Röportaj: Adnan Çobanoğlu-Sofralık yaş üzüm sezonu yeni açıldı, Türkiye’nin en fazla sofralık yaş üzüm üretimini gerçekleştirin ilçelerden birisi olan Sarıgöl ilçesinin köylerini dolaşıp üzüm üreticilerin sorunlarını dinledik. Onlarda sorularımızı yanıtladı. Bölgeyi dolaşırken bağların bir çoğunun üzerinde köylülerin “kanefçe” adını verdiği, 5-6 yıl önce sadece üzüm hasadını Eylül-Ekim aylarına yapmak ve daha iyi paraya satmak isteyenlerin örttüğü naylon örtünün örtülü olduğunu gördük.Bu yıl çok erken örtmeye başlamışlardı.Bunun nedenini sorduk.
Bizim köyleri dolaşmamızdan iki gün önce bölgeleye köylülerin deyimiyle “ceviz büyüklüğünde” dolu yağmıştı.Köylerde röportaj yaptığımız üreticilerin bazıları isimlerini vermek istemediler. “Mimlenip sorun yaşamak istemediklerini” belirttiler. Hatta çoğu kez en fazla konuşan onlar oldu. İsimlerini vermeseler de belli ki sıkıntıları çok ve diğer üreticilerle aynıydı. Biz de onların bu tercihlerini saygı göstererek sadece isimlerini verenlerle yaptığımız söyleşiyi aktarıyoruz.
Adnan Çobanoğlu:Köye gelirken yolda üstü örtülü bağlar gördük,bağları neden örtüyorsunuz?
Süleyman Zengin (Bağlıca Köyü).Üzümlerimizi korumak için örtüyoruz.Eskiden üzümleri bekletmek,ovada üzüm azalınca daha iyi fiyata satmak için örterdik,şimdi ise ürünümüzü korumak için örtüyoruz, yağmurun ne zaman yağacağı belli olmuyor iklim değişti.Ürünümüzü korumazsak bozuluyor,belki yarın mahsulümüze müşteri çıkacak satacağız ve üzümler kesilecek ama biz masraf yapıp gene de örtüyoruz, malımızı korumaya çalışıyoruz.İlk zamanlar bir yıllık mumsuz kanefçe (naylon örtüye köylülerin verdiği ad) kullanıyorduk, onlarda yağmuru aşağıya sızdırıyor,şimdi daha pahalı olan 2 yıllık mumlu kanefçeleri kullanıyoruz.
Sebahattin Cengiz (Bağlıca köyü):Yağmurlar bu yıl erken geldi.Geçen yıl üzümlerimiz yağmurdan çok zarar gördü.Eskiden yağmur yağdı mı salkımlar pırıl pırıl olurdu.Şimdi yağmur yağdı mı çatlama ve çürüme yapıyor.şarap fabrikaları bile üzümümüzü zor alıyor.
A.Ç:Son yıllarda yağan yağmurlar mı sebep bu bozulmalara?
Nuri Açıkgöz(Bağlıca Köyü): Eşme de siyanürle altın arama sürüyor,atmosferi büyük ihtimal o etkiliyor biz ondan şüpheleniyoruz.
S.Cengiz: Korkarım bir gün olacak mahsül alamayacağız.
A.Ç : Şüphelenmenizin belirtileri ne?
N.Açıkgöz: Maden faaliyete geçmeden önce yağmur yağdı mı üzümlerimiz cam gibi parlak olurdu.Şimdi ise yağan yağmurlardan sonra yaprakların üzerinde toprak tortu oluşuyor. Ve üzüm salkımları birden buruşup dökülüyor.Soruyoruz başka bölgelerde yağmur yağdığında bu belirtiler yok
A.Ç:Üzümler örtü altında pişmiyor mu?veya hastalanmıyor mu?
S.Cengiz: İlk zamanlar tekniği bilmiyorduk,dediğiniz sorunlar çıktı.Şimdi direklerin üzerine 70-75 cm yukarıya kalkacak şekilde yarım ay şeklinde demir kasnak kaynatıyoruz, örtüyü onun üzerine çekiyoruz,arada boşluk olunda hava sirkülasyonunu sağlıyor,dediğiniz sorunlar olmuyor.
A.Ç.:. Peki bağları örtü altına almanın size maliyeti ne?
S.Cengiz: Kilo başına 150-200 krş arası maliyet biniyor.
A.Ç:Birkaç gün önce dolu yağdı,sizin buralarda zarara yol açtı mı?
Süleyman Zengin (Bağlıca Köyü): Dolu zararı buralarda yok ama komşu köylerde var.Çanakçı,Ahmetağa ,Tırazlar v.b köylerde dolu zarar verdi.Zaten don yüzünden rekolte düşüktü.
A.Ç: Peki köklü bir çözüm için talepte bulunmuyormusunuz? Kışladağ madeninin etkisinin araştırılması,Yağmur suyunun tahlili v.b. talep ve girişimleriniz olmadı mı?
Hüseyin Zengin (Bağlıca Köyü):Ben üzüm üreticileri sendikası (Üzüm-Sen) YK üyesiyim, bundan 4 yıl önce yağmurdan sonra üzümlerin ilk bozulması başladığında sendika olarak basın açıklaması yaptık,Tarım ve Köy işleri Bakanlığına,İl ve ilçe Tarım’a dilekçe yazdık, Kışladağ altın madeninin etkilerinin araştırılmasını istedik,O zaman Manisa Milletvekili olan Hasan Ören’e TBMM sinde sunması için soru önergesi hazırlayıverdik,O da soru önergesini Tarım ve Köyişleri Bakanı’na verdi, gelen yanıt “yağmurlar nedeniyle üzümler bozulmuştur” oldu, o gündür bu gündür ne hükümet nede bakanlık köklü bir araştırma yapmadı.
