İstanbul’da yapılan Akdeniz Sosyal Formu Hazırlık toplantısında değişik ülkelerden toplantıya katılan çiftçi sendikaları ile birlikte Çiftçi Sendikaları Konfederasyonlaşma Platformu “17 Nisan Dünya Çiftçi Mücadele Günü” nedeniyle ilişkin ortak basın açıklaması yaptı
Basına ve Kamuoyuna
Bizler,çiftçiler,sivil toplum örgütleri,toplumsal hareketler neoliberalizme, savaşa, sefalete karşı durmak ve gıda egemenliği mücadelemizi yükseltmek için önemli bir durak olan İstanbul Akdeniz Sosyal Forumu hazırlık toplantısında bir araya geldik.
Bilindiği gibi, küreselleşmenin yarattığı yoksullaşma,dünyanın farklı bölgelerinde, kendini değişik biçimlerde gösteriyor.
Bir yanda kendi kültürlerini,insanca yaşama haklarını korumak isteyen yoksullaşmış büyük kitleler var,diğer yanda sözde ”yenilikçilik” ”özgürlükçülük”adı altında kendi mega ekonomik projelerini dayatan,gezegenin tüm sakinleri arasında dayanışma ve birliktelik bağlarını zayıflatan,rekabeti körükleyen küçük ama etkin bir uluslar arası azınlık yer alıyor.
Tarım sektöründe,bu çatışma iki karşıt model halinde ortaya çıkıyor:biri kadınıyla, erkeğiyle doğal kaynakların sürdürülebilirliğini savunan,sağlıklı gıdalar üreterek topraklarında yaşamlarını sürdürmek isteyen küçük çiftçilerin üretimi,diğeri ise büyük ölçekli,yoğun,”serbest ticarete” ve ihracata dayanan,milyonlarca kişiyi insanca bir yaşam sürmenin mutluluğundan yoksun bırakan endüstriyel üretim.
Dünyanın her yerinde,bu yoksullaşmaya karşı direnen insanlar,kendi üretim biçimlerini ve yaşam tarzlarını sürdürme yollarını ararken,alternatifler geliştirmeye ve umutlarını gerçekleştirmeye çalışıyorlar.Bu amaçla,besin kaynaklarının kullanımının bağımsızlığını,her bölgenin kendine özgü gıdalarını üretme ve tüketme hakkını,katkı maddesi kullanılmayan yani genetiği ile oynanmamış tohumları ve su yollarını kullanabilme özgürlüğünü savunmak için bir mücadele sürdürüyorlar.
Bunların yanı sıra,kadınların sosyal yaşama ve karar alma süreçlerine tam ve aktif olarak katılma hakları içinde mücadele devam ediyor.Bu mücadelenin temelinde insanca yaşanacak bir geleceğe inanan kadınlar ve erkekler var.
Şimdilerde insanca yaşanacak bir geleceğin merkezinde yer alan geleneksel üretimi devre dışına itecek gen kombinasyonları ile bir darbe indirilmeye çalışılıyor. Başka bir deyişle;doğal sistemin işleyişine müdahale ediliyor.
Her derde deva diye genetik tohumlar bir güzel allanıp, pullanıp,sunuluyor…
GDO’lu tohumların faziletleri anlatılırken,kuraklığa,sıcağa,soğuğa ve virüslere karşı direnç sağlamaya katkıda bulunacağı söyleniyor.Pratikte ise,gıda üzerindeki hegemonya gücünü,bir avuç azınlığın eline teslim ediyor.Başka bir deyişle GDO’lu tohumlardan başlayan bir gıda zinciri oluşturuluyor ve denetimi de patent sistemi yoluyla çok uluslu şirketlere aktarılıyor.
Biz dünya çiftçileri,geleceğimizi medeniyetin sözde öncülüğünü yapan çok uluslu şirketlere teslim etmeyeceğiz.
Bugün 17 Nisan Dünya Çiftçileri Mücadele Günü.Bu günde GDO’suz bir Akdeniz bölgesi yaratma kararlılığımızı tekrar ilan eder,bütün insanları GDO ve gıda egemenliği mücadelemiz için 16-19 Haziran’da Barcelona’ da yapılacak Akdeniz Sosyal Forumuna davet ederiz.
MÜCADELEYİ KÜRESELLEŞTİRELİM,UMUDU KÜRESELLEŞTİRELİM!!!
1. Altragricoltura – İtalya temsilcisi
2. Çiftçi Sendikaları Konfederasyonlaşma Platformu- Türkiye
(Üzüm-SEN,Tütün-SEN,Fındık-SEN,Hububat-SEN,Ayçiçek-SEN,Hay-Yet-SEN)
3. GDO’ya Hayır Platformu- Türkiye
4. Tohumluk Ağı- Fransa
5. Confederation Paysanne- Fransa
6. Cerai-çiftçi örgütü- İspanya
7. Sosyal Forum Temsilcisi- Yunanistan
8. RAI – Katalonya.