarını aşan bir mücadele olarak tabanda tartışılmasını sağlayabilir. Bu açıdan esasında, oluşumun kurumsallaşması, bu düşüncenin kurumsallaşmasıdır, yoksa oluşumun tek tek her yerde görünür olması değil.
Brezilya’ya gelecek olursak, kısaca bugün Brezilya gençliğinin yaşadığı temel problemlerden bahsedebilir misin?
Brezilya bugün bir çok krizin kombinasyonunu yaşıyor: toplumsal kriz, ekonomik kriz, politik kriz ve çevresel kriz iç içe geçmiş ve yükselmiş durumda. Bu krizden en çok etkilenen kesim ise yoksul, siyah, LGBT gençlik. Yani, işçi sınıfı gençliği… Bu krizler gençliği çeşitli açılardan etkiliyor: işsizlik temel problemlerden bir tanesi; sonra barınma, nitelikli eğitim ve eğitime erişim problemleri, gelir düşüklüğü, ve çalışma koşulları problemlerinden bahsedebiliriz. Bunlar çok temel, iç içe geçmiş problemler.
Söylemeye gerek var mı bilmiyorum, Brezilya’da her sene 30 bin genç, ya trafik kazalarında ölüyor, ya da polis tarafından katlediliyor. Bu, esasında yine enternasyonal bir problem. Gençliğin temel problemlerinden bir tanesi. Gençlik Buluşması’nda bunu “gençlik kırımı” olarak ifade ettik. Latin Amerika, Afrika veya Avrupa’da aynı gerçeklik mevcut.
Son olarak şunu sormak istiyorum: Gençlik buluşmasında ortaya çıkan bu enternasyonal oluşum, içerisinde farklı formel tipteki örgütleri ve hareketleri barındırıyor; politik partiler, işçi ve çiftçi sendikaları, köylü hareketleri, öğrenci örgütleri, toplumsal hareketler… Bu çeşitlilik hakkında ne düşünüyorsun? Bu durum bir çatışma yaratır mı?
Böylesi bir buluşma sonucu ortaya çıkan hareketin böyle bir çeşitliliği içinde barındırmasını normal olarak değerlendirmek gerekir. Hatta bu çeşitlilik, sonuçta, toplumun da zenginliğini yansıtıyor. Demek ki bu oluşum içerisinde, farklı tarzda mücadele eden, farklı araçlarla mücadele eden, farklı toplumsal kesimlerden gelen zengin bir gençlik katılımını ifade ediyor. Bu durum bir problem olarak görülmemeli; yapacak çok işimiz var. Önemli, zorlu bir engel bu, ama bir zenginlik. Bu gençliğin zenginliğidir. Bizim bu zenginliği de içeren, tekil mücadeleleri geliştiren bir perspektif inşa etmeye ihtiyacımız var. Kapitalist sisteme karşı ancak bu zenginliği pekiştirerek ve ortak perspektifler inşa ederek kazanacağız.
(1) Toplantının sonuç deklerasyonu için bknz: http://www.karasaban.net/uluslararasi-mucadeleci-gencligin-politik-deklerasyonu/