N.Açıkgöz : çiftçi örgütlenmesi önemli yeterli örgütlenme olmayınca çözüm de olmuyor.devletin tarım politikası yanlış, küçük çiftçileri destekleyecek tarım politikaları olmalı.
A.Ç:Üzüm fiyatları tatminkar mı?
Mehmet Cengiz (Bağlıca Köyü). Şimdilik yaş üzüm fiyatları iyi .ama sezon henüz başlıyor,geçen yıl yarısı şaraplık oldu.Kuru üzüm fiyatlarına gelince;geçen yıl kuru üzümün kilosu 2.9 liradan 2 liraya kadar düştü,şimdi 2.6 liradan satılıyor,4-4,5 kilo yaş üzümden 1 kg kuru üzüm çıkıyor yaş satamadık mı çok zarar ediyoruz.
A.Ç:Bağların tarım sigortası var mı?
S.Cengiz:94 den bu yana sigortalıyım.Önceden sigorta şirketlerine %4-5 prim ödüyorduk,şimdi TARSİM çıktı sözde yarısını devlet ödüyor,prim %9 a çıktı.Ha hasan kel, ha kel hasan.Sigorta eksperleri de yeterli hasar tespiti yapmıyor, bizde prim ödediğimizle kalıyoruz.
A.Ç: Eskiden yaprak alımı Haziran ayında bitiyordu, köyün içinde hala yaprak alımı yapıldığını gördük size bu alımların faydası oluyor mu?
H.Zengin: Olmaz mı..Günlük harçlığımızı oradan çıkartıyoruz.Köylü ailecek yaprak topluyor,salamura yapanlara peşin para satıyor, nakit ihtiyacını bu şekilde karşılamaya çalışıyor.
Bağlıca köylüleriyle vedalaşıp dolu zararının en fazla etkilediği söylenen Tırazlar köyüne doğru yola çıkıyoruz.Köy kahvesinde bir masaya oturuyoruz masamızda köyden Mehmet Çopran,Mehmet çetinkaya,Mehmet Ali Sarıhan ve ismini vermek istemeyen birkaç köylü var.
A.Ç: Dolu yağması köyünüzde ne kadar alanı etkiledi
Mehmet Çopran(Tırazlar köyü): Zarar 2000-2500 dönüm arazide var.Bir kısım köylü bağındaki zararı görüp morali bozulmasın diye bağına bile gitmedi. 1.Dolu da hasar büyüktü,(bu yıl Üç kez dolu yağmış) taneler gelişmedi, son yağışta köyümüze dökme buz büyüklüğünde dolu dalgalı bir şekilde yağdı. Dolu bağları örtü olmadan yakaladı.
A.Ç: Örtüleri ne zaman örtüyorsunuz?
M.Çopran: Bağları birkaç yıl önce en erken Ağustos’un 20-25 i gibi örtü altına alıyorduk.İlçe tarım Ağustos’un 13’nden önce bağlar örtülmesin diyordu.Çünkü erken örtmek pirnoz , külleme, mavi küf gibi hastalıklar yapıyor.O nedenle örtmedik ama bu sefer de dolu zararı oldu.Biz malımızı korumak için örtü yapıyoruz, örtsek bir türlü örtmesek bir türlü. Malımızı yağmurdan korumak için örtü yapıyoruz bu seferde hastalıktan koruyamıyoruz.İlaç atmak zorunda kalıyoruz.
A.Ç: Ne kadar ilaç kullanıyorsunuz?
Mehmet Ali Sarıhan (Tırazlar köyü): Ben yarısı kendimin, yarısını da ortakçı olarak 80 dönüm bağ bakıyorum. Geçen yıl 14.600 TL ilaç parası verdim. geçen yıl bu yıla göre kalite daha iyiydi.Geçen yılda üzümde çatlama vardı ama bu sene daha fazla.Belirli ilaçları bulamıyoruz15 TL lik ilaçlar 25 TL oldu, karaborsaya düştü.
A.Ç: Peki bağları örtü altına almanın size maliyeti ne?
M.A.Sarıhan: 500 metre örtü 400 TL 10 dönüm yeri 10 kişi örtüyor,yöğmiye 40-50 TL arası.İşçi bulmakta da zorlanıyoruz.kilo da 200Tl ye yakın masraf biniyor.Örtüleme 4-5 yıldır var Yağmur yağdı mı üzümler buruşuyor, eskiden yağmur yağdı mı üzümler pırıl pırıl cam gibi oluyordu.Çulları çaresizlikten çekiyoruz.Tek derdimiz malımızı korumak bekletip pahalı satmak için örtüleme yapmıyoruz.
A.Ç:Üzümleri sigortalatmıyor musunuz?
Mehmet Çetinkaya(Tırazlar köyü): TARSİM’in bize faydası yok.Çoğumuzda da sigorta yok zaten.Sigortası olanlarda da ödemede sıkıntı oluyor.Sigorta elemanları konularında uzman değil.Bir bağdan ne kadar üzüm alınabileceğini bile bilmiyorlar.
A.Ç: Rekolte nasıl?
M.Çetinkaya: Rekolte düşük.sadece Sarıgöl Tırazlar arasındaki bir bölgede doğuş iyiydi, ama orada da asmalar üzümü besleyemedi o nedenle orada da kalite düşük.Doğuşun düşük olduğu bölgelerde üzüm kalitesi iyiydi,yağmur ve dolu orada da kaliteyi düşürdü.
İlçe Tarım da, ziraat odası da sorunlarımızla ilgilenmiyor. Koca yaz geçti gelen giden yok. Gelip de zarar tespiti yapmadılar. Ne yapacağımıza şaşırmış durumdayız.
08 Ağustos 2010