2008 yılında süt fiyatının maliyeti karşılamaması nedeniyle 155 bin süt ineği kesildi.
Kriz nedeniyle üretimi düşüren, kapısına kilit vuran, binlerce işçiyi çıkaran sanayi işletmeleri gündemin baş köşesinde yer bulurken, sesini duyuramayan tarım ve hayvancılık sektörü bir kenara itildi. Her ne kadar yeterli olmasa da zora düşen sanayiyi kurtarmak için birer birer paket açıklayan hükümet, sesini duyuramayan tarım ve hayvancılık sektörünü ise, adeta unuttu.
Son altı ayda yüzde 33 düşen çiğ süt fiyatları nedeniyle, Türkiye’nin en büyük değeri olarak kabul edilen 200 bin baş süt ineğine mezbaha yolu gözüktü. Süt fiyatının maliyeti karşılamaması nedeniyle 2007’de 30 bin süt ineği kesildi. Bu rakam 2008’de 155 bine çıktı. Önlem alınmazsa bu yıl da 200 bin süt ineğinin daha kesime gitmesi bekleniyor. Bir süt ineğinin fiyatı ortalama 3 bin 500 lira. Buna göre, 2007’de 105 milyon, 2008’de 542 milyon liralık değer yok oldu. Bu yıl beklenen kayıp ise, 700 milyon TL.
Sektör kan kaybediyor
Süt sektörünün ‘kan kaybettiğini’ belirten Türkiye Damızlık Sığır Yetiştiricileri Merkez Birliği Genel Sekreteri Fehmi Aksoy, “Süt fiyatları hızla düşüyor. Tüketicinin kesesine yansımayan bu düşüş, üreticiye de, sektöre de büyük zarar veriyor. Küçük büyük 1.5 milyon süt işletmesi sektörden çekilme tehlikesiyle karşı karşıya. Türkiye genelinde süt sığırcılık işletmeleri altı ayda 225 milyon lira kaybetti. Asgari 120 bin kişinin geçimi tehdit altında” dedi. Böyle giderse fiyatların da artacağını belirten Aksoy, “Bu işten pahalı süt içecek olan tüketici de zarar görecek” diye konuştu.
‘Hepimiz kazanalım’
Süt sanayicilerine de seslenen Aksoy, “‘Sen kaybet, ben kazanayım’dan vazgeçin. ‘Herkes kazanmalı’ zihniyetini benimseyin. Gelin, etkin bir Süt Konseyi içinde, kamunun hakemliğinde dengeli bir fiyat oluşturalım” dedi. Sütte AB düzeyinde gıda güvenliğini sağlamak için ulusal süt kontrol laboratuvarına sahip olunması gerektiğine işaret eden Aksoy, bu laboratuvarlar için kamunun 5.6 milyon avro destek vermesinin yeterli olacağını kaydetti. Aksoy, “Bunu başarırsak, sanayiye giden sütün kontrolünü ahırda yapacağız” dedi.
Türkiye genelindeki 75 il birliğinde, günde 500 araç ve teknik personel ile veri topladıklarını, belirten Aksoy, TDSYMB üyesi 80 bine yakın çiftlikteki her ineğin sütünü aylık olarak kontrol edip online veri tabanına girdiklerini belirtti. Süt Endüstrisi Kurumu’nun (SEK) özelleştirilmesinin hatırlatılması üzerine de Aksoy, “Biz sektörde kârlılığı şöyle hesaplarız: 1 kilogram çiğ sütle 2 kilogram yem alabilirsek, ‘kâr ederiz” dedi.
08/03/2009/Radikal