Ankara Üniversitesi (AÜ) Ziraat Fakültesi Zootekni Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Mehmet Ertuğrul, ‘et fiyatlarının büyük spekülatörler tarafından artırıldığının’ ifade edildiğini belirterek, ‘Bu spekülatörleri kim yarattı? Büyük işletmeler, neredeyse tamamen devlet kaynakları ile kuruldu. Şimdi devlet bunlardan şikayet ediyor’ dedi.
AÜ Ziraat Fakültesi’nde düzenlenen, ‘Süt ve Kırmızı Et Üretimi: Tamam mı? Devam mı?’ konulu panelde konuşan Prof. Dr. Mehmet Ertuğrul, hayvancılıkta uygulanan devlet destekleri ile sermaye yoğun işletmelerin sayısının arttığını, neredeyse öz sermaye olmadan devlet desteği ile işletme kurmanın mümkün hale geldiğini öne sürdü.
Şimdi devletin, bu işletmelerin spekülatif tutumlarından şikayet ettiğini belirten Prof. Dr. Ertuğrul şöyle devam etti:
‘Et ithalatından sonra bu bu işletmeler karları azalınca faaliyetlerini yavaşlatıyorlar. Yine bunlar besi materyali ve yem gibi hammadde fiyatlarının belirlenmesinde Tekel gibi davranıyorlar. Küçük ve orta ölçekli gerçek tarım işletmelerinde sermaye sorunu çözülmedikçe, üretimi geliştirmek mümkün değil. Küçük üretici pazarlık gücü kazandırabilecek şekilde örgütlenmeli. Şimdiki örgütler güçsüz, politika üretmede etkili değil ve pazarlama aşamasında söz sahibi olamıyor. Halen gıda sanayine hammmade sağlamak ve tüketici fiyatlarındaki artışı önlemek için teşvik veriliyor. Üretici dikkate alınmıyor.’
Önceki yıllarda süt fiyatı 35 kuruşa inince devletin ‘serbest piyasa nedeni ile müdahale etmediğine’ dikkati çeken Prof. Dr. Ertuğrul, şimdi et fiyatları yükselince ‘terbiyeli ithalatın’ gündeme getirildiğini belirterek, ‘serbest piyasa düzenine ne oldu?’ diye sordu.
İthalattan sonra karkas alım fiyatlarının düşmesine karşın, yetiştiricilerin maliyetinin düşmediğine işaret eden Prof. Dr. Ertuğrul, zarar eden üreticinin yine damızlıklarını kasaba göndereceğini, bunun da et ve süt tozu ithalatını sürekli kılacağını kaydetti.
Prof. Ertuğrul, ‘köylü ve gerçek üretici hiç dikkate alınmıyor. Müdahale olmasaydı hayvancılık karlı hale geldiği için üretim artardı, fiyatlar düşerdi. Ne olur müdahale etmeyin’ dedi.
Prof. Ertuğrul, hayvancılık destekleri uygulanırken bölgeler arası farklılığın dikkate alınmadığını, ‘çevreye uygun hayvan’ yerine, ‘hayvana uygun çevre’ politikasının güdüldüğünü, bu nedenle de hayvancılıkta istenen verim artışının sağlanamadığını belirterek, yerli materyalin yok olmasını engelleyecek önlemler alınmasını istedi.
– TARIMDA KORUMACILIK AZALACAK-
AÜ Ziraat Fakültesi Tarım Ekonomisi bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Gülcan Eraktan da, Dünya Bankası, AB, Dünya Ticaret Örgütü gibi uluslararası örgütlerin, ticareti artırmak hedefiyle ithalatta korumacılığın azaltılmasına yönelik politikalar öngördüğüne işaret ederek, bu korumaların azaltılmasının özellikle tarım sektöründe önemli sorunlara yol açabileceğine işaret etti.
Prof. Eraktan, halen devam eden DOHA sürecinde İsviçre’nin savunduğu görüşün benimsenmesi halinde, halen Türkiye’de yüzde 135-225 arasında bulunan süt, et, krema, buğday ithalatındaki koruma oranlarının yüzde 57-69’a kadar düşme imkanı bulunduğuna dikkati çekti.
Eraktan, et ve hayvan ithalatına izin verilmesinden sonra geçen yıl Kasım ayı itibariyle, yaklaşık 182 milyon Dolar ithalat gerçekleştiğini açıklarken, ‘ithalatın büyük bölümünün AB’den yapılması, ithalatın AB baskısı ile açıldığını düşündürüyor’ diye konuştu
Kaynak : Haberler – 18 Ocak 2